İlk olarak Aralık 2019'da Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşılama programları devam ederken İngiltere'de tespit edilen ve hızla yayılan 'mutasyonlu koronavirüs' endişeleri artırdı.
'BULAŞMA HIZI ARTTI'
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, İngiltere'de ortaya çıkan ve ülkemizde de görülen mutasyona uğramış virüsün bulaşma hızının arttığını söyledi. Mutasyonun hücrelerimize bağlandığı yerde gerçekleştiğine dikkat çeken Ertuğrul, virüsün daha çabuk bağlanır hale geldiğini belirtti.
'YENİ BİR DALGA İLE KARŞI KARŞIYA KALABİLİRİZ'
Eskiden çok daha yoğun bir virüs yükünün bizi infekte ettiğini hatırlatan Ertuğrul, “Şu anda daha az sayıda bir virüsle infeksiyon gelişebilir. Mutasyonlu virüs bunu sağladı. O nedenle mutasyonlu virüs çok daha çabuk yayılıyor. Mutasyonlu virüsün, yayılmasını önlemek için şu anda almış olduğumuz tedbirler yeterli gibi gözükse de aslında bu tedbirlerin çok dikkatli bir biçimde uygulanması gerekiyor. Gevşemeye mahal vermeden, rehavete kapılmadan, soğukkanlılığımızı da yitirmeden alınan önlemlere uygun davranmamız gerekiyor. Eğer bunu gerçekleştirebilirsek mutasyonlu virüsün ülke içerisindeki dolaşımını azaltabiliriz. Ama bunu gerçekleştiremez isek yeni bir dalga ile karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
Prof. Dr. Bülent Ertuğrul
'ÜÇ FARKLI ÜLKEDEN ÜÇ MUTASYON DAĞILDI'
Dünyada üç mutasyon olduğunu ve farklı ülkelerden dağıldığını ifade eden Ertuğrul, "Birisi İngiltere'de gördüğümüz mutasyon. Diğer 2’si de Brezilya ve Güney Afrika'dan dağıldı. Aslında üçünün de ortak özellikleri var" diyerek sözlerine şöyle devam etti:
"3’ü de ‘spayt protein’ dediğimiz virüsün bağlantı yerindeki protein yapısında bir değişiklik oluştu ve daha çabuk bağlanır hale geldi. Ama Güney Afrika'daki oluşan varyant bu değişiklikle beraber başka mutasyonları da yaptı. Bazı tedavileri yöntemleri, orada etkisini bir miktar yitirdi. Örneğin; ‘monakılanör antikor tedavisi’ dediğimiz Amerika Birleşik Devletleri'nde kullanılan bir yöntem vardı. Bu biraz etkisini yitirdi. Eğer Güney Afrika virüsündeki bu mutasyon devam eder ve mutasyon birikimi daha ciddi bir protein değişikliğine yol açarsa o zaman ‘Messenger RNA’ aşılarına karşı da bir etkinlik azalması söz konusu olabilir. Asıl risk; Güney Afrika virüsünde budur. Fakat üç varyantın da hastalık yapma özelliğinde hastalığın, kliniği değiştirme anlamında bir değişikliği şu anda yok."
'MEVCUT MASKELER YETERLİ'
Mutasyonlu virüsten mevcut maskelerin, doğru kullanılması halinde yeterli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ertuğrul, "Bu virüslerin en önemli bulaş yolu damlacıklarımız aracılığıyla çevreye yayılması. Damlacıkların içerisinde bulunarak dolaşıyorlar, çevreye dağılabiliyorlar. Bu damlacıklar yaklaşık 5 mikron çapından daha büyük damlacıklar. Mevcut tıbbi maskeler veya cerrahi maskeler bu damlacıkları solumamızı engelleyerek, bize güvenli bir soluk alıp vermeyi sağlıyor. Maskeler korunmak için yeterli" diye bilgi verdi.