2015 yılından bu yana metal işçileri ile iş veren arasında ücret ve özlük haklar konusunda uzun süreli anlaşma bir türlü sağlanamıyor. Bu nedenle üç yıldır grev kararlarının eksik olmadığı sektör nedeniyle başta otomotiv ve beyaz eşya olmak üzere pek çok alanda üretimler durdu, ülke ihracatı ciddi yara aldı. 2015’teki grevlerin ardından Türkiye’de ihracatın lokomotifi otomotivde ve yan sanayide kepenkler kapanmıştı. Bu nedenle ekonomi milyonlarca dolarlık zarara uğradı. Geçtiğimiz yılın kasım ayından itibaren işçiler ile işverenin görüşmelerini devam etse de anlaşma yine sağlanamadı. Bursa’nın Gemlik ilçesinde Türk Metal Sendikası’na üye iş yerlerine grev kararı asıldı. Aralarında Renault, Tofaş, Ford, Man, Mercedes, Arçelik ve Bosch’un da olduğu Türkiye’nin önde gelen 200’e yakın iş yerindeki toplam 130 bin işçiyi ilgilendiren Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde, uzlaşmazlık durumunun sürmesi nedeniyle işçiler 2 Şubat için aldıkları grev kararını tüm iş yerlerinde uygulamak için hazırlıklara başladı.
Türk Metal Gemlik Şubesi’nden yapılan açıklamada, “Türk Metal Sendikası ile MESS arasında geçen yıl Ekim ayında başlayan ve 120 bine yakın işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri grev kararıyla son bulmuştur. 22 Ocak Pazartesi günü tüm işyerlerine grev ve grev uygulama kararı asılmıştır. 30 Kasım’da Türk Metal Sendikası Başkanlar Kurulu yayınladığı bildiride, uzlaşmazlığın devam etmesi halinde eylemlerin başlayacağının sinyalini vermişti. Ardından işyerlerinde fazla mesai uygulaması kaldırıldı. Aralık ayında ise Bursa’daki metal işçileri mesaiye kalmama, yemekhanede çatal kaşık ile ses çıkarma ve fabrika içinde yürüyüş eylemlerine başladı. 11 Ocak’ta arabulucu aşamasında MESS’in getirdiği teklifler de kabul edilmedi. MESS, daha önce verdiği yüzde 3,2’lik ücret teklifini revize ederek ilk 6 ay için işyeri ortalamasının yüzde 6,4’ü olarak, sosyal yardımlarda ise ilk yıl için yüzde12,8 olarak artış teklif etti. MESS’in teklifini kabul etmeyen sendikamız 13 Ocak’ta Bursa Atatürk Stadyumu’nda toplanarak basın açıklaması yaptı. 15 Ocak’ta da bütün işyerlerinde ‘durma’ eylemi yapıldı. 17 Ocak’ta arabulucu raporunun iletildiğini, 18 Ocak’ta da grev kararı alındığını, 2 Şubat’ta da uygulamaya geçileceği ilan edilmiştir. Geçen hafta bazı fabrikalarda uygulanan 10 dakikalık üretimi durdurma uygulaması sendikamız kararıyla artırılarak devam edecektir. 25 Ocak Perşembe günü 15 dakika üretim durdurulacak.” İşçilerden gelen bu hamlenin ardından MESS de lokavt kararı aldı. Ford Otosan ve Tofaş Türk Otomobil Fabrikası, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıklama yaptı. İki şirketin duyurusunda görüşmelerin devam edileceği belirtilirken sürece ilişkin gelişmelerin kamuoyu ile paylaşılacağına değinildi.
NELER YAŞANDI
* Taraflar arasında 5 Ekim 2017’de başlayan görüşmelerde, 60 günlük müzakere süresinde uzlaşmaya varılmaması üzerine, zorunlu resmi arabulucu sürecine geçilmişti.
* Görüşmelerde, Türk Metal ve Çelik-İş’in ilk 6 ay için ortalama yüzde 38, Birleşik Metal-İş’in ise net 695 liralık zam talebine karşılık, MESS’in son teklifi ilk altı ay için yüzde 6,4 seviyesinde kalmıştı.
* Bu arada, taraflar arasında ücret artış oranındaki görüş ayrılığı, yeni sözleşmenin süresi konusunda da yaşanıyor. MESS sözleşmenin üç yıllık olmasını isterken, sendikalar iki yıllık yapılmasını savunuyor.
* Gelinen aşamada, zorunlu resmi arabulucu sürecinde de anlaşma çıkmaması üzerine 2 Şubat için grev kararı alan sendikalar, bunu uygulamak için hazırlıklarına başladı.
‘PATRONLAR OHAL’E GÜVENİYOR’
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, MESS yönetiminin uzlaşıdan uzak bir tavır sergilediğini dile getirerek, bu tavrın bazı işverenlerce de eleştirildiğini söyledi. MESS’in uzlaşmaz tavrında “Nasıl olsa ülkede OHAL var, işçiler bir şey yapamazlar” düşüncesinin de etkili olduğunu savunan Kavlak, şunları kaydetti: “MESS yönetimi, OHAL’i kullanabilir, Yüksek Hakem Kuruluna ve oradan gelecek üç beş kuruş zamma bizi mahkum edebilir fakat şunu bilmeliler ki böyle bir ortamda artık bizden verim alamazlar. İş yerleri üretimlerinden dolayı kalite ödüllerine layık görüldüyse bu işçiler sayesindedir. İhracat ve üretim rekorlarının kırılmasında yine bu işçilerin büyük payı vardır. Onun için işverenler bildiklerini okumaya devam ederlerse, bir daha bu başarıları yaşayamazlar
HAK-İŞ’E TAŞERON TEBRİĞİ
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow, taşeron işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili süreci aktaran Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan’a cevaben yolladığı mektupta, bu adımı “Büyük bir zafer” olarak nitelendirerek tebriklerini iletti. Hak-İş’ten yapılan yazılı açıklamada, Arslan tarafından Burrow’a taşeron işçilerin kadroya alınması konusunda hükümetin kararını ve sendikaların çalışmalarını anlatan bir mektup gönderildiği belirtildi. Mektubunda, taşeron işçilerin kadroya alınmasını çalışma hayatında yapılan büyük bir reform olarak nitelendiren Arslan, şunları kaydetti: “Umarız Türkiye’deki bu politika, tüm dünyaya örnek olur.”
‘ENFLASYONA GÜVENMİYORUZ”
Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ise MESS’in teklif ettiği ücretin, metal işçileri tarafından kabul edilebilecek seviyede olmadığını belirterek, işverenlerin, işçileri enflasyonun biraz üzerindeki bir zamma mahkum etmeye çalıştığını savundu. MESS’in işçilerin talebini oldukça yüksek bulduğuna dikkati çeken Serdaroğlu, “İşveren bu sözleşme enflasyonun biraz üzerinde bir oranla bitsin isterken, düşük ücretlere çalıştırılan metal işçileri enflasyona güvenmiyor” dedi. MESS’in iş yerlerinin genel müdürleriyle toplantılar yaptığının kendilerine gelen bilgiler arasında olduğunu aktaran Serdaroğlu, “Önümüzde grev için yaklaşık bir haftalık süre var. Bu tarihe kadar MESS, yeni bir teklifle gelebilir. İşçilerin talebinin karşılanarak bir hafta içerisinde durumun değişmesini umuyoruz” diye konuştu.