Bucaspor forması giydiği dönemde henüz 17 yaşında olmasına karşın önemli kulüplerin dikkatini çekmeyi başaran Salih Uçan, 2011-12 sezonunun başında Fenerbahçe’nin yolunu tutmuştu. Top hakimiyeti ve futbol zekası ile göz dolduran genç oyuncunun büyük bir yıldız olacağı düşünülüyordu. İstanbul’un Sarı-Lacivertli takımındaki ilk sezonunda 10’u ligde olmak üzere toplam 26 maçta şans bulan Salih, 4 de gol atmış ve iyi sinyaller vermişti. Aynı dönemde U20 Milli Takımımızda da görev yapan genç oyuncu, 2013-14’te ise 17 karşılaşmada görev aldı ancak gol sevinci yaşayamamış, ancak Roma’nın ilgisini çekmeyi başarmıştı. 2014-15 sezonu öncesi İtalya yolunu tutan Salih, biraz da yaşadığı sakatlıkların etkisiyle sadece 4 lig maçında forma giydi ve 1 asist yaptı. 2015-16 sezonunda da Çizme’de umduğunu bulamayan genç futbolcu, bu kez 6 mücadelede boy gösterdi ve 1 asist yaptı. Bu sezonun başında da yuvaya döndü. Ancak bu dönüş başlarda onun için yeni bir başlangıcın habercisiydi. Diego Ribas’tan memnun olmayan dönemin teknik patronu Vitor Pereira, Brezilyalı yıldızı gönderip ‘10 numara’ pozisyonunda da Salih Uçan’ı kullanmayı planlıyordu.
KİRALIK OLARAK VERİLECEK
Sezon öncesi hazırlık karşılaşmalarında provalar da yapıldı ancak Salih bir türlü arzu edilen seviyeye ulaşamadı. Dick Advocaat döneminde de zaman zaman şans buldu ancak Fenerbahçe’nin 10 numarası olabileceği izlenimini hiçbir zaman vermedi. Bir dönem takımın maestrosu olması beklenen genç oyuncu, çok geçmeden gözden düştü. Gençlerbirliği ile oynanan Türkiye Kupası maçında 1 gol, 1 asistle yıldızlaşan başkent ekibinin 21 yaşındaki orta saha oyuncusu İrfan Can Kahveci’yi çok beğenen teknik direktör Advocaat, genç oyuncuyu istedi. Finansal fair play nedeniyle bonservis ödemesi konusunda sıkıntısı bulunan Fenerbahçe’nin, Salih’i kiralık olarak Gençlerbirliği’ne gönderip, biraz da para vererek İrfan’ı kadroya katmayı hedeflediği belirtildi.
YILMAZ VURAL : TOPLA İLİŞKİSİ İYİ AMA...
Salih Uçan birlikte çalıştığım bir oyuncu değil. O nedenle durumunu tam olarak yorumlama şansım yok. Ama bazı futbolcular vardır; gösterdiklerinden daha fazlasına sahiptirler ama ortaya koyamazlar. Tabii ki bu onların sorunu. Yeteneğin varsa bunu ortaya çıkarman gerekiyor. Türk sporunun en önemli sorunlarından biri de bazılarının sırf yetenekle iyi sporcu olunacağını sanması. İşin aslı öyle değil tabi. İyi sporcu olmanın insanı ve hazırlanma tarafı da var. Yetenek yalnız başına yeterli olmaz. Diğer unsurlarla bir araya geldiğinde yükselirsin.
Salih’in neler yaşadığını bilmiyorum ama problemli oyuncuyu kimse istemez. Performansın yukarılardayken bazı şeyler hasıraltı edilse de randıman düşünce kenara koyuverirler. Türkiye’de bunun başka örnekleri de var. Batuhan Karadeniz mesela... Çok yetenekli ama genç yaşında Şanlıurfa’da oynuyor. Oysa daha büyük bir takımın formasını rahatlıkla giyebilirdi. “Küçük dağları ben yarattım” havası kimseye birşey kazandırmaz.
Salih’in ruhsal durumuna, takım içindeki ilişkilerine, tavırlarına bakmak lazım. Yeteneksiz bir oyuncu değil. Bir kere iyi futbolcu olmak için topla ilişkin iyi olmalı. Salih böyle bir oyuncu. Nice kuvvetli futbolcular var ama topu ayağında tutamıyor. Bu açıdan bakınca Salih’in daha verimli olmasını bekleyebiliriz. Demek ki bir eksik var. Dışarıdan gazel okumak doğru olmaz.