Giresun'da meydana gelen korkunç olayda 16 yaşındaki Sıla Şentürk, daha önce kendisini kaçıran ve 10 ayrı suçtan sabıkası olan Hüseyin Can Gökçek tarafından boğazı kesilerek öldürülmüştü. Gökçek hakkında, 'tasarlayarak ve canavarca hisle çocuğu kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Giresun 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Gökçek, tutuklu bulunduğu Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Duruşmada Sıla Şentürk'ün annesi Asiye ve babası Bekir Şentürk ile babaanne Hatice Şentürk ile taraf avukatları hazır bulundu.
CİNAYETİ KABUL ETTİ
Sanık Hüseyin Can Gökçek, mahkemedeki savunmasında, olay günü beraber kaçmak için anlaştıklarını öne sürdüğü Sıla Şentürk'ün evine gittiğini söyleyerek, "Olay günü birlikte kaçmak için eve gittim. Evde Sıla ile babaannesi vardı. Babaanneden habersiz eve girip, Sıla ile konuşmaya başladık. Beni başkası ile aldattığını söyleyip, garipçe hareketlerle bana saldırmak istedi sonra sakinleşti. Daha sonra ailevi değerlerime küfredince öfkelendim. Sıla’nın elinde bıçaklar vardı. Bıçakları gösterip, tehditler savurdu. Bana saldıracağı sırada elini tutarak bıçağı aldım. Sonra neler yaşandı hatırlamıyorum. Ankara’ya gidip teslim olacaktım ama havalimanında bir kadın polise durumu anlatarak teslim oldum. Cinayeti kabul ediyorum" dedi.
Duruşmada, Sıla Şentürk'ün anne ve babası da yalan söylediğini belirtikleri sanığın en ağır cezayı almasını istedi.
'TORUNUN SÖZÜNÜ TUTMADI, DEYİP KAÇTI'
Duruşmada, tanık olarak dinlenen babaanne Hatice Şentürk ise "Eve nasıl girdiğini görmedim. Yukarı çıktım, yerde yatıyordu. Kapının arkasında gördüğüm sanık, "Torunun sözünü tutmadı" deyip kaçtı. Daha sonra dışarı çıkıp yardım istedim" dedi. Duruşma, beyanların ardından 29 Kasım'a ertelendi.