Anksiyete herkes tarafından belli oranda yaşanabilen bir durum. Ekseriyetle depresyonla beraber görülen anksiyete bozukluklarına çeşitli ruhsal bozukluklara da eşlik edebilir. Depresyon tanısı için şikayetlerin en az 2 hafta sürmesi gerektiğini belirten Çamlıca Medipol Üniversitesi Hastanesi Klinik Psikolog Fahriye Nuşin Akbaş, belirtilerin sıklığı, tipi ve yoğunluğunun tespit edilerek depresyonun şiddetinin belirlenebileceğini ve buna göre tedavi yönteminin ortaya konabileceğini dile getiriyor.
ANKSİYETE NEDİR?
Anksiyete; yaygın, rahatsız edici ve muğlak bir olumsuzluk önsezisidir. Otonom belirtiler eşlik eder. Anksiyete belirtileri kişilere göre değişiklik gösterebilir.
Anksiyete, kişinin yeni koşullara uyumunu sağladığı gibi kişinin ruhsal gelişiminin daha üst basamaklara çıkmasında itici bir işlev görebilir. Uyum sağlayıcı, ruhsal gelişimi olumlu yönde geliştirici işlevi yanında, engelleyici işlev de görebilir.
Süreğenleşmiş, kişinin verimini düşüren, kişiler arası ilişkilerde bozulmaya neden olan, sıklıkla titreme, çarpıntı, ağız kuruluğu, kas gerginliği gibi fiziksel belirtilerin de eşlik ettiği anksiyete durumları patolojik olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu aşamada ruh sağlığı uzmanlarıyla görüşülmesi gerekir.
SAĞLIKLI BİREYLER İŞ HAYATLARINDA VERİMLİ OLUR
Bireylerin sosyo-ekonomik durumları, genel sağlık durumunu yakından etkiler. Ekonomi ve sağlık arasında karşılıklı bir ilişki vardır, sağlıklı ekonomiler için sağlıklı toplumlar gereklidir.
Sağlıklı bireylerin motivasyonlarındaki verimin daha yaratıcı oldukları, daha kolay iş bulabildikleri, buldukları işlerde daha verimli çalıştıkları, güvensizlik ve stres durumları ile daha iyi başa çıktıkları bilinir.
DÜNYADA KÜRESEL TRAVMA YAŞANIYOR
Covid-19 salgını; toplumsal ve ekonomik düzeni derinden etkileyen, kurumlara yönelik güven duygusunu sarsan, değerleri sorgulatan, belirsizlik ve korkunun hakim olduğu evrensel bir varoluşsal kriz oluşturdu.
Ortaya çıkış nedeninin tam olarak bilinmemesi, virüsün gözle görülememesi ve toplumun tüm kesimindeki bireylerin risk altında olması salgını küresel bir travmaya dönüştürdü. Travma sonrası beklenen psikolojik tepkilerin tamamı salgın döneminde adım adım gözlendi.
Yaşanan belirsizlikle birlikte hastalık kapma endişesiyle yaşanılan korku, mutsuzluk, ümitsizlik, çaresizlik gibi duygularda salgın halini aldı. Kaygı ve endişe halinin toplumda yaygınlaşma oranı arttı.
KAPANMA, ENDİŞE VE YALNIZLIK DUYGUSUNU KÖRÜKLEDİ
Salgın sırasında izolasyon amacıyla karantina sürecinin psikolojik sonuçları incelendiğinde, bedensel sağlığı korumak için kritik önem taşıyan bu uygulamanın psikolojik ve ekonomik olarak olumsuz sonuçları olduğu desteklendi.
Yapılan çalışmalar evde kalmanın depresyon, sağlık kaygısı, finansal endişe ve yalnızlık duygusunu artırdığını gösterdi. Bireyin kendi varoluşsal krizlerinin arttığı bu süreç, ruh sağlığını da sorgulattığı bir dönem başlattı. Salgın sürecinde kişilerin öz farkındalık süreçlerinden geçtiklerine sıklıkla rastlandı.
SALGIN HABERLERİ, KAYGIYI VE KORKUYU ARTIRDI
İnternet ve televizyonlarda uzun saatler salgına dair programlar izlemek, korku ve paniği artırdı. Meksika'da yapılan bir çalışmada, salgınının medyada geniş yer almasının ardından bireylerin risk algısının ve belirsizlik tehdidi karşısında korku düzeylerinin yüksek düzeyde arttığı ve yaşam kalitesinin düştüğü tespit edildi.
Televizyonlar, toplumsal yapıları, değişkenleri dikkate alarak izleyicinin demografik yapısına uygun diziler sunar. Bundan dolayı izleyiciyi tüketime sevk eden en etkili alandır.
Şiddet, ihmal ve istismar konusu içeren dizilerin programların bireydeki olumsuz etkileri üzerine birçok çalışma yapıldı ve normalleştirme etkileri bulundu.
ANKSİYETE BELİRTİLERİ NELER?
Anksiyete bozukluğu olan insanlar için stres, panik ve endişe gibi duygular daha uzun sürer, daha aşırı ve kontrol etmek çok daha zordur.
Semptomlar arasında huzursuz veya heyecanlı hissetmek, panik atak, konsantrasyon veya uyku sorunu, terleme, nefes darlığı, baş dönmesi ve kalp çarpıntısı da olabilir.
Kaygı ile baş etmek çok zor ve bu etki zayıflatıcı olabilir. Bu çalışamayacağı, arkadaşlarını göremeyeceği veya en ağır vakalarda bile evi terk edip edemeyeceği anlamına gelebilir.
ANKSİYETE TEŞHİSİ VE TEDAVİSİ
Huzursuzluk, yorgunluk, sinirlilik, kas gerginliği, uyku güçlüğü ve konsantrasyon güçlüğü gibi son altı ayda en az üç anksiyete belirtisi var ise, semptomlar günlük yaşamı etkiliyor, (işe veya okula gitmiyorsanız), aşırı endişe yaşıyor ve bu endişeleri kontrol edemiyorsanız bu durumda uzman bir hekim, kaygıyı teşhis edebilir ve olası nedenleri belirleyebilir.
Fiziksel muayene ve gerektiğinde laboratuvar testleri anksiyete belirtilerine neden olabilecek bir tıbbi durum hakkında yararlı bilgiler sağlayabilir.