Siyasete girdiği günden bu yana dünyanın en sansasyonel isimlerinden biri olan ABD Başkanı Donald Trump, görev süresinin ilk yılını bugün doldurdu. ABD merkezli Pew Araştırma Merkezi, Trump’ın Beyaz Saray’daki ilk yılına ilişkin kapsamlı bir kamuoyu araştırması yaptı. Araştırmada, önceki Başkan Barack Obama’nın ilk yılıyla yapılan kıyaslamalara da yer verildi. Bu kıyaslamaların hemen hemen hepsinde Amerikan toplumunun Obama’ya ilişkin görüşlerinin daha olumlu olduğu görüldü. Örneğin Beyaz Saray’daki ilk yılını doldurduğu 20 Ocak 2010’da Obama’nın onaylanma oranı yüzde 49’ken, Trump yüzde 37’de kaldı. Trump’ı ‘güçlü bir lider’ olarak görenlerin oranı yüzde 44 oldu, Obama’yı ise toplumun yüzde 62’si bu şekilde tanımlıyordu. Halk tarafından ‘güvenilir’ ve ‘bilgili’ olarak tanımlanma konusunda da Trump’ın oranları yüzde 30’lardayken, Obama’nın aynı dönemde yüzde 60’larda olduğu görüldü. Obama, halefine en büyük farkı ‘iyi bir iletişimci’ olarak tanımlanma konusunda attı. Eski başkanı bu şekilde tanımlayanların oranı yüzde 83’tü, Trump’ın iyi bir iletişimci olduğunu düşünenlerse toplumun sadece yüzde 31’ini oluşturuyor. Öte yandan araştırma sonuçlarından çıkan bir başka çarpıcı ayrıntı, toplumdaki kutuplaşmaya ilişkin. Trump, sık sık kendi taraftarlarıyla karşıtları arasındaki kutuplaşmayı körüklemekle ve toplumu bölmekle suçlanıyor. Barack Obama da geçen aylarda yaptığı bir konuşmada “Bir toplumu bölerek yönetemezsiniz” diyerek isim vermeden Trump’ı eleştirmişti. Pew’in araştırmasının sonuçları, bu eleştirilerin doğruluk payına sahip olduğunu ortaya koydu. Zira çeşitli konulara ilişkin sorularda, Cumhuriyetçi seçmenler Demokrat Parti seçmeninin, Trump’a ilişkin büyük görüş ayrılığı içinde olduğu görüldü. Trump’ın kendi seçmeninden, Obama’ya göre daha fazla destek aldığı görülürken, iş diğer partinin seçmenlerine geldiğinde Obama’nın önde olduğu belirlendi. Örneğin Trump’ın ilk yılı itibariyle ‘uzun dönemde başarılı olacağını’ savunanların oranı, Cumhuriyetçi Parti seçmenleri arasında yüzde 55. Demokratlarınsa yüzde 67’si Trump’ın başarısız olacağı görüşünde. Obama’da ise bu oranlar, yüzde 40’a yüzde 43 şeklindeydi. Yani Trump, kendi taraflarlarından büyük destek, Demokrat seçmendense büyük antipati topluyor. Obama ise iki tarafça daha dengeli değerlendiriliyordu. Bu ayrım, araştırmada ‘başkanın vaatlerini yerine getirip getirmediği’ konusundaki görüşlere de yansıyor. Trump’ın sözlerini tuttuğunu düşünenlerin oranı, toplamda yüzde 39. cumhuriyetçi semenlerin yüzde 75’i Trump’ın vaatlerini yerine getirdiğini düşünürken, Demokratlarda bu oranın sadece yüzde 14 olduğu görülüyor.
İSTİHDAMDA DA GERİDE
Donald Trump’ın en iddialı olduğu konulardan biri, istihdamı artırmak. Bu konudaki verileri düzenli olarak Twitter’dan paylaşan ABD Başkanı, kendisini çok başarılı buluyor. Trump’ın ekonomi karnesi, ABD kamuoyunda da en olumlu nota sahip olduğu alan olarak dikkat çekiyor. Ancak buna rağmen istihdam yaratma konusunda da Trump’ın Obama’dan geride kaldığı görülüyor. ABD’de işsizlik yüzde 4,1 ile 17 yılın en düşüğüne gerilemiş durumda. Trump’ın ilk yılı iş gücü piyasası açısından da başarılı geçmesine rağmen istihdam Obama’nın son yıllarındaki performansı yakalayamadı. ABD Çalışma Bakanlığı’nın resmi verilerine göre, ülke ekonomisi, 2017 boyunca 2 milyon 55 bin kişiye iş sağladı. Bu sayı, 2016 yılında 2 milyon 240 bin ve 2015 yılında 2 milyon 713 bin kişiye ulaşmıştı. Obama yönetiminin, sekiz yıldaki istihdam üretimi 10 milyon kişiyi aşmıştı. Trump’ın seçim vaatlerinden biri istihdamı 25 milyon artırmaktı.
KÖMÜRCÜ ÇEVRECİYE KARŞI
Donald Trump, özellikle çevre ve sağlık konularında Obama’nın tam tersi düşünceleriyle dikkat çekiyor. ABD Başkanı, ‘Obamacare’ olarak bilinen zorunlu sağlık sigortasını kaldırmayı başaramasa da çevre konularında selefinin mirasını silmeyi bir ölçüde başardı. Trump, Beyaz Saray’daki ilk yılında selefi Obama’nın çevre odaklı enerji politikalarını iptal etmeye yoğunlaştı ve iklim değişikliğiyle mücadeleyi olumsuz etkileyecek kararlar aldı. Obama’nın 7 yıl değerlendirdikten sonra çevresel nedenlerle reddettiği Keystone XL petrol boru hattı projesini Trump, Beyaz Saray’daki ikinci ayında onayladı. Trump, ABD’yi, Obama’nın en önemli siyasi miraslarından biri olarak kabul edilen ve 95 ülke tarafından imzalanan Paris İklim Anlaşması’ndan çekti. 2016 başkanlık seçimlerinde ABD’de en büyük 9 kömür üreticisi eyaletin 8’ini kazanan Trump, Obama’nın “Temiz Enerji Planı”nı iptal etmek için adım attı, ancak kömür santrallerine ayrıcalık tanınmasına yönelik girişimi reddedildi. Obama, Kutup bölgesinde ve Atlantik okyanusundaki açık denizlerde sondaj faaliyetlerini süresiz olarak yasaklarken, Trump hükümeti, açık denizlerin yüzde 90’ından fazlasının petrol ve doğalgaz arama-üretim ve sondaj faaliyetlerine açılması için 5 yıllık plan hazırladı.