Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) açıklanan verilere göre Türkiye, satın alma gücü paritesinde Avrupa'nın yüzde 41 altında kaldı.
Türkiye “satın alma gücü paritesi”nde, Avrupa ortalamasının yüzde 41 altında kaldı. Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından açıklanan satın alma gücü paritesine göre 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesi ortalaması 100 iken, bu değer Türkiye için 59 oldu ve AB ortalamasının yüzde 41 altında kaldı.
Satın alma gücü paritesi, kişi başına gayrisafi yurtiçi hasılayı, ülkeler arasındaki fiyat farklılıkları giderilmiş olarak ifade ediyor. Fiyat farklılıkları giderildiği için, farklı ülkelerin gelir seviyesini karşılaştırmada daha etkin bir ölçüt olarak kabul ediliyor.
37 ÜLKE KARŞILAŞTIRILDI
Karşılaştırmalarda, 27 AB üyesi ülke, 3 Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkesi (İsviçre, İzlanda ve Norveç), 5 aday ülke (Türkiye, Kuzey Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Arnavutluk), 1 potansiyel aday ülke (Bosna-Hersek) ve Birleşik Krallık kapsandı.
Karşılaştırmalarda yer alan 37 ülke arasında SGP’ye göre kişi başına GSYH endeksi en yüksek ülke 260 ile Lüksemburg, en düşük ülke ise 31 ile Arnavutluk oldu. Kişi başına GSYH endeksinde Lüksemburg AB ortalamasının yüzde 160 üzerinde, Arnavutluk ise yüzde 69 altında değere sahip oldu.
SATIN ALMA GÜCÜ PARİTESİ NEDİR?
Satın alma gücü paritesi (SAGP), ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılaşmasını ortadan kaldıran para birimi dönüştürme oranıdır. Eldeki toplu bir para parite oranı ile farklı bir para birimine dönüştürüldüğünde, tüm ülkelerde aynı sepetteki mal ve hizmetler satın alınabilir.
Mutlak satın alma paritesi; iki ayrı ülkede, bir ürün grubunun (özellikle TÜFE’nin) belirlenen kurda fiyatlarının eşitlenmesi demektir. Nispi satın alma paritesi ise iki farklı ülkede aynı ürün grubunun yıllar içinde fiyatlarındaki değişim hızının belirlenen kurda birbirine eşit olduğudur.