Fenerbahçe, bütün gollerin penaltılardan geldiği maçta Çaykur Rizespor'u 2-1 yenerek, zirvedeki yerini korudu. Karşılaşmayı değerlendiren spor yazarları, sarı lacivertli takımın savunmasını överken, hücumda yine kısır kaldığına vurgu yaptı. Şansal Büyüka ise, Fernandao'nun attığı gollerden sonra Robin van Persie'nin yedek kulübesindeki tavrına dikkat çekti.
İşte o görüşler…
Karaman'ın ikramını Pereira reddetmedi (Uğur Meleke - Hürriyet)
Hikmet Karaman, ilk devrede Trabzon karşısında da Murat Duruer’i bekte kullanıp rakibini alt etmişti.Yalnız Kadıköy’de Sercan’ı sağ bekte, Orhan’ı sağ açıkta kullanma tercihinin diğerleri kadar muvaffak olamadığını kabul etmek gerek... Fenerbahçe ilk 45 dakikaya rekor 12 şut sığdırırken, bu pozisyonların büyük bölümünü kendi solundan üretti.
Oyun vasat, üç puan güzel (Uğur Vardan - Hürriyet)
Dün belki oyuna ait not düşülmesi gereken mutlak iki nokta şuydu: Fenerbahçe’nin ‘İlk 11’de iki özel yetenek vardı; Lazar Markovic ve Volkan Şen. İkisi de aslında oyunun kültürel kodlarına dair simgeleri de barındırıyordu. Markovic ne kadar işlevsel ve takım içi yıldızsa, Şen de o kadar kendine oynayan ve o klişe tabiriyle ‘Bal yapmayan arı’ydı.
Makine gibi çalışıyor (Gürcan Bilgiç - Sabah)
Diego ve Gökhan Gönül sakat, Nani hasta, Caner kulübede. Pereira ön tarafta tüm fark yaratan oyuncularından yoksun gibiydi. Buna rağmen "takım eksik" duygusunu yaşatmadı takım seyredenlere. Fenerbahçe'yi zirvede tutup, şampiyonluk yarışında da öne çıkaran bu özelliği zaten. Yıldız oyuncularının farklılığını kullanmak yerine, onları sadece koşturup, rakibe set çekmeyi düşünen bir teknik adam olarak Pereira işini iyi yapıyor.
Uydurma penaltı! (Ahmet Çakar - Sabah)
Hakemler, Türk futboluna zarar vermeye devam ediyor. Fenerbahçe'nin ilk penaltısı hem komik hem yanlış hem de düşündürücü. Dünyanın pek az liginde böylesine kaygı verici penaltılara rastlarız. Bence ikinci penaltı da tartışılır. Top yerden sekiyor, iki metre uzaktaki Çaykur Rizesporlu oyuncunun koluna çarpıyor. Kol makul bir yerde, bence elle oynama yok, ele çarpma var. Ama Rizespor lehine verilen penaltı kesinlikle doğru. Volkan Demirel gereksiz çıkıyor ve kontrolsüz bir hareketle penaltıya sebep oluyor.
Bir fazla atmak (Feyyaz Uçar - Fanatik)
Fenerbahçe’nin kornerlerinde, son adam olarak orta saha da kalan Markovic’in defansif zaafı mevcut. Volkan kurtarmasa Ahmet İlhan beraberlik sayısını yapacaktı. Futbolda küçük detaylar şampiyonu belirler. Markovic topla hızlandığında Forrest Gump gibi. Rakip onu indirene kadar koşuyor. Faulden önce pası düşünse, pozisyona girmek içten bile değil. Zaten koşusuyla rakibin çoğunu eksiltiyor. Yapması gereken sadece bir son pas. Sonrası gol kutlaması ve tebriklerin kabulü. Böyle bir yetenek daha efektif kullanılmalı.
'Ben' değil 'biz' (Şansal Büyüka - Milliyet)
En önemlisi: Fernandao’nun birinci penaltı golü sonrasında kameralar Fenerbahçe yedek kulübesini kesti... Herkes gol sevincini yaşarken, Van Persie’nin en ufak bir tepki vermeden, bu kadar hareketsiz, bu kadar duygusuz oturması ilgimi çekti... Takım içi rekabet tamam ama takım içi dayanışma nerede... Sonuçta golü sen atmadın ama senin takımın attı... Sadece futbolda değil, her işte başarı için ‘ben’ değil ‘biz’ demek lazım... Üstelik Pereira’nın forma adaletinde de bir haksızlık yok…
Golün adı penaltı (Ercan Güven - Milliyet)
Koşuyorlar, basıyorlar, sonuç gelmiyor. Hani Pereira formaları iyi dağıtmıyor deseniz değil. Caner yoksa H.Ali formda... Gökhan olmazsa Şener istim üstünde. İkisi de buldozer gibi gidip geliyorlar ama meyve yok meyve. Alves ileri katkı yapıyor. Souza yükleniyor. Yok yok yok. Bir tek defansı sağlam durmayı beceriyor. Nani’nin bile alternatifi olan Fenerbahçe kendi evinde eksik Rizespor’u ancak lunapark golcüleri gibi penaltılarla yenebiliyorsa ya Kadıköy’de hava bozuk ya kimya. Zorla sokacaklar Başkan’ı soyunma odasına.