Prof. Dr. Tayfun Uzbay, şizofreni ilacı için patent aldı

Türk Eczacılar Birliği Eczacılık Akademisi Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, Askeri Casusluk Dosyası kapsamında cezaevine girdi. Geçen ay beraati kesinleşen Prof. Uzbay, şizofreni ve madde bağımlılığını tedavi edebilecek ilaç üzerinde çalışıyor.

[Karar]
ÜRÜN DİRİER
Bundan 2 buçuk yıl önce ABD’de Başkan Obama tarafından başlatılan “Beyin İnisiyatifi Hareketi ve İnsan Beyni Projesi”nin Türkiye’deki ortağı Üsküdar Üniversitesi’ndeyiz. Üniversite bünyesinde bulunan Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (NPFUAM) Başkanı ve Türk Eczacılar Birliği Eczacılık Akademisi Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, GATA’da şizofreni tedavisinde kullanılacak bir ilaç geliştirirken, 2011’deki İzmir Askeri Casusluk Dosyası kapsamında tutuklandı. Geçen ay da beraat etti. Şu an tüm mesaisini, yarım kalan şizofreni ilacı ve madde bağımlılığı tedavisi çalışmalarına harcıyor. İlaç adayı olabilecek bazı moleküllerin patentini de almış durumda. “Amacımız şizofreninin kökten tedavisi” diyor.

Çalışmanızı özetle anlatır mısınız?

Beynimizdeki nörokimyasallar olan agmatin ve poliamin fazlalığının şizofreni ile bağlantısını kurdum. Bu tez üzerine bir ilaç geliştiriyorum. 2011’de Amerika’dan bir davet almıştım. Çalışmamı incelemek istediler. Tutuklandığım için gidemedim. Literatürde bitki intiharı diye bir şey vardır. Aynı koşullarda yetiştirilen bitkilerin bir kısmı intihar ediyor. Sararıp ölüyorlar. Araştırmalarda bu bitkilerde agmatin ve poliamin düzeylerinin çok yüksek olduğu bulundu. Ayrıca tıpta literatüre giren poliamin stresi diye bir şey var. Cinneti ve intiharları tetikliyor. Şizofreni ile de doğrudan bağlantısı var. Ben buna bir bakteri veya parazitin neden olabileceğini düşünüyorum. Bunu dünyada ilk dile getiren de benim. Frengiye neden olan mikroorganizmalar içinde direnç geliştirebilenler, beyne ulaşıp mutasyona uğruyor ve şizofreni belirtilerine neden oluyorlar. Ben ilk olarak buradan yola çıktım.

Şizofreni genetik mi?

Bu yatkınlıkla ilgili bir durum. Mesela bir insan kansere yatkındır ama kanser olmaz. Aşırı bir baskı ve stres durumundan sonra kanser birden ortaya çıkabilir. Şizofreni için de aynı şeyin geçerli olduğuna inanıyorum. Şizofreniye neden olan parazit, hastanın zayıf bir anını bulup hastalığa yol açıyor olabilir.

BEYNİN YÜZDE 10’UNU KEŞFETTİK

Beynin ne kadarını keşfettik?

100 milyar nöron var ancak nöronlar beynin sadece yüzde 10’unu oluşturuyor. Tüm ilaçlar da bu yüzde 10’luk bölüm için geliştiriliyor. Tüm davranış ve duygularımızı nöron etkileşimlerinin belirlediğini varsayıyoruz ancak ben böyle olduğuna inanmıyorum. Beynin geri kalan yüzde 90’ı çöp olamaz. Meşhur Libet deneyi vardır. Özgür irade üzerine yapılmış bir deney. Deney sonuçları, herhangi bir kararın aslında biz karar vermeden önce kararlaştırıldığını ortaya koydu. Peki öyleyse kararı veren neresi?

Cezaevinde madde bağımlılığı üzerine bir kitap yazdınız. Şizofreniyle bağlantısı var mı çalışmanın?

Cezaevinde haftada üç kez bilgisayar kullanma izni isteyerek, çoğunu da elde yazarak bitirdim bu kitabı. Madde bağımlılığı ile şizofreni arasında bir bağ olduğunu düşünüyorum. Zaten şizofreni üzerine çalışmaları da madde bağımlılığı üzerine yaptığım çalışmalar tetikledi. Çünkü bağımlılık yapan maddeler şizofreni belirtilerini taklit ediyor. Bu da bana her ikisinde de bir grup terörist hücrenin sorumlu olabileceğini düşündürüyor.Onları yeniden eğitmek mümkün olabilir.

BİLGİSAYAR OYUNLARI BEYİN EGZERSİZİ

Üsküdar Üniversitesi bünyesinde beyin üzerine çalışan bir diğer merkez de REHA-BİL. Koordinatör Doç. Dr. Cumhur Taş, Üsküdar’da yaşayan çocuk, genç ve yaşlılara bilgisayar oyunu benzeri ‘egzersiz programları’ üzerinden bilişsel rehabilitasyon yaptıklarını anlatıyor. Egzersizlerin amacı, unutkanlık, hafif depresyon, hiperaktivite, dikkat dağınıklığı, muhakeme problemleri, nörolojik ve psikiyatrik sorunları olanların beyinlerindeki ilgili bölümleri yeniden aktive etmek.

FELÇ TEDAVİSİNDE KULLANILIYOR

Bu egzersizlerin yurtdışında felç tedavisinde de kullanıldığını ifade eden Doç. Dr. Taş, “Beyinde felçli bölgenin bağlantılı olduğu kısımların uyarılması ile hastada ciddi ilerlemeler kaydedilebiliyor” diyor. Üniversite hastanesinden Psikiyatrist Semra Baripoğlu ise, özellikle ilacın yeterli gelmediği ağır depresyon, mani ve şizofrenide beyne elektronik uyarım yapılarak uygulanan EKT yöntemiyle etkili sonuçlar aldıklarını belirtiyor. Tedavi, hastanın alnına yerleştirilen iki elektrottan birkaç saniye süre ile elektrik akımı verilmesiyle gerçekleştiriliyor. Bu akım ile beyinde ritmik bir elektrik aktivitesi oluşturulması hedefleniyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

Hayat Haberleri