Washington Üniversitesi’nin araştırması, telefonlardaki uygulamalarda çıkan reklamların bulunduğumuz yerin konumuna kadar tespit etmekte kullanıldığını ortaya koydu.
Washington Üniversitesi’nin Paul Allen Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Okulu’nda yapılan bir araştırmaya göre, cep telefonlarından girilen web sayfalarda ya da uygulamalarda çıkan reklamlar rahatlıkla casusluk amacıyla kullanılabiliyor.
Yaklaşık bin euroya mal olan reklam kampanyaları aracılığıyla izlenmek istenen kullanıcı günün her saatinde sorunsuz olarak takip edilebiliyor.
Cep telefonlarında belirtilen konum aracılığıyla belirli bir hedef kitleye ulaşmak zaten kullanılan bir yöntem.
Ancak araştırmaya göre, bu reklamların kullanıcıların herhangi bir hamlesi olmadan da takip edebilme kabiliyeti bulunuyor.
Reklamın yayınlanması ve reklamı satın alan kişinin bundan haberdar edilmesi takip için yeterli olabiliyor.
Hedef kitleye yönelik reklam konusunda uzmanlaşmış ajanslar reklamları, Facebook, Google, Adwords, Bing Ads gibi platformlar üzerinden Demand Side Platform (DSP) adı verilen yöntemle hedefe yönlendiriyor ve ilgili kişinin cep telefonuna reklamlar geliyor.
Reklamı veren kişi ya da kurum böylece şahsın nerde olduğunu, nelere ilgi duyduğunu, hangi uygulamaları telefonuna indirdiğini ve bu uygulamaları ne zaman kullandığını rahatlıkla izleyebiliyor.
Bu yöntemin başarılı olması için reklam idendifikasyon numarası, cookie adı verilen dijital izler ve mail adreslerine odaklanılıyor.
Reklamın kime gönderilebileceği ayrıca yaş, cinsiyet, ırk, dil, mali durum, iş veren gibi kriterlerler yoluyla da bulunabiliyor. Kişin bulunduğu yer 8 metrelik bir yanılmayla tespit ediliyor.
Takipten kurtulmak içinse cep telefonu ayarlarında bulunan Reklam ID ve cookielerin silinmesi yeterli.
Yine cep telefonu ayarlarında bulunan Ad Tracking istemiyorum fonksiyonunun aktif hale gelmesi gerekiyor.
Ayrıca telefonlarda konum belirleyen fonksiyonların engellenmesi ile reklam içeren uygulama ve internet sayfalarında kaçınmakta bir çözüm olabiliyor.