Bilim insanları kan grubu O olan kişilerin diğer kan grubu arasında en düşük felç riski taşıdığını belirledi. Peki felç riski en yüksek olan kan grubu hangisi?
YAŞAMIN ERKEN DÖNEMİNDE FELÇ GEÇİRME RİSKİ YÜKSEK OLAN KAN GRUPLARI
ABD'li araştırmacılar, yaşamın erken dönemlerinde bazı kan gruplarının daha yüksek felç riskiyle karşı karşıya kalabildiklerini açıkladı.
ABD'de yapılan araştırmada bilim insanları kan grubu A olan kişilerin erken yaşta felç geçirmeye daha yatkın olabildiğini tespit ettiler. Kan grubu O tipi olanlar için riskin tüm kan grupları arasında en düşük seviyede olduğu tespit edildi.
Baltimore'daki Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden (UMSOM) araştırmacılar, hakemli tıp dergisi Neurology'de Perşembe günü yayınlanan bir makalede kan gruplarını erken felç riskine bağladılar.
FELÇ GEÇİREN 17 BİN HASTANIN ÖYKÜLERİ TARANDI
Araştırmacılar, felçli yaklaşık 17.000 kişiyi ve felç öyküsü olmayan 570.000'den fazla kişiyi içeren 48 çalışma yaptı. Yapılan bu kapsamlı araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
Bilim adamları, kan grubu ile iskemik inme riski arasındaki olası ilişkiyi incelediler. Kan grubu A olan kişilerin, 60 yaşından önce meydana gelen erken başlangıçlı inme için en yüksek riske sahip olduğunu bildiriyorlar.
Araştırmacılar katılımcıları kan gruplarına ayırdı ve bunu inme durumuyla karşılaştırdı: erken inme, geç inme ve inme yok. Sonuçlardan bazıları şunları içeriyordu:
Erken inme geçiren kişilerin kan grubuna sahip olma olasılığı daha yüksekti ve daha sonra inme geçirmiş veya inme geçirmemiş kişilere kıyasla O grubuna sahip olma olasılıkları daha düşüktü.
Hem erken hem de geç inme geçiren kişilerin, bir kontrol grubuna kıyasla B tipine sahip olma olasılığı daha yüksekti.
Cinsiyet ve diğer faktörleri ayarladıktan sonra araştırmacılar şunları bildirdi:
A tipi olan kişiler, farklı kan gruplarına sahip olanlara göre yüzde 18 daha yüksek erken felç riskine sahipti.
O tipi olan kişiler, diğer kan gruplarına sahip olanlara göre yüzde 12 daha düşük erken felç geçirme şansına sahipti.
Kan grubu ve inme arasında doğrudan bir bağlantı henüz kurulmamıştır. Ayrıca, çalışma katılımcılarının yalnızca %35'i Avrupa kökenli değildi, bu nedenle bulgular ırksal ve etnik gruplar arasında tutarlı olmayabilir.