Frankfurt Kitap Fuarı bu yıl koronavirüs gölgesinde çevirimiçi başladı. 18 Ekim’e kadar sürecek fuara 103 ülkeden 4 bin 400’den fazla yayıncı 2 bin 100 sanal etkinlikle katılıyor.
Fuarın açılış etkinliği ise Türkiye’de ‘Ülkenin Sonuna’, ‘Zikzak Yumurcak’, Man Booker ödüllü ‘Bir At Bara Girmiş’ kitaplarıyla tanınan İsrailli romancı David Grossman’ın konuşmasıyla gerçekleşti. Etkinliğe Kudüs’teki evinden katılan Grossman dünya yazarlarını Kovid-19 salgınının tanıkları olmaya davet etti, insan haklarının tehdit altında olduğuna vurgu yaptı. “Her mecrada sesli uyarılar yapın” diyen yazar, “Yazarların gözlem gücü koronavirüs salgınının yükünü hafifletebilir” dedi.
Grossman şunları söyledi: “Ben de dahil tanıdığım çoğu yazar konu gerçeklikle ilişki kurmaya gelince utanç verici derecede sakar. Ama gerçeği nasıl gözlemleyeceğimizi biliyoruz ve bunu bizden alamazlar. , Kelimelere dökülecek çok şey var… Milyonlarca insan geçim kaynaklarını kaybetti ve kaybetmeye devam edecek. Ülkelerde orta sınıflar fakirleşecek ve yoksullar daha da yoksullaşacak. Yoksunluk ve belki de açlık daha fazla göç dalgasına yol açacak.”
Grossman salgın sürecinin milliyetçilik, yabancı düşmanlığı ve ırkçılığı körükleyerek, demokrasiye ve sivil haklara ciddi zarar verdiği düşüncesini paylaşarak “Dilimizin bozulduğu, dilbilimsel ve bilişsel manipülasyonlara maruz kaldığımız her yerde uyarılar yapmalıyız. Medeni ve insan haklarımızın tehdit edildiği bir dönemdeyiz. Bunu hem ülkesindeki gelişmeleri derin bir endişeyle izleyen bir İsrailli, hem de bir dünya vatandaşı olarak söylüyorum” diye konuşarak, insanın salgın karşısındaki çaresizliğine dikkati çekti.
Savaş karşıtı bir yazar olarak tanınan ve eserleri 36 dile çevrilen Grossman, Fransa, Almanya gibi birçok ülkede barış ödüllerine layık ödülüne görülmüştü.