Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği (IAEE) Başkanı Gürkan Kumbaroğlu, yaptığı açıklamada, geçen yılın aralık ayında duyurulan Türk Akımı projesinin üzerinden 9 ay geçmesine karşın çok mesafe katedilemediğini belirterek, proje için hükümetler arası bir anlaşmanın henüz imzalanamadığını kaydetti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, geçen yılın aralık ayında Rus gazını Bulgaristan üzerinden Avrupa'ya taşıyacak Güney Akım projesini iptal ederek, yerine Türk Akımı'nı teklif ettiğini hatırlatan Kumbaroğlu, "Türkiye ile Rusya arasındaki gaz fiyatı ve indirim konusundaki anlaşmazlık, Türk Akımı projesini olumsuz etkilememeli. Eğer etkilerse Bulgaristan, Rus gazının Avrupa'ya taşınmasında kendi rolünü tekrar canlandırmaya çalışacak. Bu da Türkiye'nin gaz hub'ı olma vizyonunu çok olumsuz etkileyecek" dedi.
Kumbaroğlu, şu anda müzakerelerin dondurulduğunu hatırlatarak, iki ülke arasındaki diyaloğun teknik ve üst seviyelerde geliştirilmesi gerektiğini belirtti ve "Tıkanıklıklar varsa onların aşılması lazım. Bunların da şeffaf olarak ortaya konulması ve diyaloğun kapalı kapılar arasında yürütülmemesi gerektiği kanaatindeyim. Tarafsız üniversiteler, kuruluşlar, özel sektör de diyaloğu takip edebilmeli, görüşlerini söyleyebilmeli ve çözüme katkı sunabilmeli" diye konuştu.
"Türkiye hub vizyonunu geliştirmeli"
TANAP üzerinden gelecek Azeri gazının yanı sıra Türk Akımı ile iletilecek Rus gazı ve ileride Kuzey Irak, Doğu Akdeniz ve İran gazının da Avrupa'ya iletilmesinde en ekonomik rotanın Türkiye üzerinden geçtiğini işaret eden Kumbaroğlu, Türkiye'nin doğal bir gaz merkezi (hub) olduğunu ancak yapısal eksiklerinin giderilmesi gerektiğini anlattı.
Kumbaroğlu, farklı kaynaklardan gelen doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya satılmasının gaz kaynakları arasında rekabeti getireceğini kaydederek, "Rekabetçi bir ortam içinde gaz fiyatları da rekabet içinde belirlenecek. Bütün bölge için bir kazan-kazan durumu oluşacak. Ancak biz, artık transit bir ülke olmayı değil, hub olmak için neler gerekiyor, bunları konuşmalıyız. Hub vizyonunu Avrupa'yla birlikte geliştirmeliyiz. Çünkü bu bahsedilen gazlar Avrupa'ya gidecek. Avrupa'nın da talebi, gaz ihtiyacı ve rekabetçi bir ortam isteği var. Onlar da bu iş birliğine sıcak bakıyor" ifadesini kullandı.
“Siyasi belirsizlik ve çatışma ortamı hemen sona ermeli”
Türkiye'nin, enerji üzerinden kazanabileceği ve çevre ülkelerin kaynaklarını stratejik olarak değerlendirebileceği çok önemli bir dönemden geçtiğinin altını çizen Kumbaroğlu, ülkenin siyasi belirsizlik ve çatışma ortamından bir an önce kurtulup enerji fırsatlarını değerlendirecek hamleler yapması gerektiğini vurguladı.
Kumbaroğlu, Türkiye'nin jeostratejik konumundan dolayı enerjide çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu ancak çevre ülkelerle yapılabilecek enerji projelerine bakıldığında olumlu bir tablo oluşmadığını belirterek, "Bunda mevcut siyasi belirsizliğin de etkisi var. Ancak bunun olmaması lazım. Bu projeler ulusal çıkarlarımız doğrultusunda önemli stratejiler. Devlet politikası, hükümetlerden, siyasi partilerden bağımsız olması gereken projeler. Hub vizyonu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin öncelikli çalışması olmalı" dedi.
"İran gazının Avrupa'ya taşınması istikrar kazandırır"
İran'a yönelik yaptırımların kalkması durumunda Türkiye için olası etkilerini değerlendiren Kumbaroğlu, bu ülkenin yatırım ihtiyaçlarına dikkati çekti. Kumbaroğlu, Türkiye'nin İran ile hem enerjide hem de diğer alanlarda iş birliğini geliştirmesi gerektiğini ifade ederek, İran'ın Türkiye için fırsatlar ülkesi olduğunu söyledi. İran'ın yatırım konusunda iş birliğine ihtiyaç duyduğunu anlatan Kumbaroğlu, Türk firmalarının da İran'daki enerji projelerinde ve diğer sektörlerde önemli rol alabileceğini belirtti.
İran'ın, Rusya'dan sonra dünyanın en büyük gaz rezervlerine sahip olduğunu ancak şu anda üretimiyle kendi gaz ihtiyacını zor karşıladığını anımsatan Kumbaroğlu, "İran'ın yatırıma ihtiyacı var. İran gazının Avrupa'ya gitmesi hem içinde bulunduğumuz bölgeye değer katacak, hem de bölgede siyasi ve ekonomik istikrar sağlayacak. Bunu Avrupa, Türkiye ve İran da arzu ediyor. O halde İran gazının Avrupa'ya taşınmaması için hiçbir neden yok. Türk Akımı'nda da aynı şey söz konusu. Her üç taraf da Rus gazının Avrupa'ya taşınmasını arzu ediyor" diye konuştu.
ANKARA/AA