Londra merkezli araştırma şirketi Pricewaterhouse Coopers (PwC) tarafından hazınlanan ‘2050'de Dünya' (World in 2050) rapor günümüzün gelişen ülkelerinin yakın dönemde dünya devleri ile boy ölçüşen ekonomilere dönüşeceğini ortaya koydu. Bu rapora göre dünyanın en büyük ekonomileri için 2050’de tablo büyük ölçüde değişecek; Çin, dünyanın en büyük ekonomisi olurken, Hindistan ikinci sıraya yerleşecek. Raporda Türkiye'nin 2050 yılında 11. büyük ekonomi olması bekleniyor.
"ÇİN 2030'DAN EN BÜYÜK EKONOMİ OLABİLİR"
Rapora göre Çin, ABD'yi en büyük ekonomi olarak geride bıraktı bile ve 2030 yılından önce dünyanın en büyük ekonomisi olabilir. 2050 yılına kadar Hindistan da ABD'yi geride bırakarak ikinci sıraya yükselebilir. Endonezya ise Japonya ve Almanya gibi ülkeleri geride bırakarak dördüncü sıraya ilerleyebilir.
Rapora göre 2050 yılından önce dünyadaki en büyük 7 ekonomiden altısı gelişmekte olan ekonomiler arasında yer alabilir.
Raporda 2050 yılında Çin'in Gayri Safi Yurt içi Hasılası (GSYH) 49.9 trilyon dolara ulaşırken, ABD'nin 34.1 trilyon dolar, Hindistan'ın 28 trilyon dolar, Endonezya'nın 7.3 trilyon dolar, Brezilya'nın ise 6.5 trilyon doları bulması ön görülüyor. Raporda küresel ekonominin yüzde 35'ini oluşturan E7 ülkeleri (gelişen ekonomiler) 2050'de dünya ekonomisinin yüzde 50'sini oluşturacak bir büyüklüğe ulaşacak. Bu durumda Türkiye, 2050 yılında Satınalma Gücü Paritesi (SGP) bazında GSYH büyüklüğü bakımından E7 ülkeleri arasında ikinci sıradaki yerini de koruyabilir.
"AVRUPA'DAKİ EN HIZLI BÜYÜME POTANSİYELİ TÜRKİYE'DE"
Raporda, Türkiye'nin ortalama yıllık yüzde 37'lik bir büyüme gerçekleştireceği varsayımına göre şu anda yaklaşık 800 milyar dolar düzeyindeki GSYH 2030 yılında 1 trilyon 650 milyar doları bulacak. 2050 yılında ise 4 trilyon dolarlık bir GSYH ile Türkiye 11'inci sıraya yerleşecek. Raporda “Avrupa'daki en hızlı büyüme potansiyeli ile Türkiye'deki geçici zorlukları aşan ve sabırlı davranan yatırımcılar uzun vadede önemli faydalar elde edebilir” sözlerine yer verildi.
“Türk şirketlerinin CEO'ları ekonomik büyüme beklentilerinde düşüşe işaret etse de, kendi şirketlerini her duruma hazırlama konusunda her zaman çok daha inançlı ve deneyimli oldular." denilen raporda şunlara değinildi:
"Bu nedenle ekonomik büyüme beklentisi düşüş gösterdiği bir dönemde bile kendi şirketlerinde büyüme beklentilerinin yüzde 41 ile iyi sayılabileceğini görüyoruz. Zorlu bir yılı geride bırakan Türkiye'nin, gerekli yapısal reformların hayata geçirildiği bir ortamda geleceğinin parlak olduğu görülüyor”