Paralel Yapı'nın 'askeri casusluk' kumpası kamerada

Paralel Yapı'ya bağlı polislerin İzmir'deki askeri casusluk davasında sanıklara kumpas kurdukları iddiası, ortaya çıkan görüntülerle yeni bir boyut kazandı. Davanın sanıkları arasına sokulan üniversite öğrencisi Safiye Köten'in evinde arama yapan polisler, delilleri elleriyle koymuş gibi buluyor.

İzmir'deki 'askeri casusluk' davası, Paralel Yapı'ya yönelik 'kumpas' iddiaları ile yeniden gündemde. Davanın sanıklarını sahte delilllerle kumpas kurulduğu iddiası ile önceki gün yapılan operasyonda aralarında merkez valileri, polis müdürleri ve mülkiye müfettişinin de bulunduğu 47 kişi gözaltına alındı. 11 kişi serbest bırakılırken tutuklama talebi ile mahkemeye sevk edilen 36 şüphelinin sorgusu sürüyor. 'Kumpas' iddiası yargıya taşınırken 'sahte delil' suçlamalarını güçlendiren görüntüler ortaya çıktı.

‘Askeri casusluk’ olarak bilinen davada şebekenin yöneticilerinden biri olmakla suçlanan ve 27 ay boyunca cezaevinde tutulan üniversite öğrencisi Safiye Köten’in evinde arama yapan polisin ‘sahte’ delilleri ‘eliyle koymuş gibi’ bulduğu anı gösterdiği öne sürülen görüntüler ortaya çıktı.

Paralel polislerin 'Kumpas anı' kamerada!

O gün Ege Üniversitesi’nde bahar şenlikleri vardı. Süt Ürünleri Meslek Yüksek Okulu öğrencisi Safiye Köten de üniversitesindeki şenliklere katılacaktı. Saat 17.30 sıralarında Karşıyaka’daki evinden çıktı. Bir anda etrafı kendilerini polis olarak tanıtan 8-9 kişi tarafından sarıldı. Polisler, mahkeme tarafından alınmış arama ve yakalama kararını gösterdi. Safiye Köten ablası ile yaşıyordu. Babası o tarihte Foça Kaymakamı’ydı. Ablası henüz işten dönmemişti. Hep birlikte eve gittiler. Safiye Köten, suçlamanın nedenini sordu. Polisler, soruşturmanın gizli olduğunu, bilgi veremeyeceklerini söyledi, Köten’in cep telefonuna da el koydular. Eve çıktıklarında genç kız ısrarla neyle suçlandığını soruyor, ailesi ile görüşmek istediğini söylüyordu. Aramaya eşlik eden polis müdürü Mehmet Ali Şevik, “Konu fuhuş, bunu hastalık haline getirmişsin. Kaç tane erkek arkadaşın var senin bakayım” dedi. Genç kıza evde suç unsuru bir şey bulunup bulunmadığı soruldu. Safiye Köten, her yeri arayabileceklerini söyledi, “Evde suç unsuru hiçbir şey yok” dedi.

Komutanla yargılandı

Polisler evin çeşitli odalarına dağıldı. Bir taraftan da aramaları kamerayla kayda alıyorlardı. Aranan ‘delil’ mutfak dolabının üzerinde çıktı. Poşetin içi açıldığında, kan tüpleri, askeri bölgelere giriş kartları, hardisk ve flash disk bulundu. Dijital verilerin içinde askeri belgeler vardı. Safiye Köten 14 Mayıs 2012’de tutuklandı. Operasyonlar genişledi, çoğunluğunu muvazzaf subayların oluşturduğu 357 kişi sanık oldu. Safiye Köten, Askeri Casusluk şebekesi olarak adlandıran örgütün yöneticisi olarak suçlandı. Bu ‘deliller’ ışığında, 23 yaşındaki Safiye Köten, aralarında dönemin Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele’nin de bulunduğu birçok rütbeli subayın sanık olduğu çetenin yöneticiliğiyle suçlandı. 27 ay cezaevinde tutuklu olarak kaldı.

Yargılama sırasında Safiye Köten evinde yapılan aramada ele geçirilen delillerin kendisine ait olmadığını söyledi. Başkaları tarafından yerleştirilmiş olabileceğini iddia etti. Arama sırasında kayda alınan kamera görüntülerinin incelenmesini istedi. Evde yapılan aramada kayıt alınan görüntüler 223’ten 231’e kadar numaralanmıştı. Mutfakta yapılan aramada bulunan delillerin olduğu görüntü ise 230 numaralı görüntü olarak kayda alınmıştı. Ancak mahkeme görüntüye ulaşamıyordu. Polis mahkemeye “Görüntüler bozuk” yanıtı veriyordu. 4 Temmuz 2014’te Safiye Köten tahliye edildi. Türkiye kumpas davaları konuşulmaya başladı. Poliste paralel yapı iddialarıyla tasfiyeler başladı. İşte bu değişimin ardından, bozuk olduğu öne sürülerek mahkemeye gönderilmeyen 230 numaralı görüntüye de ulaşıldı. 5 ay önce bulunan görüntü dava dosyasına girdi.

Eliyle bulmuş gibi koydu

Görüntülerde polis aramaya başlamadan önce, “Kameranız var mı? Çekiyor musunuz?” diye soruyor. Bunun ardından tam poşetin çıktığı yerin önüne sandalyeyi koyan polis tezgâha basıp dolabın üstüne bakıyor. Mutfak dolabının üstüne elini atar atmaz beyaz bir poşeti buluyor. Eliyle koymuş gibi bulduğu poşeti, sol eliyle tutarken, araştırıyormuş gibi sağ tarafa da bakıyor. Bu sırada bir polis, “İyi yere koymuşlar ha” diyor. Görüntülerin ortaya çıkmasının ardından, aramaya katılan ve mahkemede ifade veren polislerin kimisi, Safiye Köten’in “Bulunan delillerin kendisine ait olmadığını söylemesine rağmen tutanağa geçirilmemesini, “Unutmuşuz. Neden yazmadık, hatırlamıyorum. Israr etseydi yazardık” diye cevaplandırdı.

Tutanağa geçirilmeyen sözler

Ortaya çıkan görüntülerde, polisin mutfak dolabı üzerinde bulduğu poşet açılırken Safiye Köten’in “Onlar ne ki?” sözleri duyuluyor. Bir polis, “Sana sormalı” diyor. Poşetten kan tüpleri, Viagra, askeri tesislere giriş kartları, hard disk ve flash disk çıkıyor. Safiye Köten sürekli, “İnanın ben bilmiyorum. İstediğiniz kadar araştırabilirsiniz. Benimle ilgisi yok” diyor. Polislerin, “Belki arkadaşlarındır” sözleri duyuluyor. Safiye Köten ise “İnanın ben bilmiyorum. İmkânı yok. Belki tuvaletteyken ya da banyodayken biri koymuştur. İnanın hiçbir bilgim yok bunlardan. Onlar ne? Size yemin ediyorum. Onlar nasıl benim evimden çıkıyor?” diyor. Genç kızın sürekli itiraz ederek ağlaması üzerine bir polis “Kardeşim sen rahat ol. Bakılır incelenir” diyor. Ancak kayıtlarda Safiye Köten’in, bulunan delillerin kendisine ait olmadığına ilişkin bu itirazları, daha sonra arama tutanaklarına geçirilmedi.

Baba beddua etmişti

Hürriyet, Askeri Casusluk soruşturması sırasında Safiye Köten’in o tarihte Foça Kaymakamı olan babası Kamil Köten ile görüşmüştü. Kızına komplo kurulduğunu savunan Kamil Köten, “2013 Türkiyesi’nde diyorum ki zalimler için yaşasın cehennem. Kamu düzenini koruması gereken kişiler, kızımı ve birçok insanı çırılçıplak bir şekilde iddianame dedikleri şeyin içine sokarak 76 milyonun önüne sundular. İddianameye koydukları telefon görüşmeleri, fotoğraflar vicdanı olan insanları hücrelerine kadar titretecek şeyler” demişti. Askeri casusluk davasının tuhaflıkları arasında Kamil Köten’in fişlenmesi ile ilgili belgeler de vardı. İddiaya göre kızı Safiye Köten’in yöneticisi olduğu örgüt, Kamil Köten’i de fişlemişti.

Görüntüler saklandı

Safiye Köten’in avukatı Ferhat Cantürk, yıllarca kayıp görüntünün peşinde koştuklarını belirterek, “Her duruşma ısrarla bu görüntüleri istedik. Önce oyaladılar, sonra bozuk dediler. Ne zaman ki polisler değişti ardından görüntüler ortaya çıktı. Bu görüntüler, sanık lehine olan delilleri karartmak için saklandı. Çünkü suç işlediklerinin ipuçları mevcut o görüntülerde. Polisler sanki poşetin yerini bilir gibi eliyle koyduğu gibi buluyor. Hatta, ‘Kamera çalışıyor mu’ diye soruyor” dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Albay Coşkun Başbuğ "Askeri casusluk" davasında Fetullah Gülen'in DNA'sını istedi
''Askerle hükümeti düşman etmek istediler''
Askeri Casusluk kumpasında 15 maddelik tuzak

Güncel Haberleri