İşgalci İsrail devleti, ABD’de Donald Trump’ın işbaşına gelmesinin ardından Filistinlilere yönelik saldırgan politikalarını artırdı. Batı Şeria’da Filistinlilere ait topraklar üzerinde Yahudi yerleşimleri inşa edilmesine yönelik hamlelere hız verildi. Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasından sonra yalnızca iki hafta içinde altı bin konuta onay veren Tel Aviv hükümeti, Filistinlilere ait özel arazilere el konularak buralara işgal yerleşimleri inşa edilmesinin de yolunu açtı. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Trump’ın Washington’daki görüşmesinde iki lider, uluslararası toplumun tutumuna aykırı olarak Filistin sorununun iki devletli çözümünün ‘gerekli olmadığını’ savundu. Son olarak, İsrail’in ezana yönelik saldırıları geldi. Gece 23.00 ile sabah 07.00 saatleri arasında hoparlörle ezan okunmasını yasaklayan tasarı, parlamentoda yapılan ilk oylamada kabul edildi.
Bütün bu gelişmelere İslam dünyasından güçlü bir tepki gelmezken, Filistinli liderler dayanışma çağrısı yaptı. Mescid-i Aksa imam hatibi Şeyh İsmail Navahde, ezan yasağına tepki göstererek, Müslüman liderlere sorumluluk almaları yönünde çağrıda bulundu. İsrail’in Kudüs ve Mescid-i Aksa ile ilgili her gün yeni kararlar çıkardığına dikkat çekerek, “İşgal gücüne buna son vermesi uyarısında bulunuyoruz. Bu uygulamalarıyla bütün bir bölgeyi din çatışmasına çekerek sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaktır” dedi. İsrail mahkemesinin Mescid-i Aksa’nın Yahudilerin kutsal mekanı olduğuna hükmetmesine tepki gösteren Şeyh Navahde, “Müslümanlar bu mukaddes mekanın meşru sahipleridir. Burası Müslümanların akidesinin bir parçasıdır” diye konuştu. İslam dünyasına da çağrıda bulunan Navahde, “Müslümanlar ve liderlerin bu yönde sorumluluk almaları gerekiyor. Burayı işgalcilerden kurtarmak için bir an önce harekete geçilmelidir. Konferans, toplantı ve kınama mesajları yayınlamayı bırakıp fiili olarak bir şeyler yapmaları lazım” dedi.
Hamas’tan da ezan yasağına sert tepki geldi. Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı İsmail Heniyye, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahya kentinde Akluk Camisi’nin açılışı sonrası yaptığı açıklamada, “İslam ümmetinin inancına dokunmak, enerji ve direnişlerini yükseltir. ‘Ezan savaşı’ İsrail hapishanelerinden Kudüs ve çevresine taşındı” dedi. İsrail’in “ezan yasağı” tasarısını “etkisiz bir karar” olarak niteleyen Heniyye, Kudüs ve çevresindeki Filistinlilerin bu kararın uygulanmasına izin vermeyeceğini vurguladı. Filistin Meclisi Başkan Yardımcısı Ahmed Bahr da Akluk Camisi’nde verdiği hutbede söz konusu girişiminin “İslam dini ve ümmetine savaş açma” anlamına geldiğini söyledi. Bahr, “İsrail, Kudüs ve çevresinde İslami kimliği yok etmeye çalışıyor. Bu kararın onaylanmasına sessiz kalmayacağız. Ezan, Kudüs ve çevresinde susmayacaktır” dedi.
FİLİSTİNLİLERİN RIZKINA ZEHİR
İşgalci İsrail devleti, 2000 yılından bu yana sınırın Gazze tarafında ‘tampon bölge’ uygulaması yapıyor. Bölge sınırlarının keyfi olarak değiştirilmesi, Filistinlilerin tarım arazilerinin de zarar görmesine neden oluyor. Sınırdan 100 ila 500 metre içeride kurulan tampon bölgede, bugüne kadar çoğu çiftçi çiftçi yüzlerce Filistinli öldürüldü. İşgal güçlerinin son saldırısı ise tarım ürünlerine yönelikti. İsrailli muhalif sivil toplum örgütü B’Tselem’in önceki gün yayımladığı rapora göre, 23 Ocak’ta İsrail’e ait iki uçaktan tarım alanlarına ilaç sıkılması nedeniyle 400 hektar tarım alanı zarar gördü. Daha önce sadece tampon bölgede ilaç kullanımı yapan İsrail, bu kez iç bölgelere de tarım ilacı sıktı.
‘ESİRLERİN ÖNDERİ’NE MÜEBBET
İsrail, hayatının yarıdan fazlasını hapishanede geçiren “Filistinli esirlerin önderi” lakaplı Nail el-Bergusi’yi bir kez daha müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bergusi’nin eşi İman Nafi, İsrail mahkemesinin kararının kendilerini yıldıramayacağını ve mücadeleye devam edeceklerini belirtti: “İsrail, Filistin halkından ve serbest kalan eski tutuklulardan intikam almak istiyor. Eşimin tutuklanması tamamen keyfi bir durum. Bu şekilde, gerçekleşecek herhangi bir yeni esir takasında tutuklulara ‘Filistin’den uzaklaşmayı seçmeleri’ yönünde bir mesaj veriliyor. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar işgal güçleri azmimizi yok edemeyecek.” Henüz 19 yaşındayken 1978’de girdiği cezaevinden 2011’de İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası anlaşması sonucu çıkan Bergusi, İsrail hapishanelerinde en uzun süre kalan kişi olması dolayısıyla “Filistinli esirlerin önderi” olarak adlandırılıyor.