İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener "Keşke sayın Erdoğan o törene cumhurbaşkanı sıfatıyla katılsaydı. Ama bizi yanıltmadı AK Parti genel başkanı sıfatıyla katıldı" dedi.
Akşener'in açıklamaları kısaca şöyle:
"Fısıltı gazetesinde dediler ki, "Meral Akşener Samsun'da devlet törenine katılmadı". Evet katılmadık. Ama o tören bir devlet töreni değil iktidar partisi ve ortağının şovuydu. Mustafa Kemal Atatürk'ün ismini hastanelerden, havalimanlarından silenlerin 23 Haziran'da ihtiyaç duydukları oylar yüzünden soluğu Samsun'dan almaları tam anlamıyla riyadır. Keşke sayın Erdoğan o törene cumhurbaşkanı sıfatıyla katılsaydı. Ama bizi yanıltmadı AK Parti genel başkanı sıfatıyla katıldı.
Türkiye damat, kayınpederi ve ortağının eliyle uçurumun eşiğine getirilmiştir. Ekonomimiz harikalar diyarında yaşayan damada teslim. Toplumsal eşitliğin kalmadığı bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Dünya bankası verilerine göre Türkiye hukukun üstünlüğü sıralamasında Fas'ın Hindistan'ın gerisinde. Sağlık harcamalarının milli gelire oranın, İran'ın Fas'ın gerisinde kaldığımızı görüyoruz. Şehir hastaneleri gibi görüntüde havalı etkisi şaibeli uygulamalarla olmuyor bu işler. Yüksek Öğretim alanında Türkiye'yi Malezya'nın arkasında konuluyor. Yıllık bazda yüzde 30'lara varan bir gıda enflasyonundan bahsediyoruz. Memleketi tohum, gübre, mazot ithal eden hale getirdiniz. Gıda fiyatları problemi yalnız iktisadi bir sorun değil ülkemizin geleceğini tehlikeye atan bir sorun.
"6 MAYIS 28 ŞUBAT'IN BİR KOPYASIDIR"
6 Mayıs'ta YSK üzerinden milletimizin iradesine bir darbe yapılmıştır. 6 Mayıs 28 Şubat'ın bir kopyasıdır. Millet iradesi hacklenmiştir. Milletin adamı olarak yola çıkan zat milletin kararını mundar etmiştir, mundar etmek istemiştir. Cuntaların bile dokunamadığı sandık bunlar tarafından tekmelendi. İstanbul seçimleri göstermiştir ki bu muhteremlerin beka diye bir dertleri yokmuş. Bütün o yerlilik, millilik nutukları meğer seçim propagandasıymış.
23 Haziran seçiminde bir karar vereceğiz. Bu karar 10 binlerce kişi belediyelerin kasasından hiç çalışmadan maaş alsın mı almasın mı? Hiç tanımadığınız kişilere binlerce lüks otomobil kiralansın mı kiralanmasın mı? İstanbul adaletli yönetilsin mi yoksa yağmalansın mı? İstanbullunun hakkı olan para vakıf adı altında oğullara, yandaşlara peşkeş çekilsin mi yoksa sana mı harcansın? Bir de terör örgütünün başıyla yenilenen aşkını oylayacaklar. Gitti bebek katili yeniden geldi sayın Öcalan. Oy için yapmadıkları kalmadı. Habur'u Oslo'yu görmezden geldiler. Bu maceranın bedeli 793 şehidimizle ödedik. Şimdi hangi yüzle bu sayfayı açmaya çalışıyorsunuz. Şehitlerimizden utanın, şehit eşlerinden, çocuklarından utanın. Analardan utanın. Ama bunlar utanmazlar.
"VAKIFLAR MİLLETTEN ALMAZ MİLLETE VERİR"
Milletimizi açlığa, sefalete mahkum edenler bir takım değerlerimizi perde yaparak arkasına saklanıyorlar. Vakıf işi de böyle. Vakıflar milletten almaz millete verir. Çocuğa, eşe, akrabaya vakıf kurduruluyor sonra milletin parasını buralara aktarıyorlar. 850 trilyon lira aktarılmış bu vakıflara sadece İstanbul Büyükşehir belediyesinden. Okçular vakfı diye bir vakıf var 16 buçuk trilyon lira aktarılmış. Kimin olduğunu biliyorsunuz. Sanki S-400 füzesi. Paraları vakıf adı altında eşe dosta aktarmaktan vazgeçin. İstanbul seçimin iptal edilmesinin asıl nedeni budur. Yaptıkları vurgunun devam etmesini sağlamak.
Damat bir reform paketi açıkladı. Paketten kıdem tazminatını yandaşlara aklama fonu çıktı. Çalışanları köleleştirmek anlamına gelen bu plan derhal rafa kaldırılmalıdır. Kazanılmış haklara göz dikeceğinize verdiğiniz sözleri tutun. 31 Mart kinin öfkenin düşmanlığın fişinin çekildiği gündür. Bundan sonra daima sevgi ve kardeşlik kazanacak. Huzur ve refah kazanacak."