VOLGA KUŞÇUOĞLU
Türkiye ve Rusya’nın garantörlüğünde Suriye’de sağlanan ateşkesin ilk gününde rejim güçlerinin yer yer saldırılar düzenlemesine karşın büyük ölçüde uygulanıyor. Bölge kaynakları Hama, İdlib ve Dera’da bazı noktalarda küçük çaplı saldırılar düzenlendiği, ölen ya da yaralanan olmadığını söylüyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlem Örgütü de Esad güçleri ve muhalifler arasında Şam yakınlarında (Barada Vadisi) çatışma olduğunu, askeri helikopterlerin de katıldığı çatışma dışında ülke çapındaki ateşkese riayet edildiğini duyurdu. Muhaliflerin içindeki büyük gruplardan Ahrar Şam ve Nureddin Zengi’nin katılmadıklarını açıkladığı ateşkesi ve çözüm arayışlarını KARAR için değerlendiren Siber güvenlik ve istihbarat şirketi SecDev’in Ortadoğu analisti Neil Hauer rejim güçlerinin saldırılarının süreceği görüşünü savunup, şunları söyledi: “Şu anda Suriye’de siyasi çözüm makul görünse de gerçekte İran ve Rusya, rejimi müzakere masasına oturtmayı başaramıyor.
Beşar Esad, niyetinin ‘Suriye’nin her bir santimetresini ele geçirmek’ olduğunu söylediğinde ciddiydi. Rejim, Halep’i geri aldıktan sonra kendine hiç olmadığı kadar çok güveniyor. Bu yüzden İdlib ve Halep vilayetinin batısında taarruzlarına devam edecektir. Ayrıca Suriyeli Kürtlerle savaşmaya başlaması da muhtemelen sadece bir zaman meselesi.
İran, Rusya ve Türkiye’nin, ülkeyi nüfuz alanlarına bölme konusunda anlaşması muhtemel. Ankara, Suriyeli Kürtlerle mücadele etme konusunda bir ‘açık çek’ karşılığında Esad’ın kalmasını kabul edecektir. Esad da bu arada muhaliflere saldırılarını sürdürecektir. Esad, en zayıf olduğu zamanda bile müzakere masasına oturmadı, ve şu anda 2012’nin başlarından bu yana en güçlü konumunda. Suriye’de rejim kuşatması altında bulunan bölgelerde de rejimin ilerleyişi sürecektir. Esad’ın barış sürecine başlama niyetinde olduğunu düşünmüyorum.”