ALİ YILDIRIM/EKONOMİ SERVİSİ
Tüm dünya ve Türkiye petrol konusunda yeni bir dönüşümün içinde. Özellikle petrolün en yoğun kullanım alanlarından biri olan motorlu taşıtlar, gün geçtikçe petrol ihtiyacını düşürüyor. Çok uzaklara gitmeden hemen yanı başımızdaki Avrupa’nın birçok ülkesinde dizel araçlar ile ilgili gerek mahkemeler gerekse sivil toplum kuruluşları sert kararlar alıyor. Tüm dünyanın yakından tanıdığı Rockefeller ailesi bile petrol alanındaki yatırımlarının çoğuna son verdi. Bu sonun her ne kadar çevresel etkenler olduğu öne sürülse de tüm varlığını bu savaştan kazanan aile tükenen kaynaklardan dolayı sona geldiklerini söylemiyor. Bu teze markalarda yeşil ışık yakınca otomotiv sektöründe temiz enerji furyası kaçınılmaz oldu. Zaten yapılan araştırmalarda Electric Vehicle Outlook (EVO) raporuna göre 2040 yılı itibariyle günlük petrol üretiminin 8 milyon varil kadar düşeceği ortaya konuluyor. Bu düşüşün en büyük nedeni ise temiz enerjiye olan yönelimin artması ve elektrikli otomobiller başı çekiyor. Verilere bir göz atacak olursak, Avrupa’da 2010-2011 yılları arasında dizel araçların satışlardan aldığı pay yüzde 55 civarında idi. 2016 yılında ise bu oran yüzde 49’lara kadar indi. Hatta 2017’de bu oran şimdilik yüzde 47’nin altında seyrediyor. Bu tabloya bakacak olursak, bu düşüş trendinin vites yükselterek devam edeceği kaçınılmaz. Öte yandan dizel otomobil satışları da Avrupa’da 6.7 milyon adetlere kadar geriledi. Emisyon skandalları öncesinde bu değişim yüzde 60’larında üzerinde idi. Hatta uzmanlar, dizel otomobillerin payının 2025 yılına kadar yüzde 27 seviyelerine inmesini bekliyor. En son Almanya’da üst mahkeme kent yönetimlerinin eski dizel araçların kullanımını yasaklama hükmünü verdi. Bu yasak furyasına Fransa 2040 yılından itibaren hem benzinli hem de dizel araçlarda, Çin 2030 yılında, İngiltere 2040 yılında, Norveç 2025 ve Madrid, Atina, Paris, Mexico City gibi ülkeler ise 2025 yılından itibaren katılacak. Öte yandan Almanya’daki 15 milyon adet dizel araçtan ise sadece 2.7 milyonu Euro-6 normları ile uyumlu. Tüm bu senaryolara ve tahminlere rağmen Brent petrolün varil fiyatı ise hala 65 dolar seviyesinden işlem görüyor. ABD Enerji Enformasyon İdaresine (EIA) göre ülkenin günlük ham petrol üretiminin bu yıl 10,6 milyon varile ulaşması bekleniyor. EIA’ya, ABD’nin petrol üretimi gelecek yıl da günlük 11,2 milyon varile çıkartarak en büyük ham petrol üreticisi Rusya’yı geçmeyi planlıyor. Sektör bu yönde ilerlerken artan üretimle fiyatlarda dipleri görecek mi? Bu da kafaları karıştıran bir diğer soru. Hatta 2000 yılında The Telegraph’dan Mary Fagan’a şöyle dedi: “Taş devri taş bittiği için son bulmadı ve petrol çağı da petrol bittiği için son bulmayacak. Bundan 30 yıl sonra petrol bol miktarda olacak ve hiçbir alıcı olmayacak. Petrol toprağa terk edilecek.”
DİZEL OTO ÜRETİMİNDE SONA GELİNİYOR
Fosil yakıtlı araçlar konusunda Avrupa’nın sıkı kararlar almasına rağmen satışlar hala tüm hızıyla devam ediyor. Fakat, eski satış rakamlarını özellikle Avrupa yakalayamıyor. Türkiye’de ise durum biraz farklı. Dizel sevdamız devam ediyor. Ama biryandan özellikle hibrit modellere de ilgilimiz oldukça yüksek. Sadece 2017’de 4 bin 528 adet hibrit otomobil satışı gerçekleşti. Bunun 4 bin adedini ise Toyota modelleri oluşturdu. Öte yandan Japon marka, 2018 yılı sonundan itibaren dizel otomobil üretimine de son verecek. Marka sadece Hilux, Proace ve Land Cruiser gibi SUV araç modellerinde dizel satışlarını sürdürecek.
ELEKTRİKLİ ARAÇLARDA ÖNGÖRÜ 5 MİLYON ADET
Dünyaya baktığımızda elektrikli otomobillerin sayısı neredeyse 3 milyon adeti geçmiş durumda. Bu hızlı değişimle birlikte 2018’deki öngörü ise yaklaşık 5 milyon adet. Artan menziller ve şarj noktalarıyla birlikte elektrikli araç sayısı rahatlıkla mevcut modellerin sayısına şimdiden ulaşacak. Türkiye’de ise durum dünya pazarlarıyla aynı hızda ilerliyor. Ülkenin yapacağı yerli otomobil bile elektrikli olacak. Bu vesile özellikle ülke içinde şarj noktaları hızlı bir şekilde artış kaydediyor. Zaman olarak çok uzağa gitmeden şu sıralar Cenevre Otomobil Fuarı’nda bile birçok marka artık benzinli ve özellikle dizel otomobiller konusunda çoktan elektriklenmiş durumda.
VARİL FİYATI 50 DOLARA KADAR DÜŞECEK
Uzmanlarda fiyatlar hakkında tahminlerde bulunuyor. British Petroleum’un (BP) CEO’su Robert Dudley, petrol fiyatlarının gelecek iki yılda varil başına 50 ila 65 dolar arasında seyretmesini beklediğini söyledi. Dudley, petrol fiyatlarının gelecek iki yıl boyunca varil başına 50 ila 65 dolar arasında seyretmesini tahmin ettiğini belirtti. Dudley, petrol şirketlerinin varil başına 100 dolar yerine artık 60 dolara üretim yapabildiğine dikkati çekerek, “Firmalar artık daha fit ve daha iyi dengeye kavuşmuş durumda” yorumunu yaptı. Dudley, yenilenebilir enerjideki gelişmelere rağmen yakın gelecekte petrol ve doğalgazın küresel enerji talebinin içindeki toplam payının en az yüzde 40 olmasını öngörüyor.
SINIRLAR CETVELLE DEĞİL PETROLLE ÇİZİLDİ
Petrolün en büyük pastası Bakü’den çıkıyordu. Azerbaycan paylaşılınca, yeni petrol alanları aranmaya başlandı. En yakın yer ise Ortadoğu idi. 1908 yılında İngilizlerin İran’da petrol çıkarmasıyla, Almanlarda Ortadoğu’ya inmiş bölgede araştırmalar yaptı. Almanlar Musul ve Kerkük petrolleriyle bölgeyi daha önemli bir hale getirirdi. 1900’lerin başından itibaren petrol bölgelerinin paylaşılması mücadelesiyle savaşlar başladı. İngiliz ve Fransızlar güneyde Arap ve Kürt milliyetçiliği üzerinden, doğuda Ermeni halkıyla kendilerine zemin yaratılar. Dört yıl süren savaşın galibi İngilizler ve Fransızlar, Ortadoğu’da kendi kontrollerinde daha küçük, güçsüz devletler üzerinden söz sahibi olmak için, cetvelle sınırlar çizdiler.