Çok merhametli, çok şefkatli olan Allah'ın adıyla.
Şüphesiz, biz Kur›an›ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için (yeryüzüne) iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”
Kadir geceniz mübarek olsun aziz okuyucularım; Yüce Rabbimizden bu kutsal gecenin hepimiz için iyiliklere, hayır ve bereketlere vesile olmasını diliyorum. Yüce Kitabımızın böylesine değerli gördüğü bir geceye kavuşmak, işin farkında olan ve bütün ruhuyla o geceyi anlayıp yaşamaya, bereketinden istifade etmeye yönelen müminler için büyük bir nasiptir.
Kadr kelimesi sözlüklerde “güç, hüküm, değer, şeref” gibi anlamlarla açıklanır. Belli ki, Kur’an’ın bu gecede indirilmesinin geceyi şereflendirdiğini ve kadrini yücelttiğini ifade etmek üzere sûreye bu isim verilmiştir. Tabii ki Câhiliye döneminde bu ismi taşıyan bir gece yoktu; İslâmî dönemde de bu sûrenin inmesinden önce böyle bir kutsal gecenin varlığı bilinmiyordu.
Malum; Kur’an sûreleri tarih sırasına göre yerleştirilmemiştir. Bu sebeple sûrelerle ilgili iki türlü sıralama vardır: İlki indikleri tarihe göre yaklaşık doğru sayılan sıralama, ikincisi de her bir sûrenin Kur’an’daki yerine göre sıralama. Kadir sûresi Mushaftaki sıralamada doksan yedinci sûredir. Sûre Peygamber efendimizin Medine’ye hicretinden önce Mekke’de inmiştir. Bir önceki sûrenin ilk beş ayeti Kur’an’ın ilk gelen ayetleridir. Kadir sûresinde Kur’an’ın indirildiği zamandan bahsedildiğine göre bunun da ilk gelen sûrelerden olduğu düşünülebilir.
BİN AYDAN HAYIRLI
Sûrenin ifadelerine bakarsak anlarız ki Kadir gecesi, Peygamber’in bile bilemeyeceği kadar değeri ve şerefli yüksek bir gecedir; bu da Kur’an’ın o gecede inmeye başlamasından ileri gelmektedir. Sûrede, gecenin “bin aydan daha hayırlı” olduğu ifade edilerek fazileti konusunda, içerdiği hayır ve bereket hakkında zihnimizde bir kanaat oluşturmamız murat edilmiştir. “Bin ay” 83 sene 4 ay demektir ki bu da geceyi hakkıyla ihya edenler için bir Kadir gecesinin uzunca bir ömür kadar değerli olduğu anlamına gelir.
Elbette Yüce Rabbimizin amacı, “Yeter ki bir Kadir gecesinde ibadet edin; ömrünüzün geri kalanında ne yaparsanız yapın, önemli değil; kurtuldunuz gittiniz” demek değildir. İki sebepten dolayı:
1. Muhtelif ayet ve hadislerde belirtildiği gibi dindarlığın ve ibadetlerin değeri, öncelikle bunların arkasındaki samimi kulluğa, gönül temizliğine, takva ve huşû gibi kavramlarla ifade edilen yüksek dinî bilinç ve bağlılığa göredir. Bunun Kadir gecesi için de geçerli olduğu unutulmamalıdır.
2. “Bin ay” ifadesi eskilerin tabiriyle kesretten kinâyedir. Herkesin amelinin değeri niyet ve ihlâsına bağlı olduğuna göre, “bin aydan daha hayırlı” ifadesini lafzî değil mecazi olarak anlamak gerekir.
Elbette Kur’an’ın indiği zaman diliminin çok yüksek bir değeri, şerefi, fazileti vardır ve bir mümin için böyle bir zaman diliminde ibadet etmenin anlamı da çok büyük olacaktır. Keza böyle bir zamanda en derin içtenlikle açılan eller, yapılan tövbeler, edilen dualar çok çok kıymetlidir ve belki de bu gecede pişmanlık duygularıyla dökülen birkaç damla göz yaşı, bir ömür işlenmiş günahların bağışlanmasına yetecektir. Bize düşen, kalbimizi temiz, hayatımızı düzgün, umudumuzu diri tutmaktır; verip vermemek O’nun hakkıdır ve zaten O, böylesine içtenlikle açılan elleri boş çevirmeyeceğini vaad etmiştir.