ABD'nin Ohio eyaletinde bulunan Shawnee Üniversitesi'nde Ortadoğu Tarihi Uzmanı Dr. Amr Azzam Anadolu Ajansı'na verdiği mülakatta Suriye'deki gelişmeleri değerlendirdi.
Rusya'nın hava saldırılarının Esed rejimi, PYD ve IŞİD'in işine yaradığını vurgulayan Azzam, son dönemde Rusya ile yakınlaşan PYD'nin Kürtleri tehlikeye attığını dile getirdi.
Amaç durumu "Ya Esed ya IŞİD" noktasına getirmek
Özellikle Suriye'nin kuzeyindeki Rus hava saldırılarının en çok IŞİD'e yaradığına işaret ederek, Rus saldırılarının yoğunlaştığı bölgelerde aynı zamanda PYD'nin de kendine avantaj sağladığı şeklindeki raporlar bulunduğunu hatırlattı. Azzam'a göre bu raporlar doğruluk değeri taşıyor ve Kürt gruplar batıya ilerlemek için Rus hava saldırılarından faydalanıyor.
Azzam, Rusya'nın Suriye'deki hava saldırılarının ana amacının Esed rejimini stabilize ve rehabilite ederek IŞİD karşısındaki tek aktör olarak konumlandırabilmek olduğunu vurgulayarak, "O zaman IŞİD karşısındaki yegane aktör Esed rejimi olacak ve Rusya 'Ya Esed ya da IŞİD' diyecek" şeklinde konuştu.
"Esed için muhalifler IŞİD'den daha tehlikeli"
Azzam, son birkaç yıldır Rusya ve İran'ın Suriye rejimi ile bu plan üzerinde çalıştığını, Esed için muhaliflerin IŞİD'ten daha tehlikeli bir tehdit olduğunun altını çizdi. "Çünkü Suriye'deki muhalifler Esed rejimine alternatif bir değer taşıyor, halbuki IŞİD öyle değil" diyen Azzam, Rusya'nın da bu durumun farkında olduğunu, bu yüzden önce IŞİD'i değil muhalifleri vurduğunu ve kendi hava saldırılarından IŞİD'in faydalanmasını umursamadığını dile getirdi. Azzam, "Rusya için temel öncelik 'ya IŞİD ya da Esed' denklemini oluşturmaktır" şeklinde konuştu.
Azzam, "Evet, Rusya'nınki gerçekten de basiretsiz bir politika. Ama Rus ve İran tarafı için bugün tek önemli olan, Esed rejiminin bir şekilde ayakta kalması ve yarın uluslararası koalisyon açısından IŞİD karşısındaki yegane alternatif olması" dedi.
ABD, ılımlı muhalifleri destekliyor ama "çok kötü bir şekilde"
Rusya'nın ılımlı muhalifleri vurmaya devam ederek bölgede Esed ve radikal militanların kalacağı bir denklemi kovaladığını belirten Azzam, Rusya'nın Suriye'de Esed'in radikal unsurlar karşısındaki tek umut olduğunu dünyaya kabul ettirmek istediğini, bu yüzden ılımlı muhaliflerin hayatta kalmasının çok önemli olduğunu ve ABD'nin de teorik olarak onları bu yüzden desteklediğini ancak bunu "çok kötü bir şekilde" yaptığını ifade etti.
Gelinen noktada bir şekilde IŞİD ile Esed rejiminin aynı şeye güvendiğini söyleyen Azzam, her iki unsurun da ılımlı muhaliflerden kurtulmak gibi "ortak bir çıkar" üzerinde buluştuğu ve zaman zaman birbirlerine saldırsalar da ana düşmanlarının ılımlı muhalif gruplar olduğu görüşünü dile getirdi.
PYD, Kürtleri çok tehlikeli bir noktaya sürüklüyor
Azzam, bölgede tüm bu gelişmeler olurken PYD'nin kendi gündemi ile hareket ettiğini ifade ederek, "Bence Salih Müslim, Kürtleri çok tehlikeli bir noktaya doğru sürüklüyor. Ben şahsen ABD'nin Kürtler için Türkiye'den vazgeçeceğini düşünmüyorum. Ancak Barzani'nin mevcut durumda 'oyunu' daha iyi oynadığını düşünüyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin halen birinci önceliğinin PKK-PYD ve kendi sınırlarının güvenliği olduğunu belirten Azzam, yarın IŞİD'in ortadan kalkması durumunda orada oluşacak boşluğun kimler tarafından doldurulacağının Türkiye için hayati derecede önem taşıdığını vurguladı.
Türkiye'nin tam da bu sebeple Suriye'de sahadaki müttefiklerini (ılımlı muhalifler) olabildiğince desteklediğini ve onları güçlendirmeye çalıştığını savunan Azzam, Türkiye'nin IŞİD'ten boşalması muhtemel bölgelerin PYD tarafından doldurulmasına şiddetle karşı çıktığını dile getirdi.
OHIO/AA