HİLAL ÖZTÜRK - KENAN BUTAKIN / İSTANBUL
Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye’de çatışmasızlık bölgeleri oluşturulmasına karar verdiği Astana anlaşmasına rağmen, rejim İdlib güneyinden ilerlemeyi sürdürüyor. Türkiye’nin Afrin’deYPG ve IŞİD’e yönelik Zeytin Dalı harekatına yoğunlaşmasını fırsat bilen Esad güçleri, muhaliflerin kontrolündeki yerleşim yerlerine bombalı saldırılar düzenliyor. Karar’ın güvenilir kaynaklardan aldığı bilgilere göre rejim önce ele geçirdiği IŞİD teröristlerini muhaliflerin bulunduğu bölgelere sızdırıyor. Ardından teröristlerle mücadele ettikleri bahanesiyle saldırılarını gerekçelendiriyor. Rejimin ocak ayının ilk haftalarında şiddetlenen saldırıları nedeniyle Türkiye geçtiğimiz haftalarda Rusya ve İran büyükelçilerine nota vererek rejimin saldırılarının durdurulmasını istemişti. Rejimin Nusra ve IŞİD bahanesiyle ılımlı muhalifleri vurduğu, bu durumun siyasi çözüm sürecini baltalayacağı uyarısı yapılmıştı. Türkiye’nin sert tepkisi sonrası bir süre saldırılarını durduran rejim, TSK ve ÖSO’nun Afrin harekatı sonrası yeniden harekete geçti. Rejimin muhaliflerin kontrolündeki Ebu Zuhur Havaalanı’nı alması sonrası, Fua bölgesine doğru ilerlemesini sürdürdüğü belirtiliyor.
Öte yandan bu hafta içinde Astana’da varılan anlaşma gereği Türkiye’nin Güney Halep’te kurması planlanan 6’ncı gözetim üssü için El Iys bölgesine giden TSK konvoy güzergahına önce rejim havanla, bir gün sonra da YPG bombalı araçla saldırdı. Rusya’nın en kısa sürede kurulmasını istediği gözetim üsslerinden biri olan El Iys, rejim güçleri ile muhaliflerin arasında kalan stratejik öneme sahip bir bölge. Türk askerinin bölgeye konuşlanmasını İdlib’e yönelik saldırıları için engel olarak gören rejim, önce bizzat ardından terör örgütleri eliyle provakatif hamlelerini sürdürdü. Bölge kaynakları rejimin fiili durum yaratarak İdlib’deki muhaliflerin elindeki bölgeleri de ele geçirmeyi ve göç dalgası oluşturmayı hedeflediği belirtiliyor.
Rejimin ilerleyişi nedeniyle İdlib halkının Halk Savunma Güçleri adı altında örgütlendiği ve saldırılara karşı direndiği öğrenildi. Bölge kaynakları bu bölgeye Afrin harekatında görev yapan ÖSO güçlerinin kaydırıldığı iddiasını doğrulamadı. Rejim güçleriyle çatışan muhalif grupların tamamının İdlib halkından oluştuğu belirtildi. Halkın rejimin ilerleyişini durdurmak amacıyla yerleşim bölgelerinin çevresine hendekler kazdığına ilişkin görüntüler de sosyal medyada paylaşılıyor.
Rejim güçlerinin saldırılarının, Soçi de yapılacak Suriye Ulusal Diyalog Kongresi öncesi artması masayı dağıtma girişimi olarak değerlendirildi. Çatışmasızlık bölgelerini tehdit eden çatışmalarla İdlib’in stratejik öneme sahip bölgelerinin ele geçirilmesini hedefleyen rejim, bölgede kaosun hakim olmasını ve bu ortamda kontrolündeki toprakları genişletmeyi planlıyor. Soçi’deki kongrede yaşanan sorunlara rağmen Türkiye, Rusya ve İran üçlü mekanizmaya bağlı kalarak süreci devam ettiriyor.
Türkiye, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun mevkidaşıyla yoğun diplomasi trafiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki telefon görüşmeleri ile Suriye’deki çatışmasızlık anlaşmasının devamı ve çözüm sürecinin devam etmesini sağlıyor.
İRAN’DAN ABD’YE TEHDİT
‘ONLARI FIRAT’IN DOĞUSUNDAN ÇIKARACAĞIZ’
İran, Suriye’de son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin sessizliğini bozdu. İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in başdanışmanı Ali Ekber Velayeti, dün ülkesinin Meşhed kentinde katıldığı bir konferansta konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mehr ajansında yer alan habere göre ABD’nin ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ kapsamında bölge ülkelerini bölmeyi amaçladığını savunan Velayeti, “Suriye’de son dönemde yaşanan gelişmeler de bu komplonun bir sonucudur” dedi. Velayeti, sözlerine “ABD Suriye’yi bölmekte başarılı olamayacak. Ya Fırat’ın doğusunu terk edecekler, ya da onları biz çıkaracağız” diye devam etti.
BM’DEN TÜRKİYE, RUSYA VE İRAN’A ÇAĞRI
BM, İdlib’de insani krizi sona erdirmek için Türkiye, Rusya ve İran’ın ‘çatışmasızlık’ sürdürülmeli dedi. Birleşmiş Milletler’in insani yardım konusunda Suriye danışmanı Jan Egeland, Türkiye, Rusya ve İran’a Suriye’nin İdlib vilayetinde ‘çatışmasızlık’ sağlamaları çağrısı yaptı. Egeland, İdlib’deki durumun “bir ateşkes için feryat ettiğini” ve Türkiye, İran ve Rusya’nın çatışmaların hafiflemesini sağlamaları gerektiğini söyledi. BM’nin insani yardım konusundaki Suriye danışmanı Egeland ayrıca yüzlerce hastanın tahliye edilmeyi beklediğini belirtti. Egeland, muhaliflerin kontrolünde olan ve Esad rejiminin kuşattığı Doğu Guta’da yaşanan insani krize de bir ara verilmesi gerektiğini kaydetti.