Nobel Odülü değil barış istiyoruz

Nobel Barış Ödülü’nün bu yılki sahibi, Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos oldu. Santos, ülkesinde Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri’yle (FARC) 52 yıldır süren savaşı sonlandırmak için bir barış anlaşması imzalamış, ancak bu anlaşma referandumda yalnızca 63 bin oy farkla reddedilmişti. Nobel Komitesi, ödülün 50 yıllık iç savaşı sona erdirmek için çaba harcayan Santos’a verildiğini açıkladı.

Komiteden yapılan açıklamada, ödülün aynı zamanda yaşadıkları büyük güçlükler ve suistimallere karşın adil bir barış umudundan vazgeçmeyen Kolombiya halkına, iç savaşın sayısız kurbanının yakınlarına ve barış sürecine katkıda bulunan tüm taraflara bir armağan olduğu belirtildi. Komite Başkanı Kaci Kullman Five “Seçmenlerin çoğunluğunun barış anlaşmasına hayır dediği gerçeği, barış sürecinin ille de bittiği anlamına gelmez” ifadelerini kullandı. Santos, ödüle layık görülmesinin ardından yaptığı açıklamada, ödülün, ülkesindeki barış sürecinin devam etmesine ve halkın barış sürecine daha olumlu bakmasına yardımcı olacağını belirtti.

BİZE İLHAM OLMAZ

Santos’la beraber FARC lideri ‘Timochenko’ lakaplı Timoleon Jimenez de barış ödülüne aday gösterilmiş, ancak anlaşmanın referandumda reddedilmesinin ardından iki ismin adaylıktan çıkarıldığı öne sürülmüştü. Timochenko, ödülün duyurulmasının ardından yaptığı açıklamada, kendilerine ilham verecek tek şeyin barış olduğunun altınız çizerek “Nobel değil barış istiyoruz” dedi. FARC lideri, paramilitarizmin, düşmanlığın ve yalanın olmadığı bir Kolombiya istediklerini söyledi.

BARIŞ ÖDÜLÜ’NÜN BİR ANLAMI VAR MI?

Nobel Barış Ödülü her sene büyük ses getirse de, tarihine bakıldığında, ileri görüşlü olmayan seçimler yapıldığı ve barışa katkısı olmayan isimlere ödül verildiği görülüyor. İşte barış ödülünü hiç haketmeyen Nobel’lilerden bazıları:

Barack Obama (2009): ABD Başkanı Obama, ‘uluslararası diplomasiyi güçlendirmedeki çabaları’ nedeniyle barış ödülüne layık görülmüştü. Bu çabaların ne olduğu anlaşılamamış, Obama kendisi bile ödülü haketmediğini söylemişti.

Kofi Annan (2001): ‘Daha barışçıl bir dünya için çalıştığı’ gerekeçsiyle ödüle layık görülen BM eski Genel Sekreteri Annan’ın, ABD işgali altındaki Irak’ta yapılan insani yardımlardan oğluna büyük bir maddi kazanç sağladığı ortaya çıkmıştı.

Şimon Peres (1994): Geçen ay ölen eski İsrail Cumhurbaşkanı ve eski Filistin lideri Yaser Arafat, 1994’teki Oslo Anlaşması nedeniyle ödüle layık görülmüşlerdi. Anlaşma İsrail işgalini sonlandırmadı.

Mihail Gorbaçov (1991): Eski Sovyet lideri, Soğuk Savaş’ın kansız bitirilmesindeki rolü nedeniyle ödülü kazanmıştı. Ancak Sovyetlerin çözülmesi iyi yönetilememiş, büyük bir yağma sürecini beraberinde getirmişti.

Al Gore (2007): Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin anlaşılması ve bunlara karşı mücadele edilmesinde, bir birey olarak en büyük etkiyi gösterdiği için barış ödülüne layık görülen ABD’li eski senatörün, çalışmalarında temel aldığı ‘hokey çubuğu teorisi’, bugün bilim insanları tarafından ciddiye alınmıyor.