EROL METİN
16 Nisan referandumu ile partisine üyelik yolu açılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 3. Olağanüstü Kongresi’nde bin 414 delegenin tamamının oyu ile yeniden partisinin başına geçti. Başkent Ankara dün tarihi günlerinden birini yaşadı. Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirilen AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi’ne Başbakan Binali Yıldırım ile gelen Erdoğan’ı kapıda binlerce partili karşıladı. Salona girişi izdiham nedeni ile geciken Erdoğan kürsüde ise yeni dönem izlenecek politikalar hakkında çarpıcı mesajlar verdi. Sözlerine “Nerede kalmıştık” diye başlayan Erdoğan. AB’den Suriye’ye, partide yenilenmeden kabine değişikliğine, demokratik reformlardan terörle mücadeleye kadar pek çok konuda çarpıcı açıklamalar yaptı.
YOLUNU KAYBEDENLER OLDU:
Türkiye’de güvenlik kaygısıyla demokrasi taleplerinin aynı anda karşılanabileceğini gösterdiği için AK Parti 81 vilayetin tamamında karşılık bulan tek partidir. AK Parti, demokrasinin, değişimin teminatıdır, reformun adresidir. Bu uzun, yolculukta elbette yorulanlar, yolunu kaybedenler, çeşitli sebeplerle geride kalanlar oldu ama AK Parti olarak bizim ne menzilimiz değişti ne kararlılığımız eksildi. Onun için kim dönerse dönsün biz dönmeyiz bu yoldan.
TAYYİP ERDOĞAN’I ELEŞTİRİN:
Eğer bu kardeşiniz Tayyip Erdoğan’ın ülkesinin ve milletinin hayrına olmayan en küçük bir tavrını, davranışını, icraatını, sözünü duyarsanız, bugüne kadar yaptığı her şeyi bir kenara bırakın ve gereğini yapın. Böyle bir yanlışın içine düşen Tayyip Erdoğan’ın tüm hakları size helaldir.
BABAMIN OĞLU BİLE OLSA:
Eksiklerimiz, hatalarımız elbette olmuştur ama ihanetimiz asla vaki değildir. Benim kimseye karşı kişisel husumetim yok. Kendi ülkesine, milletine karşı ihanet eden kim olursa olsun gözünün yaşına bakmadan gereğini yerine getirmek millete karşı sorumluluğun icabıdır. İsterse babamın oğlu olsun. Kimin böyle bir yanlışı varsa onun karşısında yer alırım.
TERÖRLE MÜCADELE:
Son zamanlarda ağır darbeler alan terör örgütünü ve silahla aralarına mesafe koymayan destekçilerini her bakımdan çok daha zor günler bekliyor, bu da böyle biline. Türkiye, ayağındaki bu bölücü terör prangasından kurtulma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Türkiye’de başaramadıkları ihaneti komşu ülkelerde hayata geçirmenin çabası içerisinde olanların heveslerini inşallah oralarda da kursaklarında bırakacağız.
TAMAMEN YOK ETME SÜRECİ:
Şu anda inlerine girdik, giriyoruz. Ülkemin sınırları içerisinde, 65’i aşkın mağaraya girildi. Buralara kadar bunlar nasıl girdiler? Bundan sonraki süreç tamamiyle bunları yok etme sürecidir. Ülkemizin güney sınırları boyunca bir terör oluşumu organize etmeye çalışanlar, bu milletin, istiklali ve istikbali için neler yapabileceğini görmek istiyorlarsa dönüp tarihe baksınlar.
ABD’YE YPG MESAJI:
Bir yandan 80 milyon vatandaşı, bu topraklardaki bin yıllık geçmişi, 2 bin 200 yıllık devlet geleneğiyle Türkiye Cumhuriyeti, diğer yandan ne idiği belirsiz herkesin dilediği gibi kullanabildiği terör örgütleri var. Tercih işte bunlar arasında yapılacaktır. Hala meselenin ne olduğunu anlamayanlara meramımızı er meydanında anlatmamız gerekiyor.
OHAL NİYE KALKSIN:
Bize ‘Olağanüstü hal ne zaman kalkacak?’ diye soruyorlar. Fransa’da yaşananlardan sonra 1-1,5 yıl OHAL yaşandı. Peki, benim ülkemde devlet yıkılmaya çalışılıyor. Siz bize hangi yüzle olağanüstü halin kaldırılmasını soruyorsunuz? Kalkmayacak. Ne zamana kadar? Huzura, refaha kavuştuğumuz ana kadar. Neyiniz eksik? Fabrikalarınız mı çalışmıyor, iş yerinize mi gidemiyorsunuz, okullar mı kapalı? Neden olağanüstü hal kalksın?”
SÖZÜN BİTTİĞİ DÖNEMDEYİZ:
Türkiye’de artık hiçbir şeyin 15 Temmuz öncesi gibi olmayacağı bilinmelidir. Sınırlarımız içindeki ve dışındaki tüm terör örgütleriyle mücadelede yeni bir dönem başlamıştır. Bu ülkeye, bu millete silah doğrultan, silah doğrultanları teşvik eden hiç kimseye karşı en küçük bir müsamahamız olamaz. Sözün bittiği, sadece ve sadece icraatın konuşulduğu bir döneme girdik.
16 NİSAN’DAN DERS ALALIM:
AK Parti olarak artık işimiz daha zor. Daha önce olduğu gibi yüzde 34 ile yüzde 40 ile hatta yüzde 49,5 ile iktidara gelme imkanımız kalmadı. Artık çıta yüzde 50 artı 1’dir. Bunun için 2019 seçimlerinde netice almak istiyorsak hemen kolları sıvamalı, çalışmaya başlamalıyız. Çok basit hataların bile nelere mal olabildiğini en son 16 Nisan’da bizzat yaşayarak gördük.”
İKİ AYAKLI PROGRAM:
Yeni Türkiye’nin ruhunu milletimiz 15 Temmuz’da ortaya koymuştur, 16 Nisan’da da milletimiz yeni Türkiye’nin yönetim biçimi konusundaki kararını vermiştir. Yeni dönemin mimarisini belirleme sorumluluğu da bizim üzerimizdedir. Bunun için 2 ayaklı bir program yürüteceğiz. Bir yandan demokratik kazanımlarımızı ileri taşırken diğer yandan kalkınma alanında daha büyük hamleler başlatacağız. Demokratikleşme alanında hedefimiz; ülkemizin ve dünyanın değişen şartları ışığında her kesimden, her yaştan, her meşrepten insanımızın hak ve özgürlükler bakımından kendisini daha güvende hissedeceği bir Türkiye inşa etmektir. Terörle mücadeleye halel getirmeden vatandaşların özgürlük alanlarını mümkün olan en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız.
TEŞKİLATLARDA YENİLENME:
Şimdi hedefimiz, bu yıl sonuna kadar teşkilatlarımızda ciddi bir yenileşmeye gitmektir. Bu Olağanüstü Büyük Kongre’yle beraber il, ilçe, belde teşkilatlarımızda süratle bir yenilenmeye gideceğiz. Ardından 6 aylık bir yol haritasını da halkımızla paylaşacağız. Demokraside ve ekonomide ülkemizin standartlarını çok daha yükseğe çıkartacak bir programı en kısa sürede detay olarak sizlerle paylaşacağız.
TERCİHİMİZ AB İLE YOLA DEVAM:
Avrupa Birliği’nin artık ülkemizin ve milletimizin onurunu hiçe sayma noktasına gelen iki yüzlü tavrına daha fazla tahammül etmek zorunda değiliz. Avrupa Birliği ya bize verdiği sözleri tutar, serbest dolaşımı getirir, sığınmacılar için taahhüt ettiği yardımları gönderir, fasılların açılıp kapanması önündeki engelleri kaldırır ya da herkes kendi bildiğini yapar. Bizim tercihimiz her şeye rağmen yolumuza Avrupa Birliği ile devam etmektir. Burada kararı verecek olan Avrupa Birliği’dir. Sadece son bir ayda yaptığımız seyahatler ve görüşmeler, Türkiye’nin önünde çok daha büyük bir dünyanın açık olduğunu gösteriyor.
ÖTEKİLEŞTİRMEYE İZİN VERMEYİZ:
Türk milletinin her bir ferdi en geniş özgürlük alanı içinde hayatını sürdürmesi en tabi hakkıdır. Bu ülkede bir daha kimsenin inancı, kıyafeti, meşrebi, kökeni, farklılıkları yüzünden horlanmasına, ötekileştirilmesine, zulme uğramasına, cezalandırılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Özellikle gençlerimizin özgürlükleri konusunda en küçük bir tereddütleri olmasın. Gençlerimiz ve çocuklarımız kendilerinden önceki nesillerin maruz kaldıkları sıkıntıları yaşamayacaklar. Bunun için demokrasimize sahip çıkmamız gerekiyor.
DIŞ POLİTİKAYA AYAR:
FETÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerinin zehirlerini vücudumuzdan temizledikçe her alanda olduğu gibi dış politikada da daha sağlıklı bir zemine oturacağımıza inanıyorum. Dış politikada gayretimiz artarak devam edecektir ama bu milletin izzetinden hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz.
FETÖ İLE MÜCADELEYİ İTİRAFÇILARLA SULANDIRTMAYIZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ ile mücadele konusunda şunları söyledi: “Kamudan yapılan ihraçlar, gözaltılar, tutuklamalar, soruşturmalar, diğer tedbirler bir mecburiyetti. Türkiye’nin ve Türk milletinin bu örgütün bir başka ihanet teşebbüsüne daha tahammülü yoktur. Eğer bu mücadele gerektiği gibi güçlü şekilde yürütülmezse, ülkemiz çok daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalacaktır. Bunun için herkesi, ucu en yakınlarımıza dokunsa bile bu mücadeleye destek vermeye davet ediyorum. Avukatlar aracılığıyla yürütülen kirli pazarlıklarla, göz boyamaya yönelik itirafçılık oyunlarıyla bu mücadelenin sulandırılmasına izin vermeyeceğiz. Önümüzdeki dönemde çok daha hassas aynı zamanda çok daha kararlı bir mücadele yürütülmesini temin edeceğiz. Bu coğrafyada bin yıldır nice ihanetlerin, saldırıların üstesinden gelen milletimiz Allah’ın izniyle FETÖ ihanet çetesinin de kökünü kazıyacaktır.”
REFORMLAR TAM GAZ SÜRECEK
Reformların süreceğini söyleyen Başbakan Yıldırım, Genel Başkan olarak son kez konuştu. Bu görevi 364 gündür yürüten Yıldırım, Erdoğan’ın partinin başına geçmesi için “Hasretin vuslata dönüştüğü anı yaşıyoruz.
Hoş geldiniz liderim” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, 364 günlük AK Parti Genel Başkanlığı görevini, partinin kurucu lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a devretti. Kongre salonuna Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte giren Yıldırım, salon girişinde kendilerini karşılayan partililerine hitaben yaptığı konuşmada “Güzel bir bayramı yaşıyoruz Sayın Cumhurbaşkanım. AK Parti teşkilatının mensupları olarak hasretin vuslata dönüştüğü anı yaşıyoruz. Hoş geldiniz Sayın Genel Başkanım, liderim” dedi. Yıldırım, kongrenin açılışındaki konuşmasına da Erdoğan’ın aradan geçen 998 gün boyunca kendilerini manevi olarak yalnız bırakmadığını vurguladı. Yıldırım “Neler yaşamadık, neler...” diyerek şöyle devam etti: “Aramıza nifak sokmak isteyenler mi olmadı mı? Bizi bize düşürmek steyenler mi olmadı mı? Ama sonuçta dönüp dolaşıp o nifak tohumlarını kendi tarlalarına ektiler.”
Türkiye’nin zor bir yıl geçirdiğini anlatan Başbakan “Milletim asla hainleri affetmez. FETÖ, bölücü terör örgütü, DEAŞ ve bütün terör örgütleriyle mücadele bizim istiklal ve istikbal meselemizdir” diye konuştu. Bölgesel konulara da değinen Yıldırım, Türkiye olmadan masaya kurulamayacağını ve siyaset üretilemeyeceğini kaydetti. Demokratik ve ekonomik reformlara hız kesmeden devam edeceklerini söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti: “Uyum yasalarını da süratle tamamlayacağız. Diğer partilerin de katkısını arayacağız.” Dış politikada dostlukları artırma, düşmanlıkları azaltma anlayışına devam edeceklerini bildiren Başbakan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Birinci Olağanüstü Kongremizde Cumhurbaşkanımız, ‘Bu bir Fatiha’dır, bu bir başlangıçtır.’ demişti. Ben de diyorum ki ‘3. Olağanüstü Kongremiz de bir besmeledir.” -AA
ERDOĞAN’IN RABİASI YENİ TÜZÜĞE EKLENDİ
AK Parti Olağünüstü Kongresi’nde partinin tüzüğünde de değişiklikler yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘rabiamız’ dediği “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” ilkesi tüzüğe eklendi. Tüzükte değişen 11 madde şöyle oldu:
“Temel Amaçlar” başlıklı 4. maddesine, ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ anlayışını sarsılmaz bir ilke olarak kabul eder” fıkrası eklendi.
69. maddenin 3. fıkrası değiştirilerek genel merkez ve diğer merkez organ seçimlerinin aynı anda yapılmasına imkan sağlandı.
Tüzüğün 73. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Genel Başkanın yokluğunda” ibaresi “Genel Başkanın veya Genel Başkan Vekilinin yokluğunda” şeklinde değiştirildi. Söz konusu maddeyle MKYK toplantılarına başkanlık etme konusundaki temel ilke düzenlendi.
74. maddesinin 4. fıkrasında yer alan “Gerek görülen yerlerde teşkilat kurmak” ibaresinden sonra “kaldırma” ibaresi eklendi.
74. maddenin , 14. fıkradaki “yürütme organlarının” ibaresi “yönetim ve yürütme organlarının” şeklinde yeniden düzenlendi.
3 Dönem kuralını düzenleyen 16. fıkrada da değişiklik yapıldı. Buna göre, partideki “üç dönem kuralı” devam edecek ancak MKYK, gerekmesi halinde istisnai nitelikte karar alabilecek donanıma kavuşturulacak. Değişiklikle partinin il, ilçe ve belde teşkilatlarının kurulması yanında kaldırılmasına yönelik yetkiyle bu teşkilatların yönetim organ üye sayılarının tüzükte belirlenen asgari ve azami üye sayıları kapsamında belirlenmesi yetkisi MKYK’ya verildi.
Tüzüğe “77/A” sayılı yeni madde eklendi. Tüzüğe eklenen “Genel Başkan Vekili” başlıklı maddeye göre, genel başkan vekili, MKYK üyeleri arasından genel başkan tarafından belirlenecek. Genel başkan vekili, genel başkanın verdiği görevleri yürütecek, yetkileri kullanacak.
Tüzüğün 79. maddesinin birinci fıkrasına “Genel Başkan Vekili” ibaresi eklendi.
81. maddesinin kenar başlığı “Genel Başkan Yardımcıları” şeklinde değiştirildi, “MYK’nın MKYK tarafından seçilen” ibaresi madde metninden çıkarıldı.
116. maddesindeki disiplin yaptırımları bakımından geçici ihracı gerektiren kurallar ve fiillerden bazıları, partiden kesin ihraç düzenlemesini içeren 117. madde kapsamına alındı.Tüzüğün 116. maddesinin 2, 4 ve 6. fıkraları, “kesin ihraç cezası verilmesini gerekli kılan haller” arasına alındığı için yürürlükten kaldırıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la salona giren Başbakan Yıldırım “Bugün vuslat günüdür” dedi. İkili, kongredeki çocuklarla da yakından ilgilendi.
Tüzüğün 149. maddesi, “Genel Başkan Vekili dışındaki Merkez Yürütme Kurulu üyesinin Bakanlar Kurulu üyeliğine atanması halinde, MYK üyeliği kendiliğinden sona erer” şeklinde yeniden düzenlendi.
YENİ DÖNEM HEYECANI SALONA SIĞMADI
Türkiye’nin dört bir yanından gelen AK Partililer, sabahın erken saatlerinden itibaren Arena Spor Salonu’nu doldurdu. Salonda 30 bin, dışarda ise binlerce AK Partili kongre heyecanı yaşadı. Salona giremeyen ve dışarıda kalan binlerce partili, kongreye ilişkin gelişmeleri kurulan çadırlarda dev ekranlardan izledi.
Arena’ya çıkan yollar Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait harfiyat kamyonlarıyla kapatıldı. Demir bariyerlerle güvenlik noktaları oluşturan polis, alana giriş yapanları tek tek aradı.
GENÇLERDEN MESAJ
Salonda “Kutlu dava Güçlü Türkiye”, ‘Sağlam irade kurucu lider”, “Hep birlikte yeni hedeflere”, “Değişimin lideri milletin partisi”, “Sağlam irade güçlü Türkiye” pankartları asıldı.
AK Parti Gençlik Kolları’nın Erdoğan’a hitaben “Yürüyeceksin gençler yürüyecek arkandan! Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek!” yazılı dev pankartı da dikkat çekti.
ŞEHİT HALİSDEMİR’İN BABASI ÖZEL DAVETLİ
Darbeci general Semih Terzi’yi öldürerek 15 Temmuz darbe girişiminin seyrini değiştiren kahraman şehit Astsubay Ömer Halisdemir’in babası Hasan Hüseyin Halisdemir, özel davetli olarak kongre salonunda yerini aldı.
Salonda AK Parti’nin seçim şarkıları, sanatçı Uğur Işılak’ın Dombıra’sı çalındı. Partililer, şarkılara eşlik etti. Bayrakları dalgalandıran partililer, hep bir ağızdan “Sevdan sevdamızdır bizim” sloganları attı.
PROTOKOLDE SICAK SELAMLAŞMA
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, kongre salonuna birlikte geldi. İki lidere eşleri de eşlik etti. Salona girmeden önce seçim otobüsünün üzerine çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yıldırım, dışarıdaki coşkulu kalabalığa hitap etti. Mikrofonu ilk olarak Yıldırım eline aldı. Yıldırım, partilileri selamlayarak mikrofonu Erdoğan’a verdi. Erdoğan, sözlerine “Sizleri 998 gün sonra en kalbi duygularımla selamlıyorum” diye başladı.
Erdoğan’ın salona teşrifinde salonun tamamı ayağa kalktı. Partililer ve delegeler, telefonlarının ışıklarını yakarak görsel bir şölen oluşturdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yıldırım, kendilerini Türkiye’nin 7 bölgesini simgeleyen yöresel kıyafetlerle karşılayan çocukları öperek birlikte fotoğraf çektirdi.
Kongreye TBMM eski başkanı Bülent Arınç, Köksal Topkan, Hüseyin Çelik ile eski Başbakan ve Konya milletvekili Ahmet Davutoğlu da katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, salona giriş yaptıktan sonra protokoldeki isimlerle tokalaştı.
‘BİJİ ERDOĞAN’ SLOGANI
AK Parti Genel Merkezi tarafından hazırlanan “Bitmeyen Sevda” isimli film salondakilere izletildi. Kısa filmde, AK Parti’nin doğuşu, önüne çıkarılan engeller, Erdoğan liderliğindeki icraatları ve FETÖ’nün 15 Temmuz’daki hain kalkışması anlatıldı. 15 Temmuz bölümünde salonda büyük bir ıslık ve tepki sesleri yükseldi.
Güneydoğu illerinden gelen partililer, “Biji Erdoğan” sloganları attı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı anlatan “Milletin Adamı” filmi izlendi. Bazı partililerin gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.
Divan Başkanlığı’na AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı seçildi. Kongreyi Yazıcı başkanlığındaki divan heyeti yönetti.
Başbakan Binali Yıldırım, son kez AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla konuşma yaptı.
KURULUŞ FELSEFESİYLE BÜTÜN ZORLUKLAR AŞILIR
Kongreye katılmayan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün mesajı salonda okundu. AK Parti’nin 16 yılda pek çok tabuyu yıktığını vurgulayan Gül, partinin, kronik sorunlara çözüm ürettiğini, köklü reformlarla halka büyük hizmetler yaptığını belirtti. Gül, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Kendi değerlerimizi, evrensel değerlerle birleştirip, demokrasi, hukuk ve insan hakları standartlarımızı yükseltmiş, refahın, toplumun her kesimine yayılmasını sağlamıştır. Ekonomik, siyasi ve sosyal sıkıntılara ilaveten, ülkemizin bekasını doğrudan tehdit eden güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya kaldığımız olağanüstü bir dönemden geçmekteyiz. Bu yılların geride bırakılabilmesinin, AK Partimizin kuruluş felsefesindeki özgürlükçü anlayış ve evrensel demokratik standartlara dayalı politika ile mümkün olacağını düşünüyorum. AK Parti’nin, Türkiye’yi daha ileriye taşıyacak projelere sahip olduğuna yürekten inanıyorum.”