ÖZEL HABER: HİLAL ÖZTÜRK
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yüzde 51.41 evet, yüzde 48.59 hayır oyuyla kabul edildi, ancakTürkiye’de yeni sistem değil, referandum sonuçları tartışılıyor. Referandum öncesi anketleri ile sonuçlara en yakın tahminlerden birini açıklayan Varyans Araştırma Şirketi’nin sahibi Recep Sazkaya seçmenin bu davranışı ile bütün siyasilere net mesajlar verdiğini söyledi. MHP’nin Evet cephesine asıl katkısının referandum sürecini başlatması olduğunu söyleyen Sazkaya Türkiye’nin referandum tercihi ve sonrası ile ilgili görüşlerini Karar’la paylaştı:
SİSTEM ANLATILMALIYDI
Her iki görüşü savunanların da belli oranda başarılı olduklarını söyleyebiliriz. Ancak hayır cephesinin biraz daha başarılı olduğu, bunda da evet cephesinin bazı eksikliklerinin etkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü Anayasa değişikliğinin geçmesini isteyen AK Parti ve MHP’nin oy oranı son seçimler dikkate alındığında yüzde 60’lar civarındaydı. Çıkan sonuç iki partinin aldığı oyun altında bir orana tekabül ediyor. Anayasa değişikliği içeriğini anlatmakta biraz yetersiz kaldıklarını söyleyebiliriz. Sistemi anlatmak yerine icraatları anlatmaya dönük tutum sergilediler.
MHP’NİN ASIL KATKISI
Bir çok araştırmamızda MHP tabanının parti yönetimiyle örtüşmediğini gördük. Son seçimlerde MHP’ye oy veren seçmenin önemli bir bölümü hayır oyu verdi. Evet oyu veren daha az. Tespitlerimize göre 3’te 1’i evet dedi. Ancak MHP Başkanlık sistemini halkın önüne getirerek asıl katkıyı sağladı. Varyans Araştırma olarak yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı sistemi üzerine 2010 yılından itibaren, daha TBMM’de Uzlaşma Komisyonu’nda Anayasa çalışmaları sırasında başlayarak çeşitli zamanlarda kamuoyu araştırmaları yaptık. Başlarda başkanlık sistemini destekleyenlerin, mevcut parlementer sistem olsun diyenlerden daha az olduğunu gözlemliyorduk. MHP desteği ortaya çıktıktan sonra yaptığımız çalışmalarda ise evetler öne geçti. MHP sandığı halkın önüne getirdi. MHP başkanlığı önererek ve milletin önüne gelmesini sağlayarak asıl katkıyı sağlamıştır.
AK PARTİ’DEKİ FİRE
AK Partili seçmen içinde 2-3 puanlık bir kitlenin hayır demiş olduğunu gözlemledik. Kendilerine göre gerekçeleri var. Ancak büyük oranda paketin arkasında durduğunu söyleyebiliriz.
TEMSİLDE ADALET VE İSTİKARAR
Bir öngörü olarak şunu söyleyebiliriz; Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Kanunu elden geçirilecek, barajlar değerlendirilecek veya yeniden belirlenecektir. Meclis’te daha geniş yelpazede temsil, yönetimde de daha güçlü istikrar. Başkan kabineyi kuracak ve yüzde 51 oy alacak. Daha geniş kesimlere hitap ederek ve kabine kompozisyonuyla yani yüksek siyasi temsille bunu yapacaktır. Güçlü bir yönetim ortaya çıkarması ve Meclis’in barajların kaldırılması ile temsilde adaletin daha fazla sağlanması mümkün olabilecek.
SİYASET İKİ MERKEZDE TOPLANIR
Bence iki tane güçlü merkez oluşacak. Bir anlamda yeni sistem dağınık siyasal tablonun bu iki merkez etrafında kümelenmesini sağlayacak. Başkan adayı olacakların toplumun geniş kesimlerinin oyunu almadan yüzde 50’yi aşması mümkün görünmüyor. Merkezdeki partilerin biraz daha güçlenmesi, koalisyonların tabanda oluşmasını sağlayabilir. Bu sistemin eksiklikleri var tabi ki ancak daha iyi sistem arayışı da devam edecektir. Sandık milletin önüne geldiği sürece çözüm bitmez. Ne hayırcılar ne evetçiler mutlak bir hezimet veya kazanç olarak görmemeli.
OY TARTIŞMASI BİZİ SEÇİM YAPILAMAZ ÜLKE HALİNE GETİRİR
Yüzde 50’i aşan kazanmıştır. Toplumun çoğunluğu nerededir ona bakılması gerekiyor. Aslında seçmen bu sonuçla ‘Herkesin Türkiye’nin iyiliği için uğraşması gerekiyor’ mesajını verdi. Değişikliği yapanlar kamuoyu desteğini almıştır ama itirazların da dikkate alınması gerekir. Orandan bağımsız olarak söylüyorum. Milletin çoğunluğunun kabul ettiği sistemi meşru görmek ve daha iyisini aramak doğrudur. Türkiye seçim konusunu başarıyla yerine getiriyor. Bu dünyanın da kabul ettiği bir gerçek. İtirazlarda bahsedilen sayıların seçimin sonucunu değiştirecek boyutta olduğunu düşünmüyorum. YSK kararlarını tartışmaya açmak doğru değil. Bu konunun çok tartışılmasını doğru bulmuyorum. Aksi halde seçim yapılamaz bir ülke olmaya gideriz. YSK kararına herkesin saygı duyması gerekiyor.