Misak-ı Milli nedir ne anlama geliyor? Sınırlar nereleri kapsıyor? Gündem haberleri

Haberimizden merak ettiğiniz Misak-ı Milli nedir ne anlama geliyor sınırları ve alınan kararlara ilişkin tüm merak ettiklerinizi bulabilirsiniz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları sonrası gündeme gelen Misak-ı Milli'nin tarihimizdeki önemi oldukça büyük. Erdoğan Musul Operasyonu sonrası söylediği "Suriye ve Irak'ta olanları yaşarken, yeni nesil bir şeyi çok iyi bilmeli. Acaba Misak-ı Milli nedir? Bunu çok iyi bilmemiz lazım. Eğer Misak-ı Milli'yi kavrarsak, anlarsak Suriye'deki sorumluluğumuzun, Irak'taki sorumluluğumuzun ne olduğunu anlarız" sözleri Misak-ı Milli ve çeşitli tartışmaları da beraberinde getirdi.

Haberimizden merak ettiğiniz Misak-ı Milli sınırları, kararları ve o dönemde meydana gelen gelişmeleri haberimizde bulabilirsiniz. Musul operasyonu kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sık sık gündeme getirdiği Misakı Milli nedir, sınırları ve kararları nelerdir? I. Dünya Savaşı sonrasında Türkiye'nin kabul ettiği asgari barış şartlarıyla oluşan Misakı Milli kararlarını haberimizde sizlerle paylaştık. Türk Kurtuluş Savaşı'nın siyasî manifestosu olan altı maddelik bildirinin adıdır. 

"TÜRKİYE'DE ARA ARA MİSAK-I MİLLİ KONUŞULUR"

KARAR yazarı Hakan Erdem ise 23 Ekim tarihli yazısında konu hakkında şunları dile getirdi "Türkiye’de ara ara Misâk-ı Millî konuşulur. Konuşulur da üzerinde konuşulan şeyin ne olduğu konusunda fikir birliği içinde olduğumuz söylenemez. Bilakis tam bir karmaşa var. Hâl böyle olunca, Misâk-ı Millî’ye herkesin kendi anlayışına göre anlamlar yüklemesi kaçınılmaz oluyor. Misâk-ı Millî, Ulusal And’dır, Erzurum ve Sivas Kongresi’nde şekillenen düşüncelerin ifadesidir, Mustafa Kemal’in büyük bir zaferidir, “son Osmanlı Meclisinin yegâne müspet bir işidir”, “Kurtuluş Savaşı programının yasallaşmasıdır”, Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş sürecinde en önemli aşamalardan biridir, Cumhuriyet’in kurucu belgelerinden biridir, “millî ve bölünmez bir Türk ülkesinin sınırlarını çizmiştir”, bir tür Magna Carta’dır, Fransız İnsan Hakları Bildirgesinden bile daha önemlidir… ” Daha bitmez tükenmez, “Misâk-ı Millî’nin sınırları” tartışması var. Somut pek çok yer için “içindedir” veya “dışındadır” tartışmaları yapılıyor. Sınırlarının nerelerden geçmesi gerektiğini gösteren, bazıları iyice tuhaf haritalardan geçilmiyor ortalık. Evet, daha pek çok şey eklenebilir, bunların büyük çoğunluğunun sorunlu olduğunu, tarihî olayın kendisine ve olgulara uygun olmadığını, bazılarının ise niyet öyle olmamasına rağmen sonuç olduğunu düşünüyorum. Fakat neleri sorunlu bulduğumu bu yazıda lâyıkıyla gösteremem herhâlde. Yazının devamı için  tıklayın...

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi akademik açılış töreninde konuştu. Erdoğan burada yaptığı kouşmada şunları dile getirdi "Tarih kitaplarımızda Misak-ı Milli okuyoruz değil mi ? Misak-ı Milli de ne var ? Eğer Misak-ı milli diye bir derdiniz varsa kusura bakmayın, o zaman bu soruyu kendi içimizde birbirimize soramayız, tam aksine burada üzerimize düşen görevler var demek durumundayız. İşin gerçeği budur, aynı dili konuştuğumuz, aynı kültürü paylaştığımız, Orta Asya'yı ta Sibirya'ya kadar, kendimizden ayrı düşünebilmemiz için, aslımızı inkar etmemiz lazım. Bizim kültürümüzde aslını inkar eden haramzadedir. Onun için bizim Irak ile de Suriye ile de, Libya ile de Kırım ile de, Karabağ ile de , Bosna ile de diğer kardeş bölgelerle de ilgilenmek, bizim hem görevimiz hem de hakkımızdır. Bunlardan vazgeçtiğimiz gün, istiklalimizden ve istikbalimizden vazgeçtiğimiz gündür. Bizim buna hakkımız olmadığı gibi milletimiz de böyle bir duruma asla rıza göstermez. Türkiye sadece Türkiye değildir. Türkiye 79 milyon vatandaşı ile birlikte, köklü tarihi, kültürel, ve insani bağlarla iç içe olduğu, geniş bir coğrafyadaki yüz milyonlarca kardeşine karşı da sorumludur. Buradan Rize'den ana baba yurdundan ülkeme sesleniyorum, Önce kendimize güveneceğiz, kendimize inanacağız. 80 milyonluk Türkiye olarak, biz kimiz, biz neyiz, hani şair diyor ya:' bir zamanlar, biz de millet hem nasıl millet."

1. Misak-ı millî sınırları 2. Günümüz Türkiye sınırları

MİSAK-I MİLLİ NEDİR?

Misak-ı Millî ya da Millî Misak (Günümüz Türkçesi ile Millî Yemin ya da Ulusal Ant), Türk Kurtuluş Savaşı'nın siyasî manifestosu olan altı maddelik bildirinin adıdır. İstanbul'da toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından 28 Ocak 1920'de oy birliği ile kabul edilmiş ve 17 Şubat'ta kamuoyuna açıklanmıştır. Bildiri, I. Dünya Savaşı'nı sona erdirecek olan barış antlaşmasında Türkiye'nin kabul ettiği asgari barış şartlarını içerir. Toplantıdan çıkan kararlar arasında, özellikle Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyesi milletvekillerinin yoğun çabasıyla gizli bir oturumda daha önce Mustafa Kemal Atatürk tarafından hazırlanan Misak-ı milli (Milli Ant)'nin kabul edilmesi vardır (28 Ocak 1920). Bildiri mecliste Ahd-ı Millî Beyannamesi adıyla kabul edilmiş, ancak daha sonra "Misak-ı Millî" olarak anılmıştır. Her iki deyim Ulusal Yemin anlamına da gelir. Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları, büyük ölçüde, Misak-ı Millî ilkeleri doğrultusunda oluşmuştur.

Orta Doğu ve Doğu Avrupa'da Misak-ı Milli Türkiye'sinin konumu.

YAPILAN GÖRÜŞMELER

Misak-ı Millî 'nin ana hatları Erzurum Kongresi (22 Temmuz - 7 Ağustos 1919) ve Sivas Kongresi'nde (4-11 Eylül 1919) biçimlendi. Sivas Kongresi'nin talepleri doğrultusunda Osmanlı Hükümeti 11 Eylül'de genel seçim kararı aldı. Kasım ayında yapılan seçimlerde, Anadolu'nun her ilinde Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin gösterdiği adaylar kazandı. Seçilen adaylar Aralık ayı ve 1920 Ocak ayının ilk günleri boyunca ikişer üçer kişilik gruplar halinde Ankara'ya gelerek Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye (Temsil Heyeti) üyeleriyle görüştüler. Bildiri metni bu görüşmelerde son halini aldı. Heyet-i Temsiliye üyelerince imzalanan metin, Trabzon mebusu Hüsrev Sami Bey (Gerede) aracılığıyla İstanbul'a gönderildi.

AHD-I MİLLİ BEYANNAMESİ

12 Ocak 1920’de İstanbul’da çalışmalarına başlayan Meclis, yönetim organlarını seçtikten hemen sonra bildiri konusunu ele aldı. 28 Ocak'ta yapılan bir kapalı oturumda “Ahd-ı Millî Beyannamesi” kabul edildi. 12 Şubat'ta Edirne mebusu Şeref Bey’in önerisi üzerine, beyannamenin bütün dünya parlamentolarına ve basına açıklanmasını kararlaştırıldı.

"İMZA LİSTESİ YOKTUR"

Beyannamenin kabulü ve yayımlanma biçimiyle ilgili henüz açıklığa kavuşturulmamış bazı noktalar mevcuttur. Her şeyden önce beyannameye ilişkin görüşmeler ve özgün metin Meclis-i Mebusan zabıtlarında yoktur. Bu durumda beyannamenin resmi bir oturumda değil, (Meclis üyelerinin tümüne yakınını kapsayan) Felah-ı Vatan grubunda kabul edilmiş olduğu ihtimali dile getirilmiştir. Birleşik Krallık Büyükelçisi Sir Horace Rumbold, "yayınlanmış hiçbir imza listesi yoktur" diyerek, izlenen prosedürün “misakın geçerliliğini kuşkulu kıldığını” iddia eder.

BAZI MADDELER ÇIKARTILDI

Bunun yanı sıra Ankara'da hazırlanan 8 maddelik metinle İstanbul'da kabul edilen 6 maddelik metin arasında da farklar vardır. Ankara metninde bulunan, savaş suçlularının cezalandırılmasına ilişkin madde son metinden çıkarılmıştır. Ankara metninde iki ayrı maddede yazılan “mütareke sınırı” ve “Müslüman halkın bölünmezliği” konuları İstanbul’da birleştirilmiştir. Son maddede Milletler Cemiyeti’ni savunan bir ibare İstanbul’da ilan edilen metinden çıkarılmıştır.

EN ÖNEMLİ BELİRSİZLİK İLK MADDE

En önemli belirsizlik birinci maddededir. Ankara'da düzenlenen metinde, Mondros Mütarekesi’yle belirlenen sınırların “içinde” yaşayan Osmanlı İslam çoğunluğunun “bölünmez bir bütün” olduğu vurgulanırken, İstanbul’da bu ifade—bazı kaynaklara göre -- “mütareke çizgisinin içinde ve dışında” yaşayan Osmanlı İslam çoğunluğu olarak değiştirilmiştir. Yayımlanmış olan Misak-ı Millî metinlerinin bir bölümünde "ve dışında" deyimi vardır, bir kısmında ise yoktur. Misak-ı Millî 'nin can damarını oluşturan sınırlar meselesindeki bu belirsizlik dikkat çekicidir

Haberimizden merak ettiğiniz Misak-ı Milli nedir ne anlama geliyor sınırları ve alınan kararlara ilişkin tüm merak ettiklerinizi bulabilirsiniz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları sonrası gündeme gelen Misak-ı Milli'nin tarihimizdeki önemi oldukça büyük. Erdoğan Musul Operasyonu sonrası söylediği "uriye ve Irak'ta olanları yaşarken, yeni nesil bir şeyi çok iyi bilmeli. Acaba Misak-ı Milli nedir? Bunu çok iyi bilmemiz lazım. Eğer Misak-ı Milli'yi kavrarsak, anlarsak Suriye'deki sorumluluğumuzun, Irak'taki sorumluluğumuzun ne olduğunu anlarız" sözleri Misak-ı Milli ve çeşitli tartışmalarıda beraberinde getirdi.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Yıldırım: Peşmerge yardım istedi, destek veriyoruz | Son dakika

Güncel Haberleri