Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) raporuna göre Türkiye'de kişi başına 200 kilo ekmek tüketiliyor.
Fazla ekmek yemenin bağırsak sağlığı için zararlığı olduğunu çünkü dost bakterileri yok ettiğini, hastalıklara kapı aralıdığını belirten kardiyoloji ve iç hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, Türkiye'de ekmek tüketimi yüzde 30 azaltılırsa hastalıkların yüzde 30 azalacağını söyledi.
Sözcü'ye konuşan Prof. Dr. Canan Karatay, bağırsak sağlığını tehdit eden faktörleri şöyle anlattı:
"BAĞIRSAKLAR HAKİKATEN İKİNCİ BEYİN"
"Bağırsaklar hakikaten ikinci beyin çünkü bağırsak dediğimiz zaman neye bağırsak diyoruz? Ağzımızın başından, popomuzun sonuna kadar olan bir boru düşünün, buna mide de dahil. Buna on iki parmak bağırsağı da dahil. Buna safra kesesi de dahil. Apandisit de dahil. Bağırsaklar budur.
Bunların hepsi çok önemli. Bunlar, insan vücudunda bulunan hücrelerin sayısından daha fazla miktarda bakteri üretir. 'Dost bakteri' deriz bunlara. 'Dost bakteri' demek, bağırsaklarımızda bulunan, bağırsakların iç yüzeyini kapsayan tek hücreli dokulardır. Bu bakteriler vücudumuzun sağlıklı olmasını sağlar.
AŞIRI STRES DE BAĞIRSAKLARI BOZAR
'Dost bakteriler' vücudumuzun bütün sağlığını destekler. Bağışıklığımızın yüzde 90-95'i 'dost bakteriler' tarafından bağırsaklarda yapılır. Bu 'dost bakteriler' serotonin denilen mutluluk hormonunu üretirler. Aynı zamanda depo ederler. Bağırsaktan beyne gönderirler ve beyinde serotonin olduğu zaman mutlu oluruz.
B12 vitamini midede de bağırsaklarda da yapılır. Bağırsaklarımızda bir de K2 vitamini yapılır. Eğer kabızsanız bunların hiçbiri yapılmaz. Eğer gluten yiyorsanız bunların hiçbiri yapılmaz. Bağırsaklarımız güçlü olursa psikolojimiz de güçlü olur. Aşırı stres de bağırsakları bozar. Psikiyatristlerin verdiği antidepresanlar beyinde serotoninin artmasını sağlayan ilaçlar. Ama beyinde serotonin olmazsa ne artacak? Serotonini bağırsaklar üretiyor çünkü...
DOST BAKTERİLER BİZİ MUTLU EDER
Çiğneme de çok önemli. Fakat çiğnemeden de önce bağırsak florası diyoruz ki buna mikrobiyom denir. Dost olan mikrobiyonların azalmamasını sağlamamız lazım. Tabii bu beslenmeyle başlıyor. Çiğnediğiniz şeyin de kalitesi önemli, sadece çiğnemek değil. Yani hepsi bir bütün. Dost bakterileri azaltan veya öldüren ne? En başında şeker ve gluten.
Ülkemizde maalesef çok aşırı miktarda ekmek tüketiliyor. Ekmekteki gluten dost bakterileri yok ediyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün bir raporu var; Türkiye'de kişi başına 200 kilo ekmek tüketiliyor. Eğer Türkiye'de kişi başına tüketilen ekmek miktarı yüzde 30 azalırsa Türkiye'de görülen bütün kronik hastalıklar da yüzde 30 azalır.
PROBİYOTİK YİYİN, HASTALIKLAR AZALIR
Dost mikrobiyomu bazı yiyeceklerle çoğaltabiliriz. Probiyotikler canlı bakteri içeren içeceklerdir. Yani ev yoğurdu, ev sirkesi, doğal zeytinyağı. Probiyotik ne demek? Probiyotikli gıdaların içinde canlı bakteri yoktur ama vücudumuza girdiği zaman mikrobiyom ve dost bakterilerin çoğalmasını sağlar. Yani probiyotiklerin besin kaynağıdır. Bunların da başında soğan, pırasa, pancar, turp, lahana, brokoli ve karnabahar gelir.
KOLESTEROLDEN KORKMAYIN
Kolesterol denilen bir Madde var ve herkese öcü gibi gelir. Vücudun en faydalı ögelerinden biridir. Kolesterol yağ değildir. Kolesterol karaciğerde üretilen steroldür. Karaciğer onu üretir, safra kesesinde depo edilir ve gerektiği zaman hazım için bağırsağa verilir. Safra kesesinin içinde de dost hücrelerin oranının ötekilerden yüksek olması gerekiyor.
YULAF ÇOK TEHLİKELİ, GLUTEN DOLU
Sebzeler; bol yağ ile yenecek, doğal bol tereyağı ile yenecek, kuzu eti ile pişecek. Yulaf çok tehlikeli, gluten dolu. Yulaf insan yemi değil, at yemidir. Gluten dolu bir de işlem sırasında içine şeker katılıyor. Bağırsakları çalıştırdığı falan yok. Ondan sonra "Niye şiştim?' diye soruyor insanlar...
Glutenin en önemli belirtilerinden biri de karnın şişmesidir. Bir şey yediğinizde şişkinlik yapıyorsa içindeki gluten size dokunuyor demektir. Gluten diş macunlarında da var. Eğer gluten hassasiyetiniz varsa diş macunlarınızı çöpe atacaksınız.
VÜCUTTA DA MÜSİLAJ OLUR
Göz kenarında koyuluk vücutta uzun süreden beri müsilajın olduğunun belirtisidir. Bu müsilaj ne olabilir? Şeker fazlalığı olabilir. Kurşun, alüminyum ve cıva zehirlenmesi olabilir. Bunlar kronik olaylardır, uzun süre vücutta kalınca bütün hücreleri, beyni etkiler. Bir de deterjanlar. Deterjanlarda bulunan birçok zehir var. Bunlar vücuda girdiği zaman vücut bunları kullanamıyor. Nasıl Marmara Denizi'ni bozdular müsilaj dediler, onun gibi vücudumuzda da müsilaj oluyor.
EN TEHLİKELİ GIDA KATKI MADDESİ ÇİN TUZU
Mono Sodyum Glutamat yani MSG, Çin tuzudur. En tehlikeli gıda katkı maddelerinden biridir. Lezzetlidir. Damak tadını değiştirir. Devamlı Mono Sodyum Glutamatlı yiyecek ararsınız.
"BAĞIRSAKLARIMIZ GÜÇLÜYSE PSİKOLOJİMİZ DE GÜÇLÜ OLUR"
B12 vitamini midede de bağırsaklarda da yapılır. Bağırsaklarımızda bir de K2 vitamini yapılır. Eğer kabızsanız bunların hiçbiri yapılmaz. Eğer gluten yiyorsanız bunların hiçbiri yapılmaz. Bağırsaklarımız güçlü olursa psikolojimiz de güçlü olur. Aşırı stres de bağırsakları bozar."