Gemma’nın neden haftada üç ya da dört kez istifra ettiğini anlaması yıllar aldı. Herhangi bir mide hastalığından muztarip değildi oysa. Onun sorunu psikolojisinin bozulmasıydı. İngiliz Independent gazetesindeki haberde Gemma “Anksiyete ve panik bozukluğu vardı. Bu ikisinin önce fiziksel olarak belirtisini gördüm. Özellikle sindirim açısından sıkıntı çekiyordum. Pek çok kez hastanede kaldım ama hastalığıma ‘fiziksel’ bir neden bulunamadı” diyor. Gemma, zihinsel ve fiziki sağlığın birbiriyle münferit olarak ele alınış biçimleri nedeniyle, kendi sorununa çok uzun süre tanı konulamadığını belirterek şöyle devam ediyor: “İnsanlar fiziksel ve zihinsel sağlık arasındaki bağlantıyı yanlış anlıyor. Ben de onlardan biriydim. Endişelendiğim son şey anksiyete oldu. Ama stresi çok fazla göz ardı ediyordum ve kendi duygularımı kabullenmekte fakir kaldım. Bu stres bir yerden çıkmak zorundaydı, bedenim beni dinlemeye çalışıyormuş gibi hissettim.” Gemma şimdi mide ağrısının anksiyeteden kaynaklandığını, panik ataklarının mide bulantısı, kollarının ve bacaklarının hissizleşip kalbinin çok fazla çarpmasıyla ortaya çıktığını bildiğini söylüyor.
Aynı durumu yaşayan bir başka kişi ise 25 yaşındaki Courtney. Depresyonun kendisini uyuşuk ve halsiz hissetmesine neden olduğunu; kemik ve eklemlerinde ağrı ve sertleşmelere yol açtığını söylüyor. Courtney “Panik atakların yanı sıra korku patlaması bende bulanık ya da çifte görmeye, çarpıcı baş ağrılarına neden oluyordu” diyor.
Bu iki ismin geç de olsa rahatsızlıklarının kaynağı bulunmuş, tedavi olmuşlar.
Uzmanlar ise başka kişilerin aynı sorunu yaşamaması için ruh sağlığıyla ilgili sorunların daha geniş bir çerçevede ele alınması gerektiğini söylüyor. İngiltere’deki Rethink Mental Illness’ın sözcüsü Nia Charpentier, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Örneğin endişeniz varsa, hızlı bir kalp atış hızı ve terleme yaşayabilirsiniz. Ya da post travmatik stres bozukluğuyla yaşayan bir kişi ağrı veya kendini hasta hissedebilir. Benzer şekilde, depresyon iştahınızı da etkileyebilir. Ya kilo alabilirsiniz ya da kilo verirsiniz.”
Bulimia ve anoreksiya gibi yemek yeme bozuklukları gibi psikolojik sorunların ilk başta kişinin fiziksel sağlığını etkilediğini kaydeden Nia Charpentier “Yeme bozuklukları söz konusu olduğunda, bunlar zamanla giderek daha belirgin hale gelebilecek fiziksel semptomları da içerebilir. Ama köklerinde zihinsel hastalıklar olduğunu unutmamak çok önemli çünkü davranış ve ruh halindeki değişiklikler muhtemelen herhangi bir fiziksel işaretten önce fark edilebilir. Bu önemli çünkü herhangi bir kişi yeme bozukluğu tedavisi gördüğünde eninde sonunda iyileşme şansı buluyor” diye konuşuyor.