17 Yaş Altı Kız Milli Voleybol Takımı, Karadağ’ın ev sahipliğindeki CEV U17 Avrupa Voleybol Şampiyonası’nda final oynayarak Avrupa ikincisi oldu ve tüm ülkenin göğsünü kabarttı. Ay-Yıldızlı ekip ve Galatasaray’ın genç yeteneği Özge Arslanalp, bu turnuvanın Rüya Takımı’na en iyi pasör olarak seçilmiş ve organizasyona damga vurmuştu. 16 yaşındaki milli yıldız; turnuvadaki performansı, Milli Takım’ın başarısı, ülke voleybolunun gelişimi ve kariyer hedeflerini KARAR okurları için kelimelere döktü...
Turnuvanın en başına gidelim... 1. Grup’ta Karadağ, Bulgaristan, Slovenya, Slovakya ve İtalya gibi güçlü ekiplerle eşleştiniz. Kağıt üzerinde oldukça zor gözüken bir gruptan namağlup çıkmış olmak turnuvanın kalanı için size nasıl bir avantaj sağladı?
CEV Avrupa Voleybol Şampiyonası’nda kuraların çekildiği andan itibaren grubumuzun zorlu olduğunun bilincindeydik. Çalışmalarımızı bu doğrultuda yaptık ve bizi bekleyen maçlara bu bilinçle hazırlandık. Grup aşamasını namağlup tamamlamak öz güven konusunda bize oldukça yardımcı oldu. Alınan galibiyetlerin etkisiyle hem takım olarak motivasyonumuzu daha üst seviyelere çıkarttık hem de final yolundaki şansımız için çok büyük avantaj sağladık. Her galibiyet bir sonrakini tetiklemiş oldu.
Grup etabında ilk seti adeta kıran kırana geçen bir İtalya maçı ve tie break’te çözülen bir Slovenya karşılaşması oynadınız. Bu maçlarda alınan kilit galibiyetler takım motivasyonunda nasıl bir rol oynadı?
Sizin de belirttiğiniz gibi bu iki maçtan da galip ayrılmak bizim için çok önemliydi. Rekabet seviyesi yüksek olan karşılaşmalar takım olarak bizi de ileriye taşıyor. Zorlu mücadelelerin ardından elde edilen zaferler bizleri çok mutlu etti. Kıran kırana geçen bir karşılaşmayı kazanmak üzerimizde olumlu etkiler bıraktı. Son ana kadar mücadele seviyesi üst düzey olan ve kritik önem taşıyan maçlardan zaferle ayrılmak tabii ki takım olarak birbirimize olan kenetlenmemizi farklı bir boyuta taşıdı ve sonraki turlar adına güvenimizi arttırdı.
Grup etabı ve yarı finaldeki Sırbistan maçını da namağlup geçerek finale kalmak başarması güç bir olay. Bu durum final öncesinde üzerinizde bir baskı oluşturdu mu?
Zorlu maçlar oynayarak finale gelmek, takımca motivasyonumuzu yükseltti. Bu yüzden final maçında üzerimizde bir baskı oluşturduğunu düşünmüyorum. Ama tabii ki de final oynamanın verdiği heyecan vardı. Sonuçta şampiyonluğun yalnızca 1 adım uzağında olduğunuzu hissediyorsunuz. Rusya finalinden önce yarı finalde Sırbistan karşısında aldığımız galibiyet, önümüzdeki yıl düzenlenecek Dünya Voleybol Şampiyonası’na katılma yolunda da bizim için önemli adımlardan bir tanesiydi. Finale kadar namağlup gelmiş olmak hem hedeflerimiz hem de gücümüzü gösterebilmemiz açısından güzel oldu.
Turnuvanın senin açından ‘Bu maçı da kazanırsak gerisi çözülecek’ dediğin türden en kritik maçı hangisiydi?
Aslında maçları birbirinden ayırmak ve aralarından bir seçim yapmak zor. En kritik diyebilir miyim emin değilim ama grupta oynadığımız Slovenya karşılaşmasını diğerlerinden farklı bir yere koyabilirim. Çünkü Slovenya karşısında 2-1 geriden gelerek kazandığımız karşılaşma bizim için kilit noktalardan biriydi. Bu kritik galibiyet sonrasında takım olarak ‘kazanma bilinci’ni oturtmuş olduk ve diğer maçlar için öz güven ve motivasyon konusunda bir adım daha ilerledik.
Turnuvadaki performansın ile ‘Rüya Takım’a en iyi pasör olarak seçilmeye hak kazandın. Bu ödüle layık görüldüğünde neler hissettin, turnuvadaki performansın hakkındaki düşüncelerin neler?
Öncelikle CEV Avrupa Şampiyonası gibi önemli bir organizasyonda, turnuvanın rüya takımına seçildiğim için çok mutluyum. Bu gurur verici bir şey. Turnuvayı kendi adıma değerlendirecek olursam, iyi geçtiğini düşünüyorum. Henüz kariyerinin başında olan bir oyuncu olarak tabii ki eksiklerim de var. Her gün antrenörlerimizden yeni şeyler öğreniyorum, bu turnuvalar da bana deneyim kazanmam konusunda oldukça yardımcı oluyor. Oynadığım her maç ve yer aldığım her turnuvada tecrübe açısından daha iyi bir seviyeye geliyorum. Her geçen gün daha fazla şey öğrenerek oyunumu geliştirmek ve hedeflediğim noktalara ulaşabilmek için çabalıyorum.
Milli Takımlar seviyesinde hedeflediğin nokta neresi? A Milli Takım’da kendine örnek aldığın bir isim var mı?
Her oyuncunun olduğu gibi benim de hayalim bir gün A Milli Takım forması giyebilmek. Kendime örnek aldığım bir isim var... A Milli Kadın Voleybol Takımımızın pasörü Naz Aydemir Akyol’u uzun yıllardır kendime örnek aldığım isim olarak söyleyebilirim.
Kariyerin açısından kısa ve uzun vadeli hedeflerin neler?
A Milli Takım formasını giyebilmenin dışında uzun vadedeki gelecek planlarımdan bir tanesi de şu an altyapısında forma giydiğim kulübüm Galatasaray’da A Takım’a kadar yükselebilmek. Kısa vadede ise, çalıştığım tüm antrenörler ve birlikte antrenman yapabilme fırsatı bulabildiğim deneyimli oyunculardan (ablalarımdan) öğrenebildiğim her şeyi öğrenmek ve kendimi geliştirmek. Onlardan ne öğrenebilirsem benim kariyerim ve oyun anlayışım açısından çok büyük bir avantaj olacaktır.
Ülkemizin en oturmuş altyapı sistemlerinden bir tanesinin voleybolda olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Altyapılardaki seviyenin, sana olan etkisi hakkında neler söylemek istersin?
Kulüp ve Milli Takımlardaki tüm antrenörler, gelişimimiz için yoğun çaba harcıyor. A Takım’daki ablalarımız da bize karşı yakından ilgi gösteriyorlar. Bize saha içi ve saha dışı her konuda destek oluyorlar. Bu da bizim performansımızı çok olumlu bir şekilde etkiliyor ve başarılı olmamızı sağlıyor. Ulusal ve uluslararası arenada oynadığımız turnuvalar, tecrübe kazanmamızda yardımcı oluyor. Yakalanan uyum ve imkanlar doğrultusunda bize sağlanan ortam, kendimizi geliştirebilmemiz ve potansiyelimizi ortaya çıkarabilmemiz açısından çok yararlı oluyor.
Alt yaş grup turnuvası olmasına rağmen şampiyonanın ulusal kanallarda yayınlanmış olması ve gösterilen ilgi sizi nasıl etkiledi?
Böyle büyük bir ilgi görmek bizi çok mutlu etti. Çok gururlandık. Ülkemizde milyonların bizi izlediğini, desteklediğini bilmek çok heyecanlandırdı. Alınan zaferlerde bunun da hatırı sayılır bir etkisi oldu. Ülkemizin desteğini hissediyor olmak saha içindeki motivasyonumuzu da olumlu anlamda etkiledi.