Ekonomi yönetimin dolardaki yükselişi durdurmak için rezervlerden 100 milyar dolardan fazla harcama yapmasına rağmen, kur 7.5 TL seviyelerinde tutunabildi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Yeni Ekonomi Programı'nı açıkladığı gün bile dolardaki hareketlilik dikkatlerden kaçmadı. Bakan Albayrak, dolardaki dalgalanma ile ilgili bir soruya "Kur benim için hiç önemli değil, oraya bakmıyorum" karşılığını verdi.
Ekonomi yönetiminin dolardaki artışı frenlemek için aldığı önlemlerden geri adım atsa da etkisi sınırlı kaldı. Faizleri düşürmediği için başkanı görevden alınan Merkez Bankası, bu politikadan vazgeçerek faizleri yükseltti. Yabancıların TL erişimine getirilen sınırlama da kaldırıldı.
7.5 TL seviyesinde seyreden dolar/TL kurunun 8'e yükselmesi halinde, Türk Lirası bu yıl yüzde 25 değer kaybetmiş olacak.
DOLAR EKONOMİYİ NASIL ETKİLİYOR?
Peki doların önlenemez yükselişinin ekonomiye maliyeti ne? Yüksek fiyatlı dolar ekonomi çarklarını nasıl etkiliyor?
Reuters haber ajansı, Dolar/TL kurunun son zamanlarda hızlı yükselmesinin Türk ekonomisinde üç alanda baskıyı artırdığını yazdı. Özel sektörün döviz borcu, enflasyon ve Türkiye'nin düşük petrol fiyatlarından yararlanamaması olarak sıraladı.
ÖZEL SEKTÖRÜN BORÇ YÜKÜ AĞIRLAŞIYOR
Türkiye'nin dış kamu borç yükü yönetilebilecek seviyede olsa da şirketler ve finans kuruluşları önümüzdeki iki ay içinde yaklaşık 10 milyar dolar değerinde geri ödemeyle karşı karşıya.
Reuters'a konuşan Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) gelişmekte olan Avrupa ekonomileri araştırma biriminin müdürü Uğraş Ülkü, "TL'nin daha da değer kaybetmesi şirket bilançolarını daha fazla bozacak ve bu nedenle yatırım beklentilerini olumsuz etkileyecek" dedi.
Ülkü, verimliliği, istihdamı, rekabet gücünü ve ihracatı artırmak için daha güçlü sermaye harcamalarının kritik olduğu bir dönemde kurun artmasının şirketlerin yatırımlarını kısıtlayabileceğini söyledi.
TL'DE DEĞER KAYBI ENFLASYONU KÖRÜKLÜYOR
Reuters, Türkiye'nin daha sadece 17 yıl önce hiperenflasyonla mücadele eden bir ülke olduğu için fiyat baskılarının ekonominin hassas bir noktası olduğunu vurguluyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) bugün açıkladığı verilere göre Eylül ayında enflasyon yüzde 11,75 olarak gerçekleşti.
Reuters'a göre faiz oranlarının enflasyonun altında seyretmesi, yabancı yatırımcıya yeterli teşviği sunamıyor. Fiyat artışının kontrol edilememesi de cari açık verildiği için TL'nin daha da değer kaybetmesinde rol oynuyor.
Yatırım bankası Goldman Sachs'tan Kevin Daly, müşterilere gönderdiği notunda, "TL'deki değer kaybının enflasyondaki artışın ana belirleyicisi olmasını bekliyoruz" dedi.
Daly ayrıca geçen ay çekirdek enflasyon verisinin artış hızının düşük gelmesinde vergi indirimlerinin rol oynamış olabileceğini aktardı.
Ekonomi yönetimi uzun süre, enflasyona neden olduğu gerekçesiyle faiz arttırmamış, TL'nin dolar karşısında tutunabilmesini sağlayacak bu silahı kullanmamıştı. Dolar karşısında TL'nin aşırı değer kaybetmesi enflasyonun yükselmesine de neden oldu.
TÜRKİYE PETROL FİYATLARINDA DÜŞÜŞTEN YARARLANAMIYOR
Küresel petrol fiyatları yılın başından beri yüzde 40 düşse de TL'deki değer kaybı Türkiye'nin bu durumdan yararlanmasını engelliyor.
Petrol fiyatlarının düşmesi petrol ithal eden ülkelere bir nefes alma fırsatı verse de TL'nin değer kaybının artmasıyla Türkiye'nin bu durumdan sağlayabileceği fayda düşüyor.
Dünya Bankası'nın verilerine göre 2019 sonunda Türkiye'nin ithalatının GSYH'ye oranı yüzde 30 oldu; bunun yüzde 8'ini yakıt ithalatı oluşturuyor.
100 MİLYAR DOLARA RAĞMEN DOLAR FRENLENEMEDİ
Doların TL karşısındaki yükselişini frenlemek için Merkez Bankası, kamu bankaları eliyle piyasaya 100 milyar dolardan fazla para aktardı. Faiz silahını kullanmama politikasında ısrarın sonucu Merkez Bankasının rezervleri erirken, doların ateşi de bir türlü düşürülemedi.
2019 yılı başında 5.15 lira seviyesinde olan dolar, 2020’de 7.20 liraya kadar dayandı. Kur 100 milyar doları bulan MB müdahalesine rağmen rekor üstüne rekor kırdı. 2019’dan bu yana rekor seviyeye bakıldığında TL’nin yüzde 40 değer kaybettiği görülüyor.