Uzman Pedagog İshak Orhan, çocuklar ve ailelerine bilgisayar oyunları konusunda uyarılarda bulundu. 'Mavi Balina' adlı oyundan sonra şimdi de 'Momo' adlı oyunun çocuklar için tehlikeli olduğunu ifade eden Orhan, şunları söyledi:
''Bir süre önce 'Mavi balina' tehlikesi vardı. Çocuklarımız bu oyunun etkisi altında kalarak intiharlara kadar giden davranışlar içerisine girdiler. Şimdi de 'Momo' tehlikesi ortaya çıktı. Ailelerin çocuklar telefonlarla neler yapıyor mutlaka bilmeleri lazım. Momo'da çocukların telefonlarına gönderiliyor. Son dönemde ise videoların arasına konulmaya başlandı. Çocukların ergenlik dönemlerinden faydalanıyorlar. Ergenlik döneminde çocukların ergenlik hormonları salgılanırken maalesef akıl hormonları duruyor. Bu kişiler bu durumu iyi biliyor. Çocukların beyinlerine korku salmak istiyorlar."
BEYİNLERİNDE DEFERMASYONA NEDEN OLUYOR
Bu tür oyunların çocukların beyinlerinde deformasyona sebep olduğuna dikkat çeken Orhan, "Çocuklar meraklı şekilde birbirlerine 'Momo' karakterini anlatıyorlar. Momo karakteri çocukların beyinlerinde ciddi bir deformasyon, korku ve gece terörü oluşturuyor. Çocuklar bu karakteri gördükleri andan itibaren 5 dakikadan 30 dakikaya kadar süren kendini kaybetmiş şekilde bağırma gibi durumlarla karşılaşılıyor. Öncelikle çocukların, anne-babaları ve öğretmenleri tarafından bilinçlendirilmeleri lazım. Çocukların bu karakterlerden etkilenmemeleri için çocukların kullandığı tablet ve cep telefonlarının kısıtlanması lazım. 'Sussun' diye ellerine verilen telefonlar çocukları bağımlı hale getiriyor" dedi.
ÇEŞİTLİ TİKLER OLUŞUYOR
Bu karakterden korkan çocuklarda çeşitli tikler oluştuğunu ifade eden Orhan, "Bunu izledikten sonra çocuklar evin içerisinde tek başına tuvalete bile gitmeye korkuyorlar. Evdeki tüm ışıkların açık olmasını istiyorlar. Öyle bir karakterin kendilerini izlediklerini ve kendilerine zarar vereceklerini düşünüyorlar. Alt ıslatmalar, tırnak yemeler, çeşitli tikler oluşuyor. Kendilerine hakim olamıyorlar. Anne ve babaların yanlarında dolaşıp onların bacaklarına sarılıyorlar. Korku içinde yaşıyorlar. Anne babalar onları anlamalı, onlarla birlikte hareket etmeleri lazım. Tabi yavrum, haklısın, korkuyorsun korkacak bir şey yok dememeliler. Çocuk için bu çok önemli. Bu karakter çocuklar için gerçekten korkutucu bir şey. 'Korkacak bir şey yok' yerine, 'Doğrudur korkuyorsun, ben senin yanındayım yavrum' diyerek çocukla düzenli olarak ilgilenmeliler. Bu şekilde düzenli ilgilenirlerse 2 ay içinde çocukların bu hallerinin geçeceğine inanıyorum" diye konuştu.
KONYA/DHA