Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün, (OECD) 2000 yılından bu yana üç yılda bir yaptığı PISA’nın 2015 sonuçları açıklandı. 15 yaş grubu öğrencilerine uygulanan sınavın en son verileri 2012’de açıklanmıştı. PISA, 2015’te 70 ülkede uygulandı. Veriler hem Türkiye’nin diğer ülkelere göre durumunu, hem de ülkenin eğitim politikalarına dair önemli sonuçları gösteriyor.
Türkiye 2003 yılından bu yana PISA’ya katılıyor. O zamandan bu yana yapılan fen, matematik ve okuma becerilerideki değerlendirmelerde Türkiye’nin her seferinde puanları arttı. Ancak 2015 sonuçları, 2003’ün bile gerisinde geldi. 2003 yılında 434 olan Fen puanı 425’e, 423 olan matematik puanı 420’ye, 441 olan okuma puanı ise 428’e düştü.
PISA 2012 sonuçlarına göre, Türkiye okuma becerilerinde 65 ülke arasında 41’inci sıradaydı. Fen ve matematikte ise başarısızlık daha da belirgindi. Matematikte 44, fende 43’üncü sıradaydı. PISA 2015 sonuçlarına göre Türkiye fende 70 ülke içinde 51’inci, matematikte 48’inci, okumada ise 49’uncu.
Puanlar, 2012 yılına göre kıyaslandığında ise fende 3 yıl önce 463 puan alan Türkiye’deki öğrenciler 2015’te 38 puan düşerek 425 aldı. Matematik’te de 28 puanlık bir düşüş yaşandı. 2012’de 448 puan alan Türkiye’nin 2015 puanı 420. En fazla düşüş ise Türkiye’nin en iyi olduğu okuma becerilerinde yaşandı. Tam 47 puanlık düşüşle Türkiye 475 puandan 428 puana geriledi.
TEMEL BECERİLER DE KÖTÜ
Türkiye 2006-2015 yıllarında PISA’ya kesintisiz katılan ülkeler arasında puanını en çok düşüren ülke
Türkiye fen, matematik ve okuma becerilerinde en üst düzey beceri gösteren öğrenci oranını artırmakta her yıl olduğu gibi 2015’te de zorlandı. Üç alanın en az birinde ileri düzeyde performans gösteren öğrenci oranı OECD ülkelerinde yüzde 15,3 iken Türkiye’de bu oran sadece 1,6. Oysa yeni fikirler geliştirecek, ekonomiye katkı sağlayacak kişiler bu öğrenci grubundan çıkıyor. Düşük düzey performans gösterenlerin oranı OECD genelinde yüzde 13, Türkiye’de yüzde 31,2. Bu da öğrencilerin bilgisinin dört işlem, okuma yazma gibi
temel becerilerle sınırlı olduğunu gösteriyor.
Program çerçevesinde elde edilen bir başka bulgu, bilim eğitimi alanında en yüksek performansı elde etmenin en yüksek miktarı harcamaktan geçmediği idi. Açıklanan verilere göre en yüksek eğitim harcaması İsviçre ve Lüksemburg tarafından yapılırken, bu iki ülkenin PISA performansları ortalamanın üzerinde seyrediyor. Japonya, Estonya ve Singapur ise birçok Batı Avrupa ülkesine göre bu alanda daha düşük miktarda harcama yaparken, en yüksek performansa ulaşıyorlar.
3 YILDA BİR DÜNYA EĞİTİMİNE NOT VERİYOR
PISA değerlendirmeleri, dünyanın çeşitli yerlerinden eğitim uzmanlarının bir araya gelmesiyle hazırlanıyor. Program 2000 yılında düzenlenmeye başlamıştı. PISA’ya mutlak suretle ülkelerin katılması beklenmiyor, belli bölgelerin katılması da mümkün oluyor. PISA değerlendirmeleri, “ülkeleri sıralamayı değil, hangi ülkedeki eğitim sisteminin çocukları geleceğe hazırlamada daha efektif olduğunu göstermeyi” amaçlıyor. Program, 3 yılda bir düzenleniyor.
ÖĞRETMEN BAŞINA ÖGRENCİ SAYISI DÜŞTÜ
* PISA 2015 Türkiye örnekleminde öğrenci oranının en yüksek olduğu okul türleri yüzde 75’lik oran ile Anadolu lisesi ile mesleki ve teknik Anadolu lisesi oldu. Öğrenci oranının en düşük olduğu okul türü ise binde 7’lik oranla güzel sanatlar lisesi olarak açıklandı.
* PISA’ya göre, öğrencilerin okul içi ve dışında öğrenme için ayırdıkları zaman ülkelere göre değişkenlik gösteriyor. Almanya’da okuldaki ders saati sayısı 25,5 iken, Finlandiya’da 24,2 saat olarak tespit edildi.
* Okulda öğrenme için ayrılan zaman açısından OECD ülkelerinin ortalaması ise 26,9 saat iken Türkiye’de öğrenciler bir haftada okul içinde derslere 25,9 saatin ayırdığı ortaya çıktı.
* Okul sonrasında öğrenme için ayrılan zamanın en yüksek ülkelerin Tunus ve Dominik Cumhuriyeti, en düşük olduğu ülkelerin ise Almanya ve Finlandiya olduğu görüldü. Türkiye’de ise öğrenciler okul sonrasında haftada 24,5 saati derslerine ayırıyor.
* Öte yandan, OECD ülkelerinde 2006 yılında öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 13,7 iken 2015’te bu sayı 13,1’e geriledi. Türkiye’de ise 2006 yılında öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 18,5 iken, 2015 yılında bu sayı 15,2’ye düştü.
FEN BİLİMLERİ: KIZLARIN ERKEKLERİ GEÇTİĞİ TEK ÜLKE FİNLANDİYA
OECD ülkelerinde eğitim gören öğrencilerin yüzde 7.7’si bilim konusunda testte en yüksek sonuçları aldı. Singapur’da 4 öğrenciden 1’i, Tayvan, Japonya, Finlandiya’da 7 öğrenciden 1’i de bu seviyede. 20 ülkede ise öğrencilerin sadece yüzde 1’inden azı en yüksek notları aldı. Bu ülkelerden biri de Türkiye. Türkiye’de bu oran yüzde 0,3 seviyesinde. Finlandiya, kız öğrencilerin bilimde erkek öğrencilerden daha başarılı olduğu tek ülke. OECD ülkelerinde erkek öğrencilerin yüzde 25’i, kız öğrencilerin yüzde 24’ü ileride bilim ile ilgili bir işte çalışmak istediğini söylüyor. Kız öğrencilerin çoğu sağlık sektöründe çalışmak istediğini belirtirken, erkek öğrencilerin çoğu ise bilişim ve iletişim teknolojilerin ya da mühendislik alanında çalışmak istiyor.
MATEMATİK: TÜRKİYE, BAE İLE AYNI SEVİYEDE
Singapur, Hong Kong (Çin), Makao (Çin) ve Tayvan matematik konusunda başı çekiyor. Japonya’daki öğrencilerin performansı ise OECD ülkeleri arasında en iyisi. Türkiye’deki öğrencilerin matematik testindeki başarı ortalaması OECD ülkeleri ortalamasının altında. Türkiye’nin başarı seviyesi Birleşik Arap Krallığı, Şili, Moldova, Uruguay, Karadağ, Trinidad ve Tobago, Tayland ve Arnavutluk ile benzerlik gösteriyor.
OKUDUĞUNU ANLAMA BECERİSİ: OKUDUĞUMUZU ANLAMIYORUZ!
Singapur, Hong Kong, Kanada ve Finlandiya okumada en iyi performansı gösteren yerler oldu. İrlanda, Estonya, Güney Kore, Japonya ve Norveç de OECD ortalamasının üzerinde kalırken, 41 ülke OECD ortalamasının altında kaldı. OECD ülkeleri arasında Kanada ve Finlandiya başı çekiyor, Türkiye ve Meksika ise en sonda yer alıyor
PISA sonuçlarını değerlendiren uzmanlar öğretmen kalitesi ve müfredat konusundaki açıklara dikkat çekerken, okullarda reformun şart olduğu görüşünde.
KARAR EĞİTİM YAZARI TURGAY POLAT: ESKİYEN MÜFREDAT DEĞİŞMELİ
* “Hem bilimsel düşünme hem matematiksel işlem becerisi hem de okuduğunu anlama becerisi yeni dünyanın insanını ifade ediyor. Bu anlamda bizim yaşadığımız ekonomik krizler, üretemeyip tüketim toplumu olmamızın altındaki en büyük sebep de bizim üreten, matematiksel düşünebilen ve okuduğunu anlayabilen nesiller yetiştirmememizden geçiyor. Buaçıdan şu andaki bütün müfredatımızı terk etmeliyiz. Bu müfredat çok eski bir müfredat. 50 yıl öncesinin bilgi temelli bir müfredatı. Bunun yerine artık beceri temel alıp, üretime dayalı olacak bir müfredata geçmek gerekiyor. Bu açıdan bir an önce eğitim sistemi yeniden
düzenlenmeli.”
MİLLİ EĞİTİM ESKİ BAKANI VEHBİ DİNÇERLER: ÇÖZÜM ÖĞRETMENDE
* “Benim Milli Eğitim Bakanı olduğum dönemde hükümet programına da soktuğumuz bir husus vardı; öğretmeni eğitimin temel taşı haline getirmek. Öğretmen odaklı bir eğitim uyguladık. 1984 yılında ANAP Genişletilmiş Kongresi’nde yaptığım bir konuşmada kullandığım bir ifade ise şöyleydi: Öğretmen sınıfta eğitimin orgeneralidir. Bana göre bu tespit mevcut tablo adına kafidir.”
EĞİTİM UZMANI SALİM ÜNSAL: OKULLAR ASIL VASFINI YİTİRDİ
* Okullaşma açısından bir hamle yapılmasına rağmen içeriklerde böyle bir sonuçla karşılaşmamız eğitimde bir şeyleri doğru yapmadığımızı gösteriyor. Demek ki okullar ailelerin hoş vakit geçirmesi için çocuklarını emanet ettiği yerler haline gelmiş. Okul eğitim verme, öğretme vasfından çıkmıştır. Ders saatlerini arttırmak, ders sayısını çoğaltmak olumlu sonuç vermiyor. Bu verilerle de ortaya çıkmıştır. Eğitim sistemi tekrardan gözden geçirilmelidir, ciddi bir reform yapılmalıdır.
EN BAŞARILI BÖLGE BATI MARMARA
Fen okuryazarlığı alanında Türkiye’de 12 eğitim bölgesi arasında en yüksek ortalama puana sahip bölge 448 puan ile Batı Marmara bölgesi iken, bunu sırasıyla Ege, Doğu Marmara, Batı Anadolu ve İstanbul takip etti. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 382 puan ile Ortadoğu Anadolu bölgesi oldu. Okuma becerileri alanında Türkiye’de en yüksek başarıya sahip bölge ortalama 458 puan ile Batı Marmara Bölgesi iken en düşük başarıya sahip bölge ortalama 384 puan ile Ortadoğu Anadolu Bölgesi oldu. Matematik okuryazarlığı alanında Türkiye’de en yüksek başarıya sahip bölge ortalama 442 puan ile Ege Bölgesi iken, en düşük başarıya sahip bölge ortalama 370 puan ile Ortadoğu Anadolu Bölgesi oldu.