Gazete Duvar'da Bahadır Özgür ve Hakkı Özdal'ın hazırlayıp sunduğu programa katılan Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim muhafazakar seçmenin durumunu değerlendirdi.
'ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINA DÜŞTÜ'
Sevim, "Hala hazırdaki anketlere göre sadık muhafazakar ne olursa olsun AK Parti'ye oy vereceğim diyenlerin oranı yüzde 20'nin altına düştü. Geçmişte başka partilere oy vermiş seçmenler bu anlamda tereddüte düştüler. AK Parti'nin icraatlarından dolayı ülkenin gidişatı hakkında kendilerinde oluşan kanaat ülkenin iyiye gitmediği. Hem madden hem mannen bir çöküşün yaşandığını gördüler ve gidecek adres aradılar. Bonuç olarak 31 Mart'ta destek olacak parti bulmakta zorlanınca son çare olarak sandığa gitmemekte çözümü buldular. Bunlar Milli Görüş'ten gelen tabah hala AK Parti'den bir şeyler umuyor. 31 Mart'tan sonra bunları ikna etmek için çok ciddi çalışma içindeler. Ama bir kere kırdıktan sonra tamir etmek zordur. Bakın mesela EYT'lilerin sorununu çözdüler mi? Asgari ücret açlık sınırının altına düştü." dedi.
'KIRMIZI ÇİZGİLER ÖNCE GRİ OLDU SONRA TAMAMEN GİTTİ'
Abdullah Sevim konuşmasına şu şekilde devam etti; Onlar partiyi kurarken şöyle bir yol izledi. Necmettin Erbakan o dönem engellendi. Onlar biz Erbakan'ı Cumhurbaşkanı yapacağız diyerek yalan söyleyerek oy istediler. Fazilet tabanının desteklediği bir insanın Milli Görüş tabanından oy almasından daha doğal bir şey olamaz. Taban AK Partili olduktan sonra değerlerinden çok şey kaybetti. Kırmızı çizgiler önce gri oldu sonra tamamen gitti. Ben bunun proje olduğunu düşnüyorum. Emperyalist, siyonist güçler tarafından dayatılan ılımlı İslam projesi.31 Mart'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'daki balkon konuşmasında İstanbul'da çok net kaybettiğini söyledi. Hatta 'topal ördek' örneğini verdi. Sonradan AK Parti içindeki güçler devreye girdi ve Erdoğan'ı bu kararından vazgeçirdi. Toplumda hakim olan kanaat Türkiye'yi aile yönetiyor. Onun dışında kimsenin bir hükmü yok.
'ÇEKİLMEMİZ İÇİN ÇOK CİDDİ BASKI VAR'
Abdullah Sevim, seçimden çekilmeleri konusunda AK Parti cenahından ciddi baskı gördüklerini söyleyerek, "23 Haziran'da bizim adayımız var. Seçimi kazanmak için çalışıyoruz. Neticede bizim seçimlere girmememiz için girdikten sonra da çekilmemiz için çok ciddi bir baskı var AK Parti cenahından. Sadece tabana yönelik olsa neyse... En üst kademeden genel başkana, yöneticilere varıncaya kadar. AK Parti kurulduğundan beri böyle bir şey var. Kabul edilemeyecek bir politika izliyorlar. Sanki biz parti değiliz AK Parti'nin varlığını sürdürmek için kurulmuş bir aracız. Böyle bir şey söz konusu değil. Bizim özgül ağırlığımız aldığımız oyunun çok üstündedir. 31 Mart seçimlerinde biz particiktik, teröristtik şimdi mi kardeş parti olduk? Dün kardeş değil miydik? Arkadaşların ne kadar savruldukları ortada. Ne olursa olsun seçimi kazanmak için ne yaptıklarının farkında değil. Şu an en az fark gösteren anket sonuçları yüzde 2 fark var. Biz seçimde AK Parti lehine bir süpriz beklemiyoruz." diye konuştu.