Başbakan Binali Yıldırım “Şu anda Türk hapishanelerinde DEAŞ mensubu tutuklu sayısı 10 bin. Yuvarlayarak söylüyorum. 5 bin 800 yabancı savaşçıyı sınırlarımızdan sokmadık, geri gönderdik. Bunlar Avrupa ülkelerinden geliyor. Bunun yanı sıra 4 bin şüphelinin girişini engelledik ve 56 bin 300 potansiyel DEAŞ’la ilişkili olabilecek olanlara sınırlarımızda giriş yasağı koyduk” dedi.
54. Uluslararası Münih Konferansı’nın ana oturumunda katılımcılara hitap eden Yıldırım, 2017’den bugüne dünyada güvenlik, terörle mücadele ve mültecilere ilişkin gelişmelere göz atmak gerektiğini dile getirdi. Bölgede IŞİD ile amansız bir mücadele yapılmasın rağmen örgütün belinin hala kırılamamış olmasına dikkat çeken Yıldırım bunun nedenini de şöyle açıkladı: “ABD, YPG/PYD ile iş birliği yaparak özellikle DEAŞ’ı yok etmek için bir faaliyet içine girdi. Esasen PYD, Türkiye’nin 40 yıldır mücadele ettiği bölücü terör örgütünün Suriye’deki şubesidir, adıdır.”
Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz ne yapıyoruz? Orada aslında NATO’nun sınırlarını koruyoruz. Bir yandan NATO’nun sınırlarını korurken NATO’nın diğer bir üyesinin bizim sınırlarımızı tehdit eden, insanlarımıza saldıran bir terör örgütüyle DEAŞ mücadelesine girmesini doğrusu izahta zorlanıyoruz. Dostlarımızla bunu konuştuğumuzda bize söylenen şey bu bir mecburiyet, bu bir tercih değil.”
Sorunların çözümünün, terör örgütü mensuplarını yok etmekle mümkün olmadığının, sorunun köküne inmek gerektiğinin altını çizen Yıldırım, şöyle konuştu: “Çözüm tabii ki teröre hiçbir farklı bakış yapmadan ‘ama, fakat’ demede bu mücadeleyi yapacağız. Bunun için birlikte daha fazla çalışmalıyız. Sonuç, daha çok demokrasi, daha çok insan hakları, daha çok yerel insanların seslerine kulak vermekten geçiyor.”
Yıldırım, Suriye’de yaşananın bir savaş değil terörle mücadele olduğunu belirterek “Biz, hiçbir ülkeyle savaşmıyoruz. Sadece terörle mücadele var. Bunu da sadece Türkiye yapmıyor, 62 koalisyon ülkesi yapıyor. Rusya, İran, Türkiye yapıyor. Bir ülke bize düşmanlık yapar, savaş yapmaya da karar verirse onu da tabii karşılıksız bırakmayız, böyle bir şey istemeyiz ama” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “(Bizi vururlarsa sert karşılık veririz) diyenlerin ömürlerinde hiç Osmanlı tokadı yememiş oldukları da çok açık” sözlerine yönelik bir soruyu yanıtlayan Yıldırım, Türkiye’nin yıllardır teröre maruz kaldığını ve 40 bin vatandaşını kaybettiğini hatırlatarak “Kastettiğimiz ülkemize yönelen her türlü terör faaliyetine karşı tokadı en sert şekilde indiririz. Kastedilen budur. Biz bu terör örgütlerine Osmanlı tokadını zaten vurduk. PKK’nın belini kırdık ama karşımıza başka bir isimle çıktılar. Çıkarken de yalnız başına çıkmadılar. Maalesef Amerika, Rusya, başka ülkelerin silahlarını gayrimeşru yollardan veya doğrudan temin ederek, insanlara karşı kullanıyorlar. Bu nasıl terörle mücadeledir? Bunun cevabını birisinin vermesi gerekir” diye konuştu.