Masada uzlaşılamaması üzerine imzalanması gereken uzlaşmazlık tutanağının imzalanmadığının altını çizen Yalçın, tespit tutanağı tutan Kamu İşveren Heyetinin, uzlaşılan maddeleri Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na sunmadığını söyledi.
"HAKEM HEYETİ ADALETTEN ŞAŞTI"
Toplu sözleşmenin 20 günlük müzakere süresinde üzerinde uzlaşılan ve olduğu gibi hakem kuruluna aktarılması gerekirken maddelerin yok sayıldığını belirten Yalçın, şunları kaydetti:
"Masada uzlaşılan maddelerin, uzlaşılmadı sayılması hakikaten hayret verici. Bu konuda tepkimizi ifade ettik ve bize gönderilen tespit tutanaklarını şerhli teslim aldık. Netice itibarıyla kaybı imzalamadık, kazanım üretecek bir teklif de masaya gelmedi. Kamu İşveren Heyeti ise masada uzlaşılan maddeleri Hakem Kurulu'na götürmedi. Hakem heyeti, masada varılan uzlaşıları sormadan yeni bir toplu sözleşmeymiş gibi bir süreç yönetimi yaptı. Hakem heyeti adaletten şaştı, Kamu İşveren Heyetine bu anlamda noterlik yapmış oldu."
"3 ŞEY TARTIŞILIR HALE GELDİ"
Yalçın, geçmiş dönemdeki kazanımların devam ettiğini, yeni dönemde ise sözleşmeye üç yeni kazanımın eklendiğini belirterek, bu maddelerin ifade edilecek kadar önemli olmadığını söyledi.
Kurulda adaletin heyeti yerine, işverenin heyetini gördüklerini savunan Yalçın, şöyle konuştu: "Toplu sözleşme geride kaldı, üç şey tartışılır oldu; bir, kamu işvereninin güvenilirliği. İki, hakem heyetinin özerkliği. Üç, 4688 Sayılı Toplu Sözleşme Yasasının yeterliliği. Bundan sonraki süreç, bunların düzeltilmesi için her türlü şeyin yapılacağı bir süreç olacaktır."
"MEHMET AKİF İNAN YAŞIYOR OLSA AYNISINI YAPARDI"
Memur-Sen'in gelinen süreç üzerine bir öz eleştiri yapıp yapmadığının sorulması üzerine Yalçın, şu yanıtı verdi:
"Memur-Sen olarak süreci tamamen istişareli bir şekilde yürüttük. Süreçte tekil bir karar alınmadı. Başkanlar Kurulu, her durumu anında değerlendirerek, karar aldığı için ilk tepkinin verilmesinden, basın açıklaması yapılmasına ve iş bırakma eylemimize kadar her an istişare süreci işledi. Bizim 'şunu da yapsaydık' dediğimiz bir boşluk bırakılmadı. Gelen teklif ortada, kimse bizden yüzde 14'lük zamma imza atmamızı beklememeliydi. Sendikacılığın haysiyetine yakışmaz, emeğin izzetine yakışmaz, emekçinin onuruna yakışmaz. İki yılda yüzde 14'lük zam Memur-Sen'in kabul edebileceği bir zam değildir. Merhum Mehmet Akif İnan yaşıyor olsa ve bu sorumluluğu taşıyor olsaydı, aynısını yapardı."