İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Özgür Gündem Gazetesi'nin Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına destek verdikleri iddiasıyla yargılanan gazeteciler Ayşe Düzkan, Hüseyin Aykol, Memet Ali Çelebi, Hüseyin Bektaş ve Ragıp Duran hakkındaki dava, 16 Ocak 2018'de karara bağlanmıştı.
"Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan Hüseyin Aykol bir kereden fazla benzer suç işlediği gerekçesiyle 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılırken; diğer sanıklar Hüseyin Bektaş, Mehmet Ali Çelebi, Ayşe Düzkan ve Ragıp Duran'a ise ayrı ayrı 1 yıl 6'şar ay hapis cezası verilmişti.
CEZALAR ONANDI
Kararın ardından gazetecilerin avukatları, istinaf başvurusunda bulundu. Başvuruyu değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi de yerel mahkemenin gazetecilere verdiği cezanın hukuka aykırılığının bulunmadığına karar verdi. Delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemlerinin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezalarının kanuni bağlamda uygulandığını belirten mahkeme, başvurunun esastan reddine karar vererek cezaları onadı.
DİSK BASIN İŞ:GAZETECİLİĞİ SAVUNDUĞUMUZ İÇİN PİŞMAN DEĞİLİZ
DİSK Basın-İş Sendikası, sendikanın Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Düzkan, Hüseyin Aykol, Mehmet Ali Çelebi, Hüseyin Bektaş ve Ragıp Duran’a verilen cezaların onanması üzerine bir açıklama yaptı.
Açıklamada mahkemenin gazetecilerin “duruşmadaki davranışları ve yeterli pişmanlık göstermemiş olmaları” gerekçesiyle “takdiri indirim” uygulanmasına yer olmadığına karar vermediği ve “cezanın ertelenmesi halinde ileride bir daha suç işlemeyecekleri yolunda mahkemece tam bir vicdani kanaat oluşmadığı” gerekçesiyle de cezalarda ertelemeye gitmediği hatırlatıldı.
Avukatların itirazı üzerine dosyayı yeniden inceleyen istinaf mahkemesinin de “eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezalarının kanuni bağlamda uygulandığını” belirterek cezaları onayladığı söylenen açıklamada “Yargı kararlarını düzeltme yetkimiz bulunmasa da gazeteciliği, hakikati ve adaleti savunmak adına birkaç düzeltme yapmamız gerekiyor” denildi:
Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma göstermek için “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmeni” olmak gazeteciliği, basın ve ifade özgürlüğünü savunmanın gereğidir. Gazetecilik suç değildir ve suç olmayan bir şeyden dolayı pişmanlık duyulması beklenemez.
Biz de Yönetim Kurulu üyemiz, üyelerimiz ve gazeteci dostlarımızın gösterdiği bu dayanışmadan dolayı pişmanlık değil gurur duyuyoruz. İleride bir daha aynı şeyin yapılmayacağı yönünde bir kanaat oluşturmaya çalışmıyoruz aksine gerektiğinde yine gazeteciliği savunacağımızın altını çiziyoruz. Vicdan sahibi olmanın gereği de budur.
CEZALAR KANUNU DEĞİL SİYASİ BAĞLAMDA VERİLİYOR
Basın ve ifade özgürlüğü bağlamında Anayasal hakların hiçe sayıldığı, Anayasa Mahkemesi’nin dahi yok hükmünde sayıldığı bir dönemde mahkemelerin “eylemleri doğru olarak nitelemesinin” mümkün olmadığını da biliyor, cezaların kanuni bağlamda değil siyasi bağlamda verildiğini de biliyoruz.
“Gazeteciliği savunduk, pişman değiliz, gazeteciliği savunmaya devam edeceğiz” denilen açıklamada sendikanın, ceza verilen tüm gazetecilerin yanında olduğu belirtildi:
Hüseyin Aykol, Mehmet Ali Çelebi, Hüseyin Bektaş, Ragıp Duran ve Yönetim Kurulu üyemiz Ayşe Düzkan’a verilen cezanın haksız olduğunu, Düzkan dâhil ceza verilen tüm gazetecilerin yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.