İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, atama yetkisinin belediye meclislerine geçmesi konusuna ilişkin olarak değerlendirmelerde bulundu.
HaberTürk Gazetesi yazarı Nihal Bengisu Karaca'ya konuşan İmamoğlu, "Danıştay'da alınan kararın içeriğine baktığınızda orada aslında ne kadar hukuksuz bir karar alındığını net olarak okuyabiliyorsunuz” diyerek tepkisini dile getirdi.
İmamoğlu, "Yerel seçimlerden sonra bakanlık genelgesiyle duyurulan bu yetki devrine karşı biz yürütmeyi durdurma kararı istedik. Şu anda çıkan karar yürütmeyi durdurma kararının iptaline dair karar. Adli yargı diyor ki bu hak belediye başkanınındır. Bu doğrultuda emsal yargı kararları var. Bizim davamız idari yargıda, davamız esastan devam ediyor. Şu an için iştiraklerde bir sorunumuz yok. Her iştirakin kendi tüzel kişilik oluşumu var. Ticaret Bakanlığı'nın genelgesi her iştirak için bağlayıcı değil. 28’i de aynı konumda değil" diye belirtti.
İmamoğlu konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Benim anladığım İstanbul’u kaybetmekle ilgili bir travması var muhataplarımızın. Biz çok kez farklı şekillerde insani adım attık. İlk görev aldığımda defalarca davet etmeme rağmen belediye başkanından önce gelmeme refleksi gösterdiler. 39 ilçenin 25’inden bahsediyorum. Bir süre sonra baktılar olmuyor geldiler. Sonra yine aynı reflekse geri döndüler.
'MÜZE AÇILIŞINI BENDEN GİZLİYORLAR'
Ben, Mehmet Akif Ersoy’u anma törenine gidiyorum mesela. Akif’in mezarının başındayız, dua ediyoruz. Tören yapılıyor, bitiyor. Ben törenin bittiğini zannediyorum daha doğrusu. Sosyal medyaya bakarken birden önüme Vali Bey'in canlı yayını düşüyor. Turizm Bakanı Vali Bey'le beraber, Mehmet Akif Ersoy’la ilgili İstiklal Caddesi'nde tören yapıyor. Neyin töreni? Akif’in öldüğü apartmanın en üst katında müze açılışı. Bunu benden gizliyorlar. Böyle yüz tane örnek dizerim.
Hatta bir bakana dedim ki, “Beni davet edersek gelir diye davet etmiyorsanız bilin ki gelirim. Benden kaçamazsınız. Ama tavrınız buysa bilin ki yanlış yapıyorsunuz.” Devletin bakanlıklarının yaptığı açılışlar oldu, tünel açılışı, metro temeli. Bakanlıkların İstanbul’da yaptığı işler var.
Nihal Hanım, tek birine davet edilmedim. Ama ben her seferinde hepsini davet ettim hala ediyorum. Benim davet ettiğim hiçbir işe de, mülki amir dahil hiçbiri gelmiyor. Bu acı bir şey. Yani umarım bir noktada rahatlarlar. Bir rehabilitasyona ihtiyaçları var. Bu belediyeler şahsi mülk değil. Ekrem İmamoğlu olarak benim en az tercih ettiğim şey şu makam koltuğuna oturmak. Sizin gibi şu misafir koltuğunda oturmayı tercih ediyorum.
'SANKİ HİÇ ÖLMEYECEKMİŞSİNİZ GİBİ'
Çünkü makam koltuğunun beni ısıtmasından endişe ederim. Gerçekten bizim mülkümüz deği o, biz emanetçiyiz. İnsanlar bu tür görevlere gelince ilginç bir anlayış ve motivasyonla zannediyorlar ki burası bizim. Daha ötesini söyleyeyim, manevi ruhani tarafına bakarak. Bütün bu anlayış zihinde şöyle tasavvur ediliyor zamanla, sanki hiç ölmeyecekmişsiniz gibi. Bu o kadar kötü ki.
O yüzden bu alan, gerçekten rehabilitasyona muhtaç olunan bir alan. Bu, senin mülkün değil, benim mülküm değil."
'SAYIN CUMHURBAŞKANI'NIN TORUNLARININ OYLARINA TALİBİM'
İstanbul konusunda Cumhurbaşkanıyla defalarca buluşmak istediğini söyleyen İmamoğlu, şöyle devam etti:
Ayrıca belki ben senin çocuğun için daha iyi şeyler yapacağım. O yüzden diyorum, ben sayın Cumhurbaşkanı'nın torunlarının oylarına talibim. Ya da çocuklarının. Çünkü onlar için de iyi şeyler düşünüyorum. Onun için diyorum. Bu değişimin, dönüşümün normal olduğunu herkesin kabul etmesi lazım. Ve normalleşmesi için inanın Nihal Hanım, pek çok adım attım. İletişim açısından adımlar attım. Buluşmalar açısından adımlar attım.
Türkiye’de düzen değişecek. Böyle gitmeyecek. Türkiye'de temel konular var mesela Hukuk. Adalet. Demokrasi. Türkiye önce ana meselelere bakmalı. Siyasi mekanizmalar temel meselelere bakarak ayrışmalı ya da bütünleşmeli. Geri kalanı, partiler arasındaki görüş farkları, çelişkiler, sonra kademe kademe çözülür."
'CUMHUR BAŞKANLIĞINA ADAYLIK KONUSU'
Cumhurbaşkanlığına adaylık konusunda da konuşan İmamoğlu, şunları kaydetti:
“Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Daha üç senem var. Seçimler 2023’te yapılır. İktidar partisi hakkı olanı son ana kadar kullanmak isteyecektir. Çünkü yönetme becerisi konusunda ciddi sıkıntıları var.”