Ömer Çelik, "Türkiye mülteci sorunu ve Avrupa içerisindeki demokrasinin güçlendirilmesi konularında Avrupa için kilit ülkedir." dedi.
"AVRUPA'DA CAMİLERİN KAPATILMASI RADİKALLEŞMEYİ DOĞURUYOR"
Ömer Çelik,"Avrupa'da zaman zaman camilerin kapatılmasından ve ibadetlerin yasaklanmasından bahsediliyor. Bu tersinden radikalleşmeyi besleyecek yanlış bir politikadır. Camilerde radikalleşme politikası varsa başka yollar denenmelidir. Bu durumda sivil toplum kuruluşlarıyla iletişime geçilmelidir. Unutulmamalıdır ki İslam'ı kötü göstermeye çalışmak yanlıştır. Camilerin kapatılması radikalleşmeyi doğuruyor. Yasalarla ve politikalarla korunması gerekiyor. Belli hayat tarzlarının korunması gerekiyor fakat bu bir takım gruplar tarafından istismar edilebilir." ifadelerini kullandı.
Çelik, "Son zamanda Türkiye ile ilgili konularda, Türkiye DEAŞ ile ilgili bir saldırıya uğradığında çeşitli yerlere Türk bayrağı yansıtılıyor. Fakat PKK tarafından saldırıya uğradığımızda bu olmuyor. Bizim saatlerce radikalleşme konuşmamız bu durumlarda yetersiz kalır. İslamofobi bir ırkçılık haline dönüşmüştür. Bunun ideolojik ve politik sebeplerini düşünmek lazım. Biz irrasyonel açıklamalardan bıktık. Türkiye diğer ülkelerin politikaları hakkındaki durumlarla ilgili şeyler duymaktan bıktık. Daha çözüm odaklı çalışmamız gerekiyor." dedi.
Alman seçimi öncesi Türkiye hakkında açıklamalar yapılması hakkında soruya Çelik, "Cumhurbaşkanımız hakkında konuşmadan rahat edemiyorlar. Schulz seçim propagandasının yüzde 60'ını Türkiye'ye ayırmış durumda. Bu demokrasi için bir zaaftır. Biz Türkiye hükümetine karşı söylenenlere tabi ki cevap vereceğiz. Sürekli Türkiye hakkında konuşmak Almanya'ya zarar verir. AB'ye zarar verir." dedi.
"TÜRKİYE MÜLTECİ SORUNUNDA AVRUPA İÇİN KİLİT ÜLKEDİR"
AB Bakanı, "Zaten insanlar Almanya birliği diye bir şey var diyorlar. AB'nin prestiji, işleri müzakerelerle çözen bir birlik olmasından geliyor. Fakat burada kendilerini yansıtmıyorlar. Fasılların açılması için ön şart olmaz. Kapatılması için ön şart olur. Türkiye'yi eleştirdikleri konular var. Bunlara hep beraber çalışalım. Zaten karşılıklı olarak birbirimizi tatmin edecek sonuçlara varamazsak o zaman müzakereleri tekrar konuşuruz. Almanya'nın FETÖ durumu açıkken Türkiye ile müzakereleri durduralım demek Almanya'nın ciddiyetini sorgulamamızı gerektirir. Türkiye'yi hizaya sokarız düşüncesindeler. Şimdi müzakereleri kapatalım 6 ay sonra ben bunu ısıttım demenin çok acı sonuçları olur. Avrupa Birliği, Türkiye'nin kabul edemeyeceği şekilde üyelik müzakerelerine yönelik durdurma ve başlatma kararları var. Mülteci sorunu çözüleceği zaman Türkiye ile konuşuyorlar, terörle mücadeleye evet diyorlar, demokratik çalışmaları arttıralım dediğimizde geri çekiliyorlar. Türkiye mülteci sorunu ve Avrupa içerisindeki demokrasinin güçlendirilmesi konularında Avrupa için kilit ülkedir. Polonya ve İngiltere ile müzakere ediyorlar ama aynı müzakere yeteneğini Türkiye ile yapmıyorlar. Müzakerelerin kapanmasını gündeme getiren ülke veya kişinin prestijini azaltması demektir. " dedi.
"DEAŞ'TA BİRLİKTE ÇALIŞALIM PKK'YA GÖZ YUMALIM KABUL EDİLEMEZ"
Terörle mücadele konusunda sorulan bir soruya Çelik,"Biz bu konuda çifte standartsız şekilde iş birliğine hazırız. Bazı ülkelerde polis arabaları önünde PKK propagandaları yapılıyor. DEAŞ'ta birlikte çalışalım PKK'ya göz yumalım durumu kabul edilemez. Türkiye'nin tezleri haklı çıkmıştır. Radikalleşme ve terör örgütleriyle hakiki şekilde müzakere etmek istiyorsanız Türkiye masadadır. Örneğin İspanya ile aramızdaki medeniyetler ittifakına AB destek veriyor fakat bunu daha çok ön plana çıkarmak gerekir. Bunu hangi ülke destekliyorsa radikalizmi destekliyor demektir. " ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE ARAKANDA BÜTÜN DÜNYANIN VİCDANINI TEMSİKL ETMEKTEDİR"
Arakan Müslümanları'nda Türkiye'nin siyasi çabası sorusuna ise Çelik, " Bu bizim için acı bir mesele. Müslümanların bu durumda olması çok acı. Türkiye aritmetik olarak yardımda 1. sıradadır. Emine Erdoğan hanımefendi, Aile Bakanımız, Dışişleri Bakanımız ordalar. Ülkemiz mazlumlara ulaşabilen bir iradeye sahip olduğu için ne kadar gurur duysa azdır. Türkiye bütün dünyanın vicdanını temsil etmektedir. İnşallah kısa zamanda bu konuya politik bir çözüm de bulunur. Bu konunun arkasında birden çok dinamik var. Şu an en azından Bangladeş tarafına geçmiş olanlara yardım götürebilmek, çocuklara ve kadınlara yardım götürebilmek önemlidir. Biz Somali'ye yardım götürdüğümüzde Somali'de bize siz geldiniz buraya kaldınız ya bir daha yardım yapmasanız da olur. Bizim sesimizi duyurdunuz demişti. Arakan'da da aynı durum geçerli." Ifadelerini kullandı.
'ÇOCUK OYUNCAĞI DEĞİL'
Türkiye'nin büyüklüğünü kavrayamıyorlar. Türkiye denklemden çekildiği zaman tartışma çıkacak. Avrupa'nın problemleri Türkiye olmadan çözülemez. Almanya'nın yaklaşımı Türkiye'ye değil, AB'ye zarar verir. Türkiye ile müzakereler askıya alınsın ya da kesilsin şeklindeki sözlerin bile esasında radikalleşmeye verilmiş en büyük destektir. Müzakereleri askıya alalım gibi söylemeler rahatsız edici. Bu işler çocuk oyuncağı değil. Ciddi sonuçları olur.