Muhammed Enes Çallı yazdı: ABD sandığındaki Rusya parmağınınTürkiye’ye etkisi

Northwestern Üniversitesi’nden Muhammed Enes Çallı, Rus trol fabrikasında ‘propaganda’ yapan Lyudmila Savchuk’la konuştu. Kirli duvarların ardındaki işleyişi tüm detaylarıyla anlattı.

Floridalı sıradan Trump taraftarı olan Harry Miller, kendisine gelen bir telefonla başlayan hikâyenin daha sonra FBI soruşturmasına konu olacağını şüphesiz tahmin edemezdi. 2016 yılının Ağustos ayında Miller’ın Trump taraftarı olduğunu bilen Miller’ın deyimiyle ‘Aksanlı Ingilizce’ye sahip bir kişi’ kendisinden bin dolar para karşılığında Trump’ın Florida’daki seçim çalışmalarına yardımını istedi. Miller’dan istenen kamyonetinin kasasına bir kafes yapmasıydı. Kafeste başkan adayı Hillary Clinton ve eşi Bill Clinton’ı da canlandıracak iki kişi olacaktı. Böylece Trump’ın rakibinin cezaevinde olduğu mizanseni yapılmış olacaktı. Kafesin olduğu kamyonet Miller tarafından içindeki Trump’a destek görselleriyle beraber yaz boyunca Florida’da Trump’a destek mitinglerinde gezdirildi. Aylar sonra FBI kapısını çaldığında, Harry Miller kamyonetinin ve yaptığı kafesin başka bir ülkenin operasyonuna alet olduğunu öğrenecekti. Miller’ı arayıp kendisinden Trump’ın seçim kampanyasına yardım etmesini isteyen kişi, seçim döneminde ABD’de toplumsal kutuplaşmayı artırmayı amaçlayan Rusya’nın operasyon görevlilerinden sadece biriydi. Üstelik o dönemde Florida’da Rusya tarafından manipüle edilen sadece Miller değildi. Ruslar kurdukları sosyal medya hesapları üzerinden, Ağustos’un 20’sinde tüm Florida eyaletinde Trump’a destek amaçlı ‘Florida Goes Trump’ mitingleri düzenledi, birçok Trump taraftarı da Trump’ın ekibi tarafından düzenlendiğini düşündüğünü bu mitinglere hiç sorgulamadan katılım gösterdi.

Rusya’nın özellikle sosyal medya üzerinden ABD’deki başkanlık seçimi boyunca manipülasyon amaçlı yaptıklarıyla ilgili hemen her gün yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Bu dönemde Rus troller tarafından yaratılan çok takipçili sosyal medya hesapları muhafazakâr sağ söylem ve mülteci karşıtlığı üzerinden kutuplaşmayı artırmayı amaçlarken, Harry Miller’ın da içinde bulunduğu lokal örneklerde olduğu gibi sıradan insanların politik görüşleri istismar edilip, seçimlere Trump lehine etki etmeye çalışıldığı artık büyük oranda kanıtlanmış durumda. Amaçları ABD’de toplumsal kutuplaşmayı artırmak ve seçimleri manipüle etmek olan bu sosyal medya mühendisliği tek bir adresten, St. Petersburg’un Savushkina Caddesi’ndeki dört katlı bir binadan yönetiliyor. Bu binada istihdam edilen trollerin nasıl organize edildiği hakkındaki en kapsamlı bilgiye sahip kişi ise şu an St. Petersburg’ta yaşayan 35 yaşındaki aktvisit Lyudmila Savchuk.

İLİŞKİYE GÖRE PROPAGANDA

Putin karşıtı bir aktivist olan Lyudmila Savchuk St. Petersburg’daki  İnternet Araştırma Ajansı’na çalışan olarak girdiğinde tarihler 2015 yılının Ocak ayını gösteriyordu. Amacı o güne kadar hakkında bir şey bilinmeyen bu ‘trol fabrikası’ için bilgi edinmek, buradaki işleyişi öğrenmek ve bunu dünyaya duyurmaktı. Yaklaşık iki ay boyunca ajans için sosyal medyada Rusya propagandası yapan Savchuk, görüşmemizde binada yüzlerce çalışanın olduğunu ve hakkında propaganda yapılacak ülkeler için çeşitli birimlerin kurulduğunu söyledi. Ajansa yeni giren trollerin işlerine, sahte sosyal medya karakterleri yaratarak başladıklarını belirten Savchuk, gün içinde ilgili video ve fotoğraflara yorumlar bırakıldığını, sadece yurtdışına yönelik değil, aynı zamanda Rus kamuoyu için de Putin propagandasının yapıldığını belirtti. 2014 yılından beri varlığını devam ettiren ajans ABD gündemindeki yerini son 1 senedir korumaya devam ediyor. Geçen hafta ABD Hazine Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Rusya’nın Amerikan başkanlık seçimlerine siber saldırılar yoluyla müdahale ettiği iddialarıyla ilgili olarak, 19 Rus vatandaşı ve 5 kurumun yaptırım listesine alındığı belirtildi. Rusya  bu ajans üzerinden ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkede sanal operasyonlar yaparken, Türkiye için de operasyonel haber ve içerik üretmiş olabilir mi? Savchuk bire bir Türkiye için çalışan birine denk gelmediğini fakat Türkiye ve Rusya’nın arasındaki ilişkilerin gidişatına göre propaganda üretilmiş olduğunu belirtti. Peki Ruslar Türkiye aleyhine nasıl propaganda yapmış olabilirler? Bunun için ABD’de uzun süredir gündemde olan ama Türkiye’de pek tanınmayan, hakkında henüz Türkçe bir Google sonucu bile olmayan eski bir MI6 istihbaratçısının izinden gitmek lazım.

Uzun süre Rusya’da görev yapmış eski bir MI6 ajanı olan Christopher Steele, yaklaşık 1 yıldır ABD’de Trump-Rusya ilişkisi üzerine yapılan tartışmaların merkezindeki isimlerden biri. Fusion GPS şirketi tarafından Trump’ın Rusya ile olan bağlantılarını araştırmak üzere görevlendirilen Steele’in yaptığı araştırmanın notları haber sitesi Buzfeed tarafından geçen sene sızdırıldı. ‘Trump dossier’ adıyla duyurulan ve büyük yankı bulan araştırmaya göre, Rusya’nın Trump ile on yıllara dayanan bir ilişkisi bulunmakta. Steele’in kaynaklarına göre Kremlin başkanlık seçimlerinde Trump’ı açık bir şekilde destekledi. Ayrıca Trump’ın seçim kampanyasının başındaki isim Paul Manafort’un ve Trump’ın avukatı Michael D. Cohen de Ruslarla görüşmeler yaptı. Basına sızdıktan sonra Trump ve Rus tarafı iddiaları redderken, Demokratlar Trump-Rusya ilişkisi için bu dosyanın önem arz edebileceğini belirttiler. Bu doğrultuda Steele’den araştırma yapmasını isteyen araştırma şirketi Fusion GPS’in sahiplerinden Glenn Simpson ‘Trump dossier’ hakkında Senato’ya ifade verdi. Steele’in de seçimlere Rus müdahalesini araştıran özel yetkili savcı Mueller’in müfettişleriyle geçen Eylül ayında buluştuğunu ve bulduklarını paylaştığını ekleyelim. (Bu arada Trump Dossier’de Kremlin’in Basın Sözcüsü Dmitry Peskov ve Putin’in eski adamlarından Sergey Ivanov arasındaki görüş ayrılığından bahsedilirken, Peskov’un Türkiye’deki darbe girişimine müdahale etme çabasının da kendisini kurtarmaya yetmediğinden bahsediliyor.)

Peki Steele’in Türkiye ile ne ilgisi olabilir? Bundan iki hafta önce Steele hakkında New Yorker’da detaylı bir biyografi yayımlandı. Bu yazıda Steele’in Rusya’nın sadece ABD’de de değil Fransa, İtalya, Almanya, İngiltere ve Türkiye’de de iç siyasete müdahale etmeye çalışmasıyla ilgili detaylı bir araştırma yaptığından bahsedildi.Konuştuğum kaynaklar Steele’in “Projecy Charlemagne” ismini verdiği araştırmada Türkiye hakkında küçük bir bölümün olduğunu söyledi. Türkiye ile ilgili kısım 2015 sonbaharında yaşanan bir olayla ilgili. Steele’in ulaştığı Rus kaynaklara göre, o dönemde Bilal Erdoğan’ın İtalya’ya iltica ettiği ile ilgili yalan haberlerin köpürtülerek dış basında verilmesinde Rusya’nın parmağı olabilir. Nitekim basit bir Google taraması bunun çok da imkansız olmadığını gösteriyor.

YALAN HABER SERİSİ

Ekim 2015’te doktorasını tamamlamak için İtalya’ya giden Bilal Erdoğan hakkında önce İtalya basınında daha sonra Rus basınında art arda yalan haberler çıkmaya başladı. Haberlere göre Bilal Erdoğan Türkiye’den kaçmış ve artık İtalya’da yaşayacaktı. Özellikle 24 Kasım’da Rus jetinin düşürülmesiyle beraber Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi hakkında Rus haber siteleri kaynaklı dezenformasyonların yapıldığını biliyoruz. Erdoğan ailesinin IŞİD’le petrol ticareti yaptığı yalanını yayanlar, Bilal Erdoğan’ın ‘Ciğeristan’ isimli kebapçıda fotoğraf çektirdiği restoran sahiplerini sırf sakallı diye IŞİD üyesi diye paylaşanlar da Rus haber siteleriydi. Yine o dönem Hakan Uzan’ın şikâyetiyle Bilal Erdoğan için İtalya’da para akladığı iddiasıyla ilgili soruşturma başlatılmış ve Rus haber siteleri Sputnik ile Russia Today bu başvuruyu haberleştirmişti. (Daha sonra takipsizlik kararı verildi) 2015 sonbaharından 2016 yazına kadar olan süreçte, Türkiye’yi IŞİD’e yardım etmekle itham eden yayınların içeride FETÖ ve PKK’ya yakın basın tarafından, dışarıda da büyük oranda Ruslar aracılığıyla yayıldığını görüyoruz. Bu arada Bilal Erdoğan’ın İtalya’ya kaçtığı yalanını ilk dillendiren Twitter’da Fethullahçıların yönettiği Fuat Avni hesabıydı.

Rusya’nın yakın dönemde Türkiye’deki kamuoyunu yönlendirmek için yapıkları çok daha detaylı bir araştırmayı hak ediyor.

ABD’den kıta Avrupası’na kadar Rusların nasıl dezenformasyon yaptığı, kitleleri nasıl mobilize ettiği, aşırı sağcı ve solcu grupları hangi yollardan fonladığıyla ilgili birçok bilgiye sahibiz. Türkiye’de ne yaptıklarıyla ilgili Steele’in araştırmasında ulaştığı bu küçük bilgi dışında elimizde çok bir şey yok. Rusya’nın yakın donemde Türkiye’deki kamuoyunu yönlendirmek için yapıkları çok daha detaylı bir araştırmayı hak ediyor. En azından dönemin yerli ve milli ruhu için bunu bilmeye hakkımız var...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

Görüşler Haberleri