Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı yazdı: Güçlü mümin zayıf müminden hayırlıdır

İslâm dini Müslüman bireylerin ve toplumların zayıf ve hareketsiz kalmalarını uygun bulmamıştır. Çünkü hayat harekettir; hareketsizlik hiçliktir, boşluktur. Onun için Kur’ân-ı Kerîm’de Allah’ın sürekli fiil halinde olduğu belirtilerek insanın boş yere yaratılmadığı bildirilir.

Hz. Peygamber, “Allah’ın ahlâkı ile bezeniniz” buyurmuştur. Allah, zatı, sıfatları ve fiilleriyle ekmel (kusursuz) varlıktır. Hiçbir varlık O’ndaki bu mükemmelliğe ulaşamaz. Fakat inancımıza göre Allah’ın sıfatları, O’na inananların, kendileri için mümkün olduğu kadarıyla örnek almaları gereken en yüksek ideallerdir. İslâm âlimlerinin yazdıkları Esmâ-yı hünsâ şerhlerinde bu hususa yer verilmiştir. Müminlerin namaz, oruç, zekât, hac vb. ibadetlerle yerine getirdikleri kulluk görevleri, onları Allah’ın sıfatlarına yaklaşıp onları örnek almaya yöneltir.

Buna göre, Allah’a hakikaten kulluk eden bir mümin, meselâ ilimde ve hayırda öncü olmaya, sağlam ve güzel işler yapmaya çalışır. Aynı şekilde o, hakkın ve adaletin yanında, iyilere karşı şefkatli, kötülere karşı cesur olur.

Kur’ân-ı Kerîm’de “İzzet (şeref, kuvvet ve kudret) Allah’ın, Peygamberinin ve müminlerindir” buyurulur. Resûl-i Ekrem de, “Güçlü mümin zayıf müminden daha hayırlıdır” der. Şu halde İslâm dini Müslüman bireylerin ve toplumların zayıf ve hareketsiz kalmalarını uygun bulmamıştır. Çünkü hayat harekettir; hareketsizlik hiçliktir, boşluktur. Onun için Kur’ân-ı Kerîm’de Allah’ın sürekli fiil halinde olduğu belirtilir; insanın boş yere yaratılmadığı bildirilir. Rabbimiz, insanın (nasıl oturup duracağını değil) “nasıl iş yapacağını” ortaya koymak için “yeryüzünün halifesi” yapıldığını ifade ediyor (10/14); “Allah, sizden öncekileri hakim kıldığı gibi sizden de iman edip iyi işler yapanları yeryüzüne hakim kılacağını vaad etti” (Nûr 24/55) buyuruyor.

Okuyucularımın şu âyet üzerinde dikkatle düşünmelerini isterim:

“Erkek olsun kadın olsun, kim inanmış bir insan olarak güzel ve yararlı (sâlih) işler yaparsa, kesinlikle ona hoş bir hayat yaşatacağız; böylelerinin (ahiretteki) ecirlerini de muhakkak surette yapmış olduklarının daha güzeliyle vereceğiz” (Nahil 16/97).

Kur’an, Allah’ın mutlaka vaadini yerine getireceğini bildirir ve müminler buna böyle inanırlar. Buna göre eğer Müslümanların dünya hayatları Allah’ın müjdelediği şekilde “hoş (mutlu, müreffeh, güzel) bir hayat” değilse bunun sebebini yanlış yerlerde aramamalıyız; dönüp kendimize bakmalı; yaptığımız işlerin ve kalplerinizin, niyet ve iradelerimizin “sâlih” olup olmadığını sorgulamalıyız. Şuna da dikkat çekelim ki bu âyet, hayatın güzelleştirilmesinden erkekler kadar kadınların da güzel işler yaparak pay sahibi olmaları gerektiğine işaret etmesi bakımından ayrı bir önem taşımaktadır.

YARATILIŞIN 3 TEMEL HİKMETİ

Çok yönlü bir âlim olan Râgıb el-Isfahânî (ö. XI. yüzyılın ilk çeyreği), insanın nihai yaratılış amacının, ibâdetullah, hilâfetullah ve imâratü’l-arz deyimleriyle ifade ettiği üç küllî sorumluluğu yerine getirmek olduğunu belirtir ve bunların her birini ayetlerle temellendirir. Râgıb’ın açıklamalarına göre:

l İbâdetullah, emir ve yasaklarında Allah’ın iradesine tam uyum ve bağlılıktır.

l Hilâfetullah, yönetimde (siyâse) “Allah’a iktidâ”dır; insanın kendini ve idaresi altındakileri Allah’ın iradesine uygun olarak hikmet, adalet, iyilik, yumuşaklıkla yönetmesidir.

l İmâretü’l-arz ise dünyayı kendimiz ve kendi dışımızdakiler için yaşanır hale getirmek, insanlara ve canlılara hayatı rahatlatacak yararlı işler yapmaktır. Râgıb, bu yüce amaçlar için yapılan her işin, “Allah’a ibadet ve Allah yolunda cihat” olduğunu belirtir ve bu kuşatıcı görevleri başarabilmek için ruhsal arınmayı gerekli görür. “Çünkü ruhu temiz olmayanların sözleri ve işleri de temiz olmaz” der.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı yazdı: Ey Allah'ın kulları Bayramlaşınız
Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı yazdı: Dindarlık piyango işi değil
Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı yazdı: Başka yerde arama huzur ‘ihsan’da

Ramazan 2017 Haberleri