Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve tutuklanması talebiyle hakimliğe sevk edilen, aralarında gazeteci, emniyet ve jandarma görevlilerinin de bulunduğu 8 şüphelinin, cinayetin faili Ogün Samast'a ait bilgileri, yakalanmadan 2 saat önce bildikleri ve FETÖ örgütünün amacı doğrultusunda hareket ettikleri öne sürüldü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü tarafından, cinayete ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, gözaltına alınan 8 şüpheliye ilişkin hazırlanan sevk yazısında, Dink cinayeti davası kapsamında hakkında dava açılan sanıklar ile şüphelilerin irtibatlarına, Ogün Samast'ın yakalandığı ana ilişkin detaylara yer verildi.
OGÜN BEY ADINA BİLET
Cinayetin faili Ogün Samast'ın eylemi gerçekleştirdikten sonra Bayrampaşa Otogarından "Ogün Bey" adına düzenlenmiş Metro Turizme ait otobüs bileti ile İstanbul'dan Trabzon'a doğru yola çıktığı bilgisinin İstanbul Emniyet Müdürlüğünce elde edildiği belirtilen sevk yazısında, Samast'ın kimliğine dair kamuoyuna hiçbir bilginin yansımamasına, medyada yayınlanmış beyaz bereli bir fotoğraftan başka eşkali ile ilgili bir bilgi bulunmamasına ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerinde "Ogün Bey" ismiyle adına bilet düzenlenen kişinin tetikçi Ogün Samast olduğuna dair kesin bir bilgi olmamasına rağmen, gazeteci Muammer Ay'ın 20 Ocak 2007'de saat 21.03'te eski Samsun Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü şüpheli Yakup Kurtaran ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği aktarılarak, "Saat 21.06'da Samsun Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli astsubay şüpheli Birol Ustaoğlu'na, İstanbul'dan Trabzon'a doğru hareket halinde olan ve Samsun'a yaklaşan Metro Turizm'e ait otobüs içinde Dink cinayetini gerçekleştiren Samast'ın bulunduğu bilgisini verdiği tespit edilmiştir." denildi.
ALGI AMAÇLI SIZDIRMA
Samsun Otogarına saat 22.45 sıralarında gelen otobüste bulunan Samast'ın jandarma ve emniyet görevlilerince yakalandığı, yakalanma tutanağına saat 23.00 olarak yazıldığı kaydedilen sevk yazısında, otogar içerisinde bulunan Yeşilkent Jandarma Karakolunda üst araması, kimlik tespiti ve parmak izi çalışmaları yapıldıktan sonra Samsun Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğüne götürüldüğü anlatıldı.
Sevk yazısında, Samsun Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesinde Ogün Samast'ın fotoğraf ve video çekimlerinin, emniyet ve Samsun Jandarma Komutanlığı görevlilerince yapıldığı belirtilerek, ''Görevlilerce Ogün Samast'a zorla Türk Bayrağı açtırılmış. Ayrıca Atatürk'ün 'Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez' sözünün yer aldığı, üzerinde Türk Bayrağı bulunan poster önünde de fotoğrafları çekilmiş, bu fotoğraflar daha sonra FETÖ/PDY örgütünce Dink cinayeti ile hedeflenen algının yaratılabilmesi amacıyla medya kuruluşlarına servis edilmiştir. Hedeflenen algının oluşturulmasından sonra FETÖ/PDY terör örgütünün amacı doğrultusunda asker ve emniyet bürokrasisini hedef alan tasfiyeye dönük soruşturmalara başlamıştır.'' ifadesi kullanıldı.
15 TEMMUZ FİRARİSİ
Şüphelilerden dönemin Samsun Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü Emniyet Amiri Metin Balta'nın, Ogün Samast'ın TEM Şube Müdürlüğünde fotoğraf çekimlerinin yapılması için talimat verdiği, şüpheli Balta'nın ''25 Aralık Darbeye teşebbüs'' davasının firari sanıklarından eski emniyet müdürü Hamza Tosun ile 21 Ocak 2007'de saat 15.35'te irtibatlı olduğu ve şüphelinin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ'ye iltisakı nedeniyle meslekten ihraç edildiği vurgulanan sevk yazısında, dönemin Samsun Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Nöbetçi Amiri Ahmet Çetiner'in de Ogün Samast'ın Türk bayrağının önünde fotoğraf çekilmesi talimatını verdiği, bu şüphelinin de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edildiği belirtildi.
BAYRAĞI ÇIKART OGÜN
Sevk yazısında, dönemin Samsun Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü Yakup Kurtaran'ın, diğer şüpheli gazeteci Muammer Ay ile 20 Ocak 2007'de saat 21.03, 21.07, 21.10, 21.49, 21.50'de 5 kez telefonla görüştüğü, ayrıca diğer şüpheli dönemin Samsun İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Birol Ustaoğlu ile de Ogün Samast Samsun'a gelmeden telefonla görüştüğü belirtilerek, şüpheli Kurtaran'ın, kamuoyu algısı oluşturmak amacıyla Atatürk'ün "Vatan toprağı kutsaldır. kaderine terk edilemez" sözü önünde Ogün Samast'ın elinde Türk bayrağı olduğu halde, Samast ile birlikte fotoğraf çektirdiği, fotoğraf çekimi sırasında şüpheliler Birol Ustaoğlu ya da Murat Bayrak'ın Samast'a "Bayrağı çıkart Ogün" şeklinde telkinde bulunduklarını beyan ettiği aktarıldı.
Şüpheli Kurtaran'ın, FETÖ şüphelisi ve Dink cinayeti soruşturmasından hakkında yakalama kararı bulunan avukat Halil İbrahim Koca ile 16, FETÖ'nün firari sanıklarından eski emniyet müdürü Hamza Tosun ile 5 kez irtibatlı olduğu belirtilen sevk yazısında, şüphelinin FETÖ'nün şifreli mesajlaşma programı olan ByLock kullanıcısı olduğu ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edildiği belirtildi.
BANK ASYA'DA 2 HESAP
Sevk yazısında, gazeteci Muammer Ay'ın, cinayetin faili Ogün Samast'ın kimliği ve nerede olduğu, nereye gittiği bilinmemesine rağmen 20 Ocak 2007'de Samast yakalanmadan yaklaşık 2 saat önce, Samast'ın kimlik bilgilerini ve Samsun'a doğru hareket eden bir otobüste yolcu olarak bulunduğunu, FETÖ silahlı terör örgütündeki bağlantıları nedeniyle söz konusu bilgileri öğrenerek örgütsel faaliyet kapsamında, edindiği bilgiyi şüpheliler Yakup Kurtaran, Birol Ustaoğlu ve Atilla Güçlüoğlu ile paylaştığı, kapatılan Bank Asya'da 2 hesabının bulunduğu aktarıldı.
Dönemin Samsun İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Müdürü şüpheli Atilla Güçoğlu'nun, şüpheliler ile Ogün Samast yakalanmadan önce defalarca irtibata geçtiği, Güçoğlu'nun da Ogün Samast ile fotoğraf çektirdiği anlatılan iddianamede, şüphelinin MİT tırları soruşturmasından ve bu soruşturma kapsamında tutuklanan eki tuğgeneral şüpheli Hamza Celepoğlu ile 3 telefon irtibatının tespit edildiği vurgulandı.
CELEPOĞLU İLE İRİTİBAT
Sevk yazsısında, dönemin Samsun İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Biriminde astsubay olan şüpheli Yüksel Avan'ın, Samast'ın fotoğraf ve kamera çekimlerini yapan şahıs olduğu kaydedildi.
Şüpheli Murat Bayrak'ın, diğer şüphelilerden Birol Ustaoğlu ile irtibatlı olduğu, şüphelinin MİT tırları soruşturmasından ve bu soruşturma kapsamında tutuklanan eski tuğgeneral şüpheli Hamza Celepoğlu ile 4 telefon irtibatının tespit edildiği, yine soruşturanın şüphelilerden Metin Yıldız ile de 2 telefon irtibatının bulunduğu vurgulanan sevk yazısında, şüpheli Bayrak ile ilgili şu tespitler yer aldı:
''TEM Şube Müdürlüğünde Ogün Samast'a kendi cep telefonundan görüntüler izlettirmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığımızda bu nedenle ifadesi alınan Samast, şüpheli Murat Bayrak tarafından cep telefonundan kendisine izlettirilen görüntülerin Dink cinayeti sırasında olay yerinde bulunduğu esnada çekilen istihbari görüntüler olduğu beyanında bulunmuştur. Şüpheli Bayrak, şüpheli Birol Ustaoğlu ile birlikte Ogün Samast'a ısrar ederek zorla Türk Bayrağı açtırarak bunun fotoğraf ve kamera kaydını yaptırmışlardır.''
ŞAPKALARI ÇIKARIN TALİMATI
Sevk yazısında, Birol Ustaoğlu'nun, örgüt bağlantıları nedeniyle Ogün Samast'ın kimliği, nerede olduğu ve nereye gittiği bilinmemesine rağmen tüm bu bilgileri Muammer Ay'dan öğrendiği, Ustaoğlu'nun Atatürk'ün ''Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez'' sözünün yer aldığı afiş önünde, Ogün Samast'ın fotoğraf çekiminin yapılacağı sırada, Atatürk'ün sözünün tam olarak fotoğrafta görülebilmesi amacıyla personele şapkalarını da çıkarttırdığı vurgulandı.
Sevk yazısında, tüm şüphelilerin üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması nedeniyle ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' ve ''anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek'' suçlarından tutuklanmaları talep edildi.
8'İ DE TUTUKLANDI
Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında gözaltına alınan, aralarında gazeteci, emniyet ve jandarma görevlilerinin de bulunduğu 8 şüpheli, 'silahlı terör örgütüne üye olma' ve 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlarından tutuklandı.
İSTANBUL/AA