ALİ YILDIRIM / İSTANBUL
Son yıllarda oldukça değişim gösteren pick-up modelleri artık hem hobi kullanımlarına hem de ticari tarafta oldukça yaygınlaşıyor. Türkiye pazarında boy gösteren modeller, bu yılın ilk 10 ayında yaklaşık 15 bin adetlik satış rakamına ulaştı. 2016’nın tamamında ise bu rakam 19 bin adet seviyesinde idi. Uzmanlar ise pick-up pazarının 2017 yılını yaklaşık 21 bin adetle kapatacağını öngörüyor. Bu da daralması beklenen toplam pazarda neredeyse yüzde 10’luk büyüme anlamına geliyor. Bu segmentin en son yenilenen modeli olan Isuzu D-Max, operasyondan geçti. Daha dinamik bir görünüm ve yeni dizel motorla yollara çıkmaya başlayan araç, zenginleştirilen donanımıyla da binek araçları aratmayan özelliklere kavuştu. İlk aşamada aracın V-Cross isimli üst paketini satışa sunan marka bu modeli ithal ediyor.
Yeni yılla birlikte diğer D-Max versiyonları da pazara sunmaya hazırlanan Isuzu, bunların üretimini ise Türkiye’deki tesislerinde gerçekleştirecek. Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, markanın Avrupa’daki tek üretim merkezi olduklarını söyledi. “Artık tüm modellerde 1.9 litrelik yeni dizel motorumuz kullanılacak. Bu motor martta satışa sunacağımız 3.5 tonluk kamyonette de yer alacak. Türkiye’de tek kabinli tek pick-up’ı da biz satacağız” diyen Arıkan şöyle devam etti: “Daha çok KOBİ’lere hitap eden aracımızın konforu artırıldı.
Böylece artık hobi kullanıcılarını de hedefimize aldık. Artık hedefimiz hem hobi hem KOBİ’ler. Yerli üretim olmamız piyasada güven ve süreklilik olarak karşılık buluyor. Şu anda yerlilik oranımız yüzde 30’larda. Bu arttıkça avantajımız da artacak.” Pazarda en çok otomatik vitesli modellerin tercih edildiğini belirten Kamyon ve Pick-up İş Birimi Direktörü Yusuf Teoman, “Bu sebeple ilk aşamada 4X4 ve otomatik vitese sahip V-Cross ile pazara giriş yaptık. 2-3 yıl içinde 25 binlik pazar hayal değil. Şu anda pazar payımız yüzde 10’larda. Hedefimiz önce yüzde 15, sonrasında bunun da üzerine çıkmak” ifadelerini kullandı.
* Tek donanımla satılan D-Max’in başlangıç fiyatı 129 bin 800 lira.
* Araçta 1,9 litrelik vergi avantajlı dizel motor var.
* Bu motor 164 beygir güç ve 360 nm tork üretiyor.
* 100 km hıza 12,9 saniyede ulaşan aracın ortalama tüketimide 6,3 ila 7,8 litre arasında değişiyor.
SADECE ÜRETİM DEĞİL DAĞITIM İŞİ DE VAR
Yerli otomobil ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Tuğrul Arıkan, ortak girişim grubu içinde yer alan Anadolu Grubu’nun Çelik motordan başlayan ve kendileri ile devam eden otomotiv kimliği geçmişine sahip olduğunu ifade etti. Otomobili üretmek kadar, işin dağıtım, kiralama, pazarlama ve Ar-Ge tarafının da olduğunu belirten Arıkan, “Anadolu Grubunun çok ciddi deneyimi var. Bu 5 firma konsorsiyum kuracak. Kurulduktan sonra bizim üzerimize düşen bir vazife varsa yapacağız, o anlamda bekliyoruz” diye konuştu. Yerli otomobilin kendilerinde ilave bir stres yaratmayacağını belirten Arıkan, “Yerimiz büyümeye, müsait. Test odalarımız, prototip alanlarımız müsait. Bize yük değil, aksine çok büyük heyecan getirir.”
ELEKTRİKLİ ARAÇ KONUSUNDA İDDİALIYIZ
Tuğrul Arıkan, yerli otomobil projesinde olayın sadece elektrikli araç üretmekten ibaret olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti: “İşin bir de connectivity ve smart car dediğimiz konsepti var. O anlamda Turkcell ve Vestel de işin içinde. Bütün bunlara baktığımız zaman üretim ve Ar-Ge tarafında bize düşen görev olursa gerekeni yaparız. Bizim de elektrikli çalışmalarımız var. Oldukça iddialıyız o konuda. Elektrikli çalışmada sadece elektrikli aracı, otobüsü değil, connectivity, smart city kavramına uygun aracı yapmaya çalışıyoruz. Biz de yazılımcılarla benzer çalışmayı yapmaya çalışıyoruz. Bu bir deneyim. Anadolu Grubu’nda da bu deneyim var. İş bölümü henüz yapılmadı. Şu anda daha şirketin kurulması ile ilgili görüşmeleri ve görev dağılımını yapmaya çalışıyorlar bildiğim kadarıyla. Yoğun bir şekilde toplantı takviminin başladığını biliyorum.” Cari açığa ciddi katkı sağlayabileceklerini belirten Arıkan, “Yerlileşmeyi sağlayan parçalarla ilgili bir takım teşvik mekanizmalarını özellikle yan sanayiciler açısından getirmek. Bu olursa oran yüzde 50 artar.”
KONFOR ARTMIŞ TÜKETİM DÜŞMÜŞ
Trabzon-Batum arasında gerçekleştirilen D-Max lansmanında aracın yaklaşık 200 km kullanma fırsatı yakaladım. Bir pick-up modele göre küçük hacimli sayılabilecek 1,9 litrelik dizel motor, yeterli performansı sunmayı başarmış. Otoyol kullanımına çok daha uygun hale gelen araç, yüksek hızlara çıkmada problem yaşamıyor. Önde oldukça rahat koltuklar sunulurken, arkada oturanlar da eğimli yapı sayesinde konforlu yolculuklar yapabiliyor. Türketim konusunda da iyileştirilen araç, 1 ton taşıma ve 3.5 ton çekme kapasitesi sunarken, 70 santime kadarki su geçişlerinde de rahatlıkla ilerleyebiliyor. Yeni motorla araç, 5 yılda minimum 9 bin liralık MTV avantajı da sağlıyor.