Türkiye'deki devlet yetkilileri ve halkın sağduyu çağrısında bulunduğuna dikkati çeken Azizoğlu, birlikte yaşama kültürünü daha da ileriye götürmek için yapılan çağrılara Rusya yönetiminin de sağduyuyla cevap vermesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'nin bugüne kadar iş adamları, turistler ve öğrencileri misafiri olarak gördüğünü anlatan Azizoğlu, Rusya'da bazı Türk öğrencilerin sıkıntı yaşadığını dile getirdi.
Azizoğlu, "Ancak iki ülkenin karşılıklı öğrenci sayıları çok değil. Türkiye'nin Rusya'da çok fazla öğrencisi yok. YÖK, bu konuda yoğun bir çalışma yürütüyor. Bir sorun olacağını sanmıyorum" dedi.
Rusya'nın büyük hırs ve öfkeyle gerçekleştirdiği saldırılara aynı şekilde karşılık verilmesi halinde iki ülkenin de zarar göreceğine işaret eden Azizoğlu, Türkiye'nin de istemesi halinde Rusya'ya yaptırım uygulayabileceğini vurguladı.
Türkiye'nin BM'de söz sahibi ve İslam coğrafyasında lider konumda olduğunu, ayrıca NATO'ya üyeliği bulunduğunu kaydeden Azizoğlu, Montrö Sözleşmesi'nin, savaş zamanında Türkiye'ye gemi ve tankerlerin boğazlardan geçişi konusunda bazı haklar verdiğine dikkati çekti.
"Türkiye boğazları Rus gemilerini kapatabilir"
Azizoğlu, Türkiye'nin uluslararası hukuk alanında boğazlarda tartışılmaz hakları bulunduğunu anımsattı.
Azizoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Savaş halinde Türkiye'ye haklar verilmiştir. Türkiye ve Rusya çatışan taraflar olursa, Türkiye ülkesini koruma adına evrensel hakka sahip olduğu için boğazı Rus gemilerine kapatabilir ve asla da gemi geçişine müsaade etmeyebilir. Türkiye, çatışma istemeyen bir ülke. Rusya'nın şu anki reaksiyonuyla ilgili önemli bir etken var. Önce Ukrayna'da ciddi sorun yarattı. Batı toplumları, sert reaksiyon gösterdiler ama hiçbir yaptırım yapamadılar. Bu, Rusya'yı cesaretlendirdi. Daha sonra Kırım'ı ilhak etti, yine yaptırım görmedi. Bunda da biraz şımarıklık yaşadı.
"Hiçbir ülke kürenin kabadayısı değil"
Hiçbir ülke bu kürenin kabadayısı değil. Hiçbir ülke silah gücü, ekonomik gücü ya da emperyalist askeri kazanımı için başka bir ülkenin sınırlarını ihlal etme hakkına sahip değil. Burada Rusya yanıldı.
'DEAŞ' denilen hiçbir dini ve insani tarafı bulunmayan, vahşi bir terör örgütünün varlığına katkısı olan emperyalist güçler, Batı toplumları, Irak ve Suriye'de sorun çözücü hiçbir katkı sunmadı."
Terör örgütlerinin silah ve ekonomik güç için dışarıdan destek aldığını belirten Azizoğlu, "Özellikle müttefikimiz olan dostlarımız, Suriye ve Irak'ta sorun çözücü hiçbir çalışma yapmadıkları için yine Rusya'nın eline koz verildi ve Rusya, tankları, uçakları ve toplarıyla müdahale etti. Buna da sessiz kalındı" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Rus uçağını, Türkiye-Rusya sınırında değil, Suriye-Türkiye sınırında düşürdüğüne işaret edenAzizoğlu, başka bir ülkenin sınırının ihlalini "şımarıklık" olarak nitelendirdi.
Türkiye'de devlet yöneticileri ve halkın, Rus devletinin veya halkının onurunu kıracak tehditkar davranışta bulunmadığını vurgulayan Azizoğlu, Sovyetler Birliği'ni kültür, zihniyet veya rejim sistemi olarak isteyen ya da çıkarları için Akdeniz'de varlık savaşı vermeye çalışan Rusya'nın çatışacağı ülkenin Türkiye olmaması gerektiğini söyledi.
"Putin'in bizi misafir görün açıklaması avam bir bakış açısı"
Azizoğlu, coğrafi ortaklıkların ülkeleri birlikte yaşamaya mahkum ettiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya'ya sınırlarını ihlal etmemesi konusunda uyarıda bulunduğunu hatırlatan Azizoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Putin de 'Bizi misafir kabul edin' dedi. Böyle bir mantık, avam bir bakış açısı olabilir mi? Siz saygın bir ülkesiniz ve ihlallerden rahatsızlık duyduğunuzu söylüyorsunuz fakat uluslararası hukukta yeri olmayan bir şekilde, tamamen sokak kültürü ve raconuyla bir söylemle karşılaşıyorsunuz. O zaman yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Ekonomik açıdan Türkiye'nin sıkıntı yaşayabileceği tek alan doğalgaz ama bu ülkenin tüm katmanlarında, alanlarında ciddi ekonomik sıkıntılar yaşanacağı anlamına gelmez. Söylemlere çok dikkat etmemiz lazım çünkü ekonomi bir psikolojidir.
Halkı bu psikolojiye sokarsanız baştan mağlup olursunuz. Bu reaksiyonlar tüm ekonomide kendisini gösterir, enflasyonda, dolarda, faizde..."
"Türkiye Rusya'nın düşmanı değildir"
Rusya'nın saldırılarını Türkiye'den çok Batı toplumlarına ve NATO'ya karşı yaptığını ifade eden Azizoğlu, "Akdeniz'de, Ortadoğu'da varlığını sürdürme telaşı, stratejisi, bizleri bu kaosların, bataklığın içine çekmesini de gerektirmez. Buna da izin vermeyiz. Türkiye, Rusya'nın coğrafi stratejik, ekonomik ortağıdır, asla düşmanı değildir" görüşünü paylaştı.