Mursi hakkındaki idam kararı kesinleşti

"Casusluk" davasında müebbet hapse mahkum edilen Mısır'ın seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Mursi hakkında "Hapishaneler baskını" davasında ise idam cezası verildi.

Mısır'da darbe yargısı, ülkenin seçimle göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi idam cezasına çarptırdı.

Daha önce idam konusunda görüş için dosyaları müftülüğe gönderilen darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi ve 121 kişinin yargılandığı davada mahkeme nihai kararını açıkladı.

Mahkeme kamuoyunda "Büyük casusluk" olarak bilinen ve 36 kişinin yargılandığı davada Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Sekreteri Muhammed el-Biltaci, İhvan Rehberlik Konseyi Başkan Yardımcısı Hayrat Şatır ile Cumhurbaşkanlığı Sekreteri Ahmed Abdulati'nin de aralarında bulunduğu 16 kişiye ise idam, darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve İhvan Rehberlik Konseyi Başkan Muhammed Bedii'nin de aralarında bulunduğu 17 kişiye müebbet hapis cezası verdi. 

İdama çarptırılan sanıklardan Şatır'dan sonra İhvan'ın "ikinci beyni" olarak bilinen Mahmud İzzet'in de aralarında bulunduğu 13 kişi gıyaben yargılanıyordu.

Mahkeme, aynı davada Mursi dönemi, Cumhurbaşkanlığı Divanı Başkanı Muhammed Rifaa et-Tahtavi ve yardımcısı Esad Şeyha'nın ise 7 yıl ağır hapis cezasına hükmetti. Sanıklardan birinin de yargılama sürecinde hayatını kaybettiği belirtildi. 

Mursi hakkında idam kararı

Öte yandan mahkeme, "Hapishaneler baskını" davasında da Mursi, İhvan Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii ve Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el-Karadavi'nin de aralarında bulunduğu, daha önce idam konusunda görüş için dosyaları müftülüğe gönderilen, çok sayıda kişiye idam cezası verdi.

Muhammed Biltaci'nin kızı Esma Biltaci kurşunların hedefi olmuştu. 

Hapishaneler baskını

Mısır'da darbe yargısının açtığı "Vadi'n-Natrun Hapishanesi Olayı" olarak da bilinen "hapishaneler baskını" davasında, 106'sı firari ve 25'i tutuklu 131 sanık, 25 Ocak 2011'de Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle sonuçlanan halk ayaklanmasında, "11 hapishane ve karakola saldırarak, 3 subayı kaçırmakla" suçlanıyor.

İlk duruşması 28 Ocak 2014'te yapılan davada, Mursi ve diğer sanıkların Ocak 2011'deki devrim sırasında "Gazze'den sızan yüzlerce kişi tarafından pek çok hapishaneye baskın düzenlenerek Vadi'n-Natrun Hapishanesi'nden kaçtığı iddia ediliyor.


Muhammed Mursi ve 121 kişi hakkında bugün görülen mahkeme salonundan bir kare

Casusluk davası

"Casusluk Davası"nda ise devrimin ardından Cumhurbaşkanı seçilen Mursi ve 35 kişi, "Devletin çıkarlarına zarar vermek amacıyla Hamas, Lübnan'daki Hizbullah örgütü, İran Devrim Muhafızları'yla suç amaçlı iş birliği ve casusluk yaptıkları" öne sürülüyor.
Sanıklar ayrıca Mısır Bakanlar Kurulu'nun Aralık 2013'teki İhvan'ı "terör örgütü" olarak ilan etme kararına binaen "terör örgütüne mensup olmakla" suçlanıyor. Bu davadaki 36 sanıktan 22'si tutuklu, 14'ü ise gıyaben yargılanıyor.

Kahire Ceza Mahkemesi, toplam 166 sanıklı "Casusluk" ve "Hapishaneler Baskını" davalarının 16 Mayıs'taki duruşmasında, Mursi'nin de aralarında bulunduğu 122 kişinin dosyalarını, "idam kararıyla ilgili görüş için" müftülüğe göndermişti.

Mısır yasalarına göre, dosyaların müftülüğe gönderilmesi istişare anlamı taşıyor ve mahkemenin alacağı karar üzerinde bağlayıcılığı bulunmuyor. Mahkeme müftünün idamı onaylamaması durumunda dahi idama hükmedebiliyor.

"İttihadiye olayları"

Mursi ve beraberinde 12 sanık, kamuoyunda "İttihadiyye olayları" adıyla bilinen, "5 Aralık 2012'de Cumhurbaşkanlığı Sarayı önündeprotestocuların ölümüyle sonuçlanan şiddet olaylarını teşvik" suçlamasıyla açılan davanın 21 Nisan'da görülen duruşmasında, yirmişer yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.


Tahrir Meydanı, Sisi cuntasının gerçekleştirdiği darbe sonrası yoğun gösterilere sahne olan meydanların başında geliyordu.

'Arap Baharı'nın kırılma noktası oldu

Tunus'ta 2010 yılında Muhammed Bozuzi adlı bir gencin kendini yakmasıyla başlayan ateş, kısa bir süre sonra Mısır'a da sıçramıştı. 40 yıllık diktatör Hüsnü Mübarek'in demir yumruğuyla yöetilen Mısır'da kitleler halinde başlayan gösteriler 25 Ocak devrimiyle nihayete ermişti. Mübarek'in devrilmesi Arap Baharı'nın en önemli kırılma noktalarından birini oluştuyordu

İhvan'ın zaferi 1 yıl sürebildi

Muhammed Mursi'nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olmasıyla başlayan yeni Mısır, İsrail, Suudi Arabistan ve Batı'nın hedef tahtasındaydı. ve 2013 yılında Mursi'nin Milli Savunma Bakanı olan Sisi aldığı emir ve paralar doğrultusunda kanlı bir darbe gerçekleştirerek Mursi iktidarına son verdi.


Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye yapılan darbe sonrası Mısır halkı, Rabiat'ül Adeviyye Meydanı'nında yaptığı gösterilere uzun süre devam etti.

Batının demokrasi oyunu

Batı, ne darbe yoluyla görevinden uzaklaştırılan, ne de başta Rabia meydanı olmak üzere muhtelif yerlerde kanlı operasyonlaral gösterileri bastıran cunytayı görmedi. Göstermelik kınamalarla olayı geçiştiren Batı, Mısır halkının çoğunluğunun boykot ederek katılamdığı seçimde seçilen! Sisi'yi de hemen tanıdı, diplomatik ilişkilerini başlattı. Kimilerine göre Batı bir kez daha 'demokrasi putu'nu yemişti. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

"Dünya ses verirse idamlar durur"
Erdoğan: Mursiye idam kararını şiddetle kınıyoruz
Aktay: Dünyanın adaleti Müslümanlara işlemiyor

Dünya Haberleri