PKK ve HDP Çözüm Süreci'ni böyle bitirdi

PKK ve HDP, Çözüm Süreci'nin hükümet tarafından verilen sözlerin yerine getirilmediği için bittiğini ileri sürerken, son 3 yılda yaşananlar bu propagandayı çürütüyor. Terör örgütünün silah bırakmaya niyeti olmadığını Kandil'den yapılan açıklamalar ve paralelinde yapılan eylemler ortaya koyuyor.

[Karar]

İşte çözüm sürecini bitirmeye yönelik Kandil'den yapılan açıklamalar ile PKK eylemlerinin paralelliğini gösteren kronoloji: 

Çözüm Süreci'nde Abdullah Öcalan'ın talimatına rağmen silah bırakma sözünü tutmayan terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP, operasyonlar başlayınca, hükümetin süreci bitirdiği propagandasına sarıldı.

Kandil yöneticileri ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile parti temsilcileri Dolmabahçe toplantısında verilen sözlerin tutulmadığını ve yasal düzenlemelerin yapılmadığını ileri sürdü. Ancak Öcalan'ın silah bırakma çağrısı yaptığı 2013 Nevruzu ile sınır ötesi operasyonların yeniden başladığı Temmuz 2015 arasında terör örgütü yöneticilerinin yaptıkları açıklamalar ve bunlara paralel eylemler sürecin nasıl baltalandığını gözler önüne seriyor. 

Erdoğan geri çekilmeye garanti verdi

3 Ocak 2013'te Ayla Akat, Altan Tan ve Ahmet Türk’ten oluşan ilk BDP heyetinin İmralı'ya gitmesinin ardından Çözüm Süreci'nde umutlar arttı. Ancak 8 Ocak 2013'te Paris suikastları yeni bir provokasyonu başlattı. Buna rağmen 10 Ocak 2013'te Başbakan Erdoğan Afrika ziyaretinden dönerken geri çekilmeyle ilgili şu sözlerle garanti verdi: “Ha biz onlara neyi garanti edebiliriz. Daha önceki çıkışlarda bazı operasyonlar yapıldı. Silah bırakarak yapacakları çıkışlarda bu tür şeylere müsaade etmeyiz.”

PKK şehir yapılanmasını ilan etti

Adılan adımlara rağmen Çözüm Süreci'ni fırsat bilen terör örgütü şehir milisleri yapılanması olan YDG-H (Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi) kuruluşunu ilan etti.

21 Mart 2013'te Öcalan’ın tarihi mektubu Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarında okundu. Öcalan "Artık silahlar sussun fikirler konuşsun noktasına geldik. Yine diyorum ki artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir... Bu mücadeleyi bırakmak değil daha farklı bir mücadeleyi başlatmaktır" diyerek silahların bırakılmasını istedi. 

Karayılan'dan Öcalan serbest bırakılsın şartı

Bunlar yaşanırken Murat Karayılan "Silahlı mücadelenin sona erdirilmesi sanıldığı kadar basit değildir. Abdullah Öcalan ve KCK tutukluları tahliye edilmeden silah bırakılması mümkün değil" açıklamasında bulundu. Nevruz'daki "Silah bırak" çağrısına uymayacağının işaretini veren bu açıklamaların ardından Nisan ayında Murat Karayılan "Süreç ateşkes ve geri çekilme sürecidir. Silah bırakma süreci değildir" diyerek PKK'nın niyetini ilan etti. 

Kandil'den olumsuz açıklamalar gelirken 4 Nisan 2013'te 63 kişilik Akil İnsanlar Heyeti oluşturan hükümet, Çözüm Süreci'ni kamuoyuna anlatmak için düğmeye bastı. Akil İnsanlar Heyeti Türkiye'yi gezmeye başladı. 

Hükümet çekilme için yasal düzenleme yaptı

15 Nisan 2013'te ise Beşinci BDP heyeti İmralı’ya gitti. 18 Nisan 2013'te ise PKK'lıların, geri çekilirken güvenliklerinin sağlanması için, İçişleri Bakanlığı’yla Genelkurmay Başkanlığı arasında protokol imzalandı ve İl İdaresi Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle askerlerin operasyona çıkış izni valililere bağlandı. Yani bir anlamda Çözüm Süreci için istenen kanuni düzenlemelerden en önemlisi hayata geçti. 

25 Nisan 2013'te Murat Karayılan Kandil’de yüzlerce gazetecinin katıldığı, TV’lerde canlı yayınlanan basın toplantısıyla PKK'nın 8 Mayıs'tan itibaren ön şartsız geri çekileceğini açıkladı. Sadece 5 gün sonra KCK davalarında tahliye edilenlerin sayısı 200’ü buldu.

Çekilme durdu, Gezi'ye selam

29 Mayıs 2013'te başlayan Gezi kalkışması geri çekilmeyi durdurmak için bahane olarak kullanıldı. 7 Haziran 2013'te İmralı adasında Öcalan’la görüşen Demirtaş “Abdullah Öcalan Gezi Parkı direnişçilerini selamlıyor. Provokasyona dikkat edilmesi çağrısı yaptı, 'Meydan Ergenekonculara bırakılmamalıdır' dedi” açıklaması yaptı. 

Ağrı'da mayınlı saldırı: 2 şehit

Kandil'den gelen ikircilikli açıklamaların ardından Gezi eylemleriyle "Bekle gör" stratejisi uygulamaya başlayan PKK, 1 Mayıs 2013'te Ağrı'da mayınlı saldırı düzenledi. 2 Asker şehit oldu. Örgütün Avrupa sorumlusu Sabri Ok, "Dünyada önce silah bırakıp, sonra meseleyi çözen kimse olmamıştır" açıklaması yaptı. 

PKK'dan "silah bırakmayacağız" açıklaması

26 Haziran 2013'te Başbakan Erdoğan, raporlarını sunan Akil İnsanlar Heyeti üyeleriyle Dolmabahçe’de bir araya geldi. Erdoğan “Örgütün sadece yüzde 15’i çekildi” dedi. PKK'nın silah bırakma ya da çekilmeye niyeti olmadığı Haziran ayında belli oldu. Murat Karayılan "Öcalan talimatına bağlıyız ancak o cezaevindeyken talimat verse dahi silah bırakmayacağız" dedi. 

Şırnak Uludere'de silahlı saldırıda 1 asker yaralandı. 

PKK'nın şehir birimleri eylemlere başladı

Temmuz ayı PKK ve HDP için geri çekilme ve silah bırakmamaya bahane üretmekle geçti. 2 Temmuz'da PKK, kalekollar için eylem çağrısı yaptı. PKK’nın sınır dışına çekilmeye başladığı tarihte 114 kalekol inşaatı bitmesine rağmen, konu Çözüm Sürecini provoke etmek için kullanıldı. 

5 Temmuz 2013'te KCK eşbaşkanlıklarına Cemil Bayık ve Bese Hozat'ın getirilmesinden sonra 10 Temmuz'da  YDG-H, Twitter’dan yemin törenlerini yayınladığı şehirlerde “asayiş birimleri” kurmaya başladı. Yol kesme, araç yakma eylemleri hızlandı.

Cemil Bayık'tan tehdit

31 Temmuz 2013'te Cemil Bayık hükümeti tehdit ederek, "1 Eylül’e kadar hükümet adım atmazsa çekilmeyi durduracağız, çekilenler de geri dönecek. 19 Ağustos'ta ise “Süreç çökerse daha büyük bir savaş olabilir” dedi. 9 Eylül'de beklenildiği gibi KCK “Çekilmeyi durduğunu” duyurdu. 

Demokrasi paketine, savaş ilanı

Bütün bunlara rağmen hükümetin demokratikleşme adımları devam etti. 30 Eylül 2013'te özel okullarda Kürtçe serbest kaldı, Andımız kaldırıldı. Kandil ise tehditlerine devam etti. 3 Aralık 2013'te Cemil Bayık "Böyle giderse elbette ki Türkiye’de savaş olacaktır. Biz, bahara kadar süre tanımışız. Bahara kadar eğer bu şartları kabul eder, müzakere yönünde adım atarlarsa sorun çözüm yolunda ilerler. Aksi takdirde artık bizim bu tarzda işleri yürütmemiz mümkün değildir” açıklaması yaptı. 

15 Mart 2014'te yani Öcalan'ın silah bırakma çağrısı yapmasından 1 yıl sonra KCK bir kere daha süreci bitirdi: “AKP Hükümeti, Önder Apo'nun başlattığı ve Hareketimizin de başarıya ulaşması için büyük çaba harcadığı demokratikleşme hamlesinin muhatabı olmaktan çıkmıştır.”

Seçimden sonra süreç bitecek

17 Mart 2014'te ise Murat Karayılan “Öcalan cezaevinde olduğu sürece PKK silah bırakmayacak. Seçimden bir-iki hafta sonrasına kadar adım atılmadığı takdirde, sürecin bittiğini herkesin bilmesi gerekiyor" açıklaması yaptı.

Buna rağmen Öcalan 21 Mart Diyarbakır Nevruz kutlamalarında silah bırak çağrısını tekrarladı. 

5 Nisan'da Hakkari Şemdinli'de PKK askerlere mayınlı tuzak kurdu 1 asker yaralandı. 13 Nisan'da ise silahlı saldırıda 1 asker yaralandı. Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos ve Eylül aylarında PKK saldırılarını yoğunlaştırdı. 5 ayda 8 polis ve asker yaralandı 1 karakol komutanı şehit düştü. 

Ağustos ayında Mustafa Karasu Çözüm Süreci'nde İmralı heyetinin yaptığı görüşmelerin geçersiz olduğunu ilan etti. Cemil Bayık ise "Barışa Öcalan, savaşa ise örgüt karar verir" diyerek meydan okudu.

1 ayda 4 şehit, 8 yaralı

Bu açıklamaları PKK'nın saldırıları takip etti. Ekim ayından itibaren yoğunlaşan saldırılarda, 8 güvenlik görevlisi yaralandı. 25 Ekim 2014'te Yüksekova'da 3 asker, 29 Ekim'de ise Diyarbakır Bağlar'da 1 asker şehit edildi. Aralık ayında ise Nusaybin ve Silopi'deki saldırılarda 7 asker ve 1 polis yaralandı. 

28 Şubat 2015'te Çözüm Süreci için umutları arttıran gelişme herkesi rahatlattı. Öcalan’ın PKK’ya silahsızlanma kongresi için yapacağı çağrının üzerinde Kandil ve İmralı anlaştı. Dolmabahçe Sarayı’nda Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Öcalan’la görüşmeleri yürüten eski MİT başkan yardımcısı, Kamu Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu ve İmralı Heyeti’nden Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve İdris Baluken’in olduğu toplantıda Öcalan’ın PKK’ya silahsızlanma kongresi toplama çağrısı Sırrı Süreyya Önder tarafından okundu.

'Dolmabahçe' metnine silahla cevap

Tarihi açıklamya ilk tepki HDP lideri Demirtaş’tan geldi. Demirtaş İç Güvenlik Paketi’ni bahane ederek, “Hükümet bir yandan pakette ısrar edip bir yandan demokratikleşmede ilerleme sağlıyorum diyemez. Bu tasarı barış getirecek bir yasa tasarısı değildir. Barışa uzaklaşacağım diye çalışmıyoruz, Barışı çok arzuluyoruz. Hükümet yürüttüğü politikayla, zerre kadar umut vermiyor, barışa yaklaşmıyor” dedi.

Aynı gün açıklama yapan PKK yöneticisi Mustafa Karasu 10 başlık tamamlanmadan silahların bırakılmayacağını söyledi. 11 Martta ise KCK Eş Başkanı Cemil Bayık, PKK'nın silah bırakacağı yönündeki açıklamaların seçim propagandası olduğunu söyledi, Öcalan'ın serbest bırakılma şartını tekrar etti.

21 Mart 2015'teki Diyarbakır Nevruzu'nda mektubu okunan Öcalan PKK’ya silahsızlanma kongresi çağrısı yaptı ama yeni şartlar öne sürdü. 

Kandil ve HDP'den Çözüm Sürecini zora sokan açıklamalar geldikçe PKK da saldırılarını sürdürdü. 15 Şubat'ta Nusaybin'deki saldırıda 1 komiser yardımcısı yaralandı. 11 Nisan 2015'te Ağrı'da PKK'lılar askere saldırdı 4 asker yaralandı.

HDP Meclis'e girdi, "silahlar susmayacak" açıklaması geldi

7 Haziran 2015'te Erdoğan nefreti üzerine seçim kampanyası yürüten HDP barajı aşarak Meclis'e girdi. Kandil yönetimi savaş söylemini sertleştirdi. KCK Öcalan'ın İmralı'daki koşulları nedeniyle silah bırakma çağrısı yapamayacağını açıkladı. Murat Karayılan, Öcalan'ın değil, Kandil'in müzakere yapabileceğini söyledi. Murat Kalkan HDP'nin silah bırakma çağrısı yapamayacağını Mustafa Karasu ise silahların ancak demokratikleşme talepleri yerine getirilirse susacağını belirtti. 

Kandil'den bir biri ardına gelen "savaş" açıklamaları kanlı eylemleri de tetikledi. Seçimden sadece 4 gün onra Silopi'de molotoflu saldırı düzenleyen PKK'lılar 2 polisi yaraladı. 20 Haziran'da ise Adıyaman'da teröristlerin silahlı saldırısı sonucu 1 asker şehit düştü, 2 asker yaralandı. 22 Haziran'da Şanlıurfa Ceylanpınar'da 2 polis şehit edildi. 

"Tünel ve siper hazırlayın" talimatı

20 Temmuz 2015'te KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık şu açıklama ile halkı silahlanmaya ve tünel ve siper hazırlamaya çağırdı: “Halkımız meşru savunma örgütlenmesini ve bilincini de geliştirmeli. Bu sadece askeri güçlerin büyütülmesi temelinde değil, halk olarak meşru savunmasını geliştirmeli. Tüm halkımız silah almalı, bu temelde kendini eğitmeli ve örgütlemeli. DAIŞ ve sömürgeci tüm güçlerin her türlü saldırısına karşı köylerde, kentlerde, mahallelerde yer altı sistemi, tüneller, mevzi sistemi geliştirmeli”

22 Temmuz 2015'te Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde iki polis evlerinde uyurken şehit edildi. 

Aynı gün Adana'da Kalem-Der üyesi Ethem Türkben hamile eşi ve 3 çocuğunun gözleri önünde IŞİD’çi olduğu iddiasıyla öldürüldü.

PKK son 3 yılda (22 Temmuz'a kadar) ateşkese rağmen 22 saldırı gerçekleştirdi. 

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

PKK'dan okulları boykot çağrısı
HDP'li vekillerin provokatif 'terör' mesajları

Güncel Haberleri