Cumhurbaşkanı’nın ekonomi politikalarında ‘rasyonaliteye dönüş’ sinyalleri dış piyasalarda da olumlu karşılandı. Dolar 7.70’in altını görürken JP Morgan faiz artışı beklentisiyle TL tavsiyesini yükseltti.
Adalet Bakanı Gül’ün “Uzun vadeli yatırımlar öngörülebilir bir hukukla yakından ilgili” sözleriyle Savunma Bakanı Akar’ın “S-400 masada” açıklaması da diğer alanlardaki “yeni dönem mesajları” olarak görüldü.
‘ERDOĞAN’IN SÖZLERİ FAİZE YEŞİL IŞIK’
Ekonomi yönetimindeki değişikliklerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izlenen politikalarda değişim mesajı vermesi dış piyasalarda da karşılık buldu. Son atamalar ehliyet ve liyakat eleştirilerine cevap şeklinde algılandı. JP Morgan, TL tavsiyesini yükseltti. 19 Kasım’ı işaret eden ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs ise 400 puanın üstünde faiz artışı beklentisini duyurdu. “Erdoğan’ın sözleri faiz artırımına tek seferlik yeşil ışık yakmış olabilir” ifadelerini kullandı.
‘YATIRIMCI ÖNGÖRÜLEBİLİR HUKUK VARSA GELİR’
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de dikkat çeken mesajlar verdi. “Bırakın adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun” ifadesini kullanan Gül, yargının ‘birilerinin dediğine’ değil hukuka bakacağını vurguladı. Gül şöyle devam etti: İster yerli ister yabancı yatırımcı olsun uzun vadeli yatırımlar öngörülebilir bir hukuk pratiğiyle yakından ilgili. ‘AYM kararına mahkeme uyar mı uymaz mı?’nın olmadığı yerde yatırımda hukuki öngörülebilirlikten bahsetmek mümkün değil.
MESAJ ALINDI SIRA İCRAATTA
PİYASA GÜÇLÜ FAİZ ARTIŞINA KESİN GÖZÜYLE BAKIYOR
Merkez Bankası başkanı değişimi, Hazine bakanının istifası TL’ye kısa soluklu nefes aldırdı. MB Başkanı Ağbal’ın piyasaya yönelik mesajları da faiz artırımı beklentisini güçlendirdi. Bunun üstüne Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Acı da olsa doğru reçeteleri uygulayacağız” demesi Merkez için tek seferlik yeşil ışık olarak yorumlandı. Şimdilik olumlu mesajlarla fiyatlanan TL, 19 Kasım’dan itibaren somut adımlar bekliyor.
Piyasalar yeni bir faiz artışını fiyatlamaya başladı. Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın görevden alınmasıyla birlikte göreve gelen Naci Ağbal, önemli mesajlar verdi. Ağbal’ın ilk mesajı fiyat istikrarı vurgusu yapmıştı. Önceki gün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları faiz artışı ihtimallerini güçlendirdi.
Erdoğan “Türkiye’nin maslahata uygun tedbirlerle yoluna devam etmesi gayet tabiidir. Bunun için yaşadığımız kritik dönemin ruhuna uygun şekilde, gerekiyorsa devlet ve millet olarak fedakarlık yapmaktan, acı da olsa doğru reçeteleri uygulamaktan kaçınmayacağız” açıklamalarını yapmıştı.
Berat Albayrak’ın istifasının ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine atanan Lütfi Elvan ise ilk açıklamasında mali disiplin ve enflasyon vurgusu yaptı. Oluşan iyimser havayla birlikte hafta boyunca gerileyen dolar/TL, dün yönünü hafif yukarı çevirdi.
TL dolar karşısında geçen hafta cuma gününden bu yana yüzde 8’in üzerinde değer kazandı. Dolar/TL geçen hafta gördüğü 8.58 zirvesinden 7.70’in altına kadar geriledi. Böylece kur piyasaların beklentilerinin tamamen aksine bir karar çıkan Ekim ayı PPK toplantı seviyesine de dönmüş oldu. Şimdi ise gözler 19 Kasım’da yapılacak olan para politikası toplantısında. Mesajların piyasalar için olumlu ama aynı zamanda somut adımlar da bekleniyor. Açıkcası piyasa mesajlardan çok atılacak adımları bekliyor.
Bir bankanın Hazine masası işlemcisi “Piyasada daha önce sadece söylem değişikliğiyle bu denli büyük bir fiyatlama görülmemiştir. Swap sınırlamalarının gevşetilmesi haricinde şu ana kadar atılan bir adım yok, sadece söylem var. Ancak piyasada etkinin ne denli yüksek olduğunu görüyorsunuz” dedi ve ekledi:
“Düzenleyici kurumlara yönelik bağımsızlık, ekonominin ithal bağımlılığı vb bir çok yapısal sorun hala olduğu yerde duruyor. Ancak piyasa kısa sürede doğru yönde adımların atılmaya başladığına inandı ve bunu fiyatladı. Orta vadede diğer sorunlar tekrar gündeme gelecektir. Hala bakış açısı son üç gündekine paralel olacak ise o zaman piyasa fiyatlamalarından yeniden büyük bir olumlu yönde evrilme de bizi bekliyor demektir.”
400 PUAN ASLINDA SIFIR ARTIRIM
Merkez Bankası’nın faiz artışı senaryosunda bile 300 baz puanlık beklentinin fiili fonlama faiziyle örtüşmüyor. Şu an piyasalarda işlem gören fiili fonlama faizi 9 Kasım 2020’de 14,20 seviyesine çoktan ulaşmış durumda.
Tabeladaki gerçek faiz ise 10,25’i işaret ediyor. Yani Naci Ağbal’ın 19 Kasım 2020’de yapacağı toplantıda en az 400 puanlık artış bile fonlama piyasa için yetersiz. Beklenen artış olsa bile tabela 14,25’e ulaşacak ama fonlama faizi 15’e yakın fiyatlamaya devam edecek. 1
1 Kasım’da fonlama faizi 14,36’ın üzerinde idi. Analist Yalçın Karatepe “Öyle bir faiz artışı beklentisi oluştu ki; artık bu beklentiyi karşılamaya mecburlar” dedi.
Ekonomist Uğur Gürses ise faiz konusunda şu yorumu yaptı: “Ne kadarlık bir faiz artışına izin verildiğini bilmiyoruz? ‘Faiz sebep, enflasyon netice’ vurgusunu tekrarlaması, ‘faiz artışına izin verdim ama ben hala oradayım’ rezervasyonu.”
‘TEK SEFERLİK YEŞİL IŞIK OLABİLİR’
Goldman Sachs analisti Murat Unur, yayımladığı raporda “Para politikasının yönünün değiştiği açık, ancak... (TCMB’nin) daha ne kadar sıkılaşma yapabileceği ve bunu ne süre devam ettirebileceğini tahmin etmek güç” dedi.
Raporda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dünkü konuşmasında yüksek faizin yüksek enflasyona yol açtığını tekrar söylemesi dolayısıyla faiz artırımının tek seferlik yeşil ışık yakılmış olabileceğine dikkat çekildi.
SON 3 YILLIK KAYIP YÜZDE 55
İstifalar öncesi TL’nin dolar karşısındaki son üç yıldaki değer kaybı yüzde 55 civarındaydı. Bu verilere göre 22 gelişmekte olan para birimi değerlendirildiğinde TL açık ara en çok değer kaybeden para birimi konumunda. TL’nin bu yılki kaybı ise yüzde 30 seviyesinde.
Türkiye’nin 5 yıllık kredi iflas takası primi (CDS) geçen hafta 550 puan civarında dalgalandıktan sonra sert gerilemiş durumda. CDS 397/407 baz puan seviyesinde. Dolar istifalardan sonra zirveden geri inmeye başladı. 8.50’nin üzerindeki duruşunu kaybeden dolar, dün 7.77 seviyesine kadar geriledi. Euro da 10 liranın üstünden 9.20 civarında fiyatlanıyor.
MERKEZ’DEN 7/24 PARA TRANSFERİ
Merkez Bankası’ndan yapılan yazılı açıklamada, kademeli şekilde geçilmesi planlanan yeni ödeme sistemi sayesinde vatandaşların farklı bankalardaki hesapları arasındaki para transferlerini, saniyeler içerisinde, 7 gün 24 saat gerçekleştirebileceği belirtildi.
Fonların Anlık ve Sürekli Transferi (FAST) olarak adlandırılan sistemin, 18 Aralık tarihinden itibaren pilot uygulama olarak hizmete alınması ve kademeli bir şekilde vatandaşların kullanımına açılması planlanıyor. Sistemin kısa bir zaman içerisinde tüm finansal kuruluşları kapsayacak şekilde yaygınlaşması da hedefleniyor.
‘300 PUANIN ALTI HAYAL KIRIKLIĞI’
TCMB’den 475 baz puanlık faiz artışı bekleyen Goldman Sachs analistleri bu adımın yeni başkana kredibilite kazandıracağını savunuyorlar. Societe Generale gelişen piyasalar stratejisti Phoenix Kalen politika faizinde 400 bp artış bekliyor. Kalen’e göre faiz koridoru yerine politika faizinin kullanılacağı bir fonlamaya geçilebilir.
TD Securities gelişen piyasalar strateji biriminin yöneticisi Cristian Maggio, TL’deki yükseliş ivmesinin korunabilmesi için politika faizinde en az 575 bp artırım olması gerektiğini düşünüyor. Medley Global Advisors kıdemli analisti Nigel Rendell, 300 bp altındaki artırımların piyasada hayal kırıklığı yaratabileceğini belirtti.
ERDOĞAN’IN MESAJI DİKKAT ÇEKTİ
Yabancı kurumlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomide yeni dönem açıklamaları sonrasında Türk Lirası ile ilgili pozisyonlarını pozitif yönde revize etmeye başladı. Societe Generale’nin ardından Citigroup da Türk Lirası varlıklarıyla ilgili değerlendirme yayınlayarak pozisyonunu güncelledi.
Citi stratejisti Louis Costa’nın hazırladığı notta “Önceki notlarımızda daha ortodoks politika duruşu konusunda ikna edici olması için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın daha somut adımlar atması gerektiğini belirtmiştik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni TCMB’nin ortodoks politikalarını temin eden ve enflasyon dinamiklerinde istikrarı sağlamak için ‘acı reçete’ mesajı verdiği açıklamalarıyla bu sinyalin geldiğini düşünüyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Notta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hiç bu kadar ‘şahin’ bir konuşma yapmadığı belirtildi. Kurum bu değerlendirmelerinin ardından TL, Türk tahvilleri ve CDS’leri ile ilgili pozisyonunu pozitif yönde güncellediğini belirtti.
İLK SINAV GELECEK HAFTA
Yatırım bankası JPMorgan müşterilerine gönderdiği bilgi notunda yeni ekonomi yönetiminden pozitif sinyaller geldiğini vurgulayarak Türk lirası tavsiyesini ‘normalden az’ seviyesinden ‘pazar ortalaması’ seviyesine yükseltti.
Bankanın analistleri Yarkın Cebeci ve Saad Siddiqui yeni ekibin ilk sınavının gelecek hafta yapılacak para politikası kurulu toplantısı olacağını belirterek 500 baz puanlık faiz artışı yapılacağı tahmininde bulundu.
Analistler faiz artışının yanı sıra para politikası çerçevesinin de basitleştirilerek daha şeffaf ve öngörülebilir hale geleceğini de düşündüklerini belirtti. Bilgi notunda yabancı para rezervlerinin tekrar yükseltilmesi ve orta vadede yabancı sermayeyi çekebilmek için bu sert tutumunda ısrara sürdürülmesi gerekebileceği vurgulandı.
CUMHURBAŞKANI YASED İLE BİR ARAYA GELDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ayşem Sargın ve beraberindeki Yönetim Kurulu Üyelerini Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde; Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da hazır bulundu.
Erdoğan Çarşamba günü, yeni ekonomi yönetiminin yerli ve uluslararası yatırımcılarla yakın temas halinde olacağını söylemişti. Ekonominin tüm taraflarıyla, tüm sivil toplum kuruluşlarıyla yakın iş birliği halinde hareket ettiklerini vurgulayan Erdoğan, uluslararası yatırımcılarla bir dizi toplantı yaparak, “onlara ülkedeki imkanları, fırsatları, potansiyeli ve sağlayacakları destekleri anlatacaklarını” belirtmişti.
YARGI TALİMATLA DEĞİL ANAYASA İLE KARAR VERİR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra Adalet Bakanı Gül de hukuk devleti vurgusu yaptı. Gül “Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun. Yargı konjonktüre, birilerinin dediğine bakmaz. Yargı dosyaya, vicdanına, hukuka, Anayasa’ya bakar. Hiç kimsenin tavsiyesine, talimatına bakarak değil. Bizim beklentimiz budur” dedi ve yabancı yatırımcı için reform işareti verdi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ceza Hukukunda Alternatif Çözüm Yolları Sempozyumu’nda konuştu. Anayasa vurgusu yapan Bakan Gül şunları söyledi: “Hukuk devleti niteliğinin ayrılmaz parçası yargısının ‘bağımsız ve tarafsız’ olmasıdır. Bu nedenle hukukun üstünlüğünün daha da geliştirilmesi reform anlayışımızın temelinde yer alır.
Hukukun üstünlüğü kavramının ete kemiğe bürünmesi bağımsız ve tarafsız, iyi işleyen, insan hayatını kolaylaştırıcı, erişilebilir ve güçlü bir yargı teşkilatıyla olur. Bir dosyada verilen kararla ilgili ister kazanan, ister kaybeden ‘kim olsa aynı kararı verirdi’ dedirtebiliyorsak işte orada hakikat ortaya çıkmıştır ve adalet tecelli etmiştir. Toplumun yargıdan da beklediği işte budur.
BIRAKIN ADALET YERİNİ BULSUN
Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun, bizim yargıçlardan, yargı mensuplarından beklediğimiz budur. ‘Şu ne der bu ne der, adliyeye gelen insan şöyle telkinde bulundu, şu nasıl bakar, nasıl değerlendirir, bu konjonktüre uygun mu’ Arkadaş, yargı konjonktüre bakmaz, yargı hatıra bakmaz, yargı birilerinin dediğine bakmaz.
Yargı dosyaya, vicdanına, hukuka Anayasa’ya bakar. Bizim beklentimiz budur. Yanında HSK vardır, bu millet vardır. Hiç kimsenin tavsiyesine, talimatına, telkinine bakarak değil, dosyaya bakarak vicdanınıza göre karar verin ve 83 milyon huzur içerisinde geleceğe daha güvenle baksın.
YATIRIMCI KESTİREBİLİR HUKUKLA İLGİLENİR
İster yerli ister yabancı yatırımcı olsun, uzun vadeli yatırımlar, öngörülebilir, sonuçları kestirilebilir bir hukuk pratiği ile yakından ilgilidir. Anayasa Mahkemesi bir karar verip, ‘Mahkeme buna uyar mı uymaz mı’ gibi bir öngörülebilirliğin olmadığı bir yerde yatırımda hukuk öngörülebilirliğinden bahsetmek mümkün değil.”
ASOLAN TUTUKSUZ YARGILAMA
Aynı yıl ceza mahkemelerine yıl içinde açılan dosya sayısının 1 milyon 684 bin 483, bakılan toplam dosya sayısının ise 3 milyon 110 bin 371 olduğunu kaydeden Gül, 2019 yılında savcılıklara gelen fiillerin yüzde 52,7’si hakkında ‘kovuşturmaya yer olmadığına dair’ karar verildiğini, açılan davalarda mahkumiyet oranının yüzde 46,8 olduğunu ifade etti.
Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Haksız yere içerde tutuklu kalan kişinin o günleri geri gelmiyor, ticari kayıpları geri gelmiyor. Dolayısıyla ‘pardon’ dediğinizde, özür dilediğinizde veremeyeceğiniz o günleri, o özgürlüğü, o kararı verirken çok iyi düşünmek, haksızlık ve mağduriyete neden olmamak lazım. Aslolan tutuksuz yargılamadır. Tutukluluk istisnadır. Bu konuda yargının kamuoyuna değil, dosyaya bakarak adaleti ve hakkı tecelli etmesi hepimizin ortak beklentisidir.”
REFORM İŞARETİ
“Yerli ve yabancı yatırımcılar için hukuk güvenliğinin önemine değindiniz. Bu konuda yeni bir reform gündemde mi?” sorusu üzerine Gül İnsan Hakları Eylem Planı’nın önlerinde olduğunu, bu konuyu da ekonominin tüm taraflarıyla ele aldıklarını aktardı.
Gül “Bu konuda daha fazla güvence nasıl olur, yakın zamanda iş dünyasının bu konudaki beklentilerini de Hazine ve Maliye Bakanımızla birlikte dinleyeceğiz. Adaletin tecellisi hem yerli hem yabancı yatırımcı için çok önemli. Ne eksikler var, çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
Gül “(Anayasa Mahkemesi kararına uyulmayan bir yerde hukuk güvenliğinden bahsedilemez.) dediniz. Bundan sonraki süreçte uymayan hakimlerle ilgili yaptırım olacak mi?” sorusu üzerine ise “Bu hususlarla alakalı HSK’nin ilke kararları var. Terfide bunlar dikkate alınıyor. Bunlarla ilgili de yine ilave ne gerekir, ne olur, bunun yine arayışları içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.