AK Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki, Gazete Duvar'a açıklamalarda bulundu. Özhaseki "Tayyip Bey izin verirse Mansur Yavaş'la tartışmak isterim" dedi Özhaseki, rakibi Mansur Yavaş'la aralarında ciddi oy farkı olduğu ve AK Parti'nin Ankara'yı kaybedebileceği yönündeki haberlere güldü.
Özhaseki "Ankara'nın en ücra köşesine kadar, bundan beş, on sene sonra nasıl olacağını bilen tek kişi benim. Bana söyledikleri burada da tutmadı ama çok ayıp bir şeydi. Sevindirici taraf şurası, kimse bana ‘tembel, bu adam iş bilmez, büyükşehir idare edecek kapasitesi yok' demedi, affedersiniz hırsız uğursuz da demedi, bundan dolayı seviniyorum" diye konuştu.
Özhaseki'ye yöneltilen ve kendisinin sorulara verdiği yanıtlar özetle şöyle:
Mansur Yavaş'la bir televizyon programına çıkmak, kendisiyle Ankara'yı tartışmak ister misiniz?
Her zaman isterim, bunda bir sıkıntım yok. Zaten o konuda kendime özgüvenim var. Ancak partimiz karar verirse ki, yaklaşık on yıldır, parti genel merkezi adayların tartışma programlarının kavgaya dönüştüğü, milleti de bunalttığıyla ilgili kanaat sahibi olduğu için o prensip itibariyle duruyor. Ben önümüzdeki günlerde şahsen Tayyip Bey izin verirse çıkmak, tartışmak isterim.
Anketlere göre Mansur Yavaş önde deniyor. Cumhurbaşkanı ise anketlere güvenmediğini söylüyor. Anketleri bizzat seçmen mi manipüle ediyor yoksa Yavaş gerçekten önde mi?
Mansur Bey'e bakarsan yüzde 80'leri buluyor o (gülüyor). İlk günlerde neredeyse öyle söylüyordu. Ben de öyleyse çalışmasın, çayını kahvesini içsin dedim. Yeni CHP yönetimi son birkaç yıldır özellikle bu taktiği uyguluyor. Referanduma giderken, cumhurbaşkanlığı seçiminde, genel seçimde yaptı. "Öndeyiz, öndeyiz, geliyoruz, aldık!"… O akşam oluyor, sandıklardan çıkan gerçekler yüzlerine çarpıyor, o zaman taktik değişiyor. "Oylar çalındı, sandık güvenliği yok! YSK yok mu zaten! Hiç güvenilmez bunlara!"… Dört seçimdir böyle. Hiç değişmiyor.
"YEMİNLE SÖYLÜYORUM, OY NASIL ÇALINIR BİLMİYORUM"
Beş kere belediyelere, üç kere de milletvekilliğine aday olmuş birisiyim, yeminle söylüyorum, sandıktan bir tane oy nasıl çalınır bilmiyorum! Vallahi bilmiyorum! 7-8 kişi oturuyor sandığın başında. Devletin görevlisi 20-25 yıllık memur. En ufacık bir şeyde adamın memuriyetine son verirler. Bir tane, beş tane oy için tenezzül eder mi insan? Ve herkes kameralarla çekiyor. Böyle bir ortamda oy nasıl çalınır, inanın bilmiyorum. Nihayetinde her sandıkta 100-150 tane oy var. Altına 8-10 kişi imza atıyor. Götürülüyor, herkesin huzurunda açılıyor. Herkes görüyor ve netice ilan oluyor. Ya buna niye insanlar şaibe bulaştırırlar ki!
"DAVASINA HAZA İNANMIŞ BİR ADAMLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
Cumhurbaşkanının size önerileri oluyor mu kampanyaya ilişkin?
Cumhurbaşkanımızla son birkaç ay içerisinde birlikte çalıştık. Belediye başkanlarını belirledik, ittifak görüşmelerini sürdürdük. Saatlerce süren çalışmalarda hep beraberdik. Gördüğümü net olarak söyleyeyim, samimi olarak içimden geldiği için söylüyorum, davasına haza inanmış bir adamla karşı karşıyayız. Ne söylüyorsa inandığı için söylüyor. Arka planda hiç kimse bir şey aramasın. Zaten kızdığı veya sevindiği bir şey varsa net olarak ifade ediyor, yüzüne de yansıyor. Cumhurbaşkanımızın böyle bir gerçekçilik bir tarafı var. Siyaset dünyasında çok insanla karşılaştık, onlar kızdığını belli etmemek adına gülümseyen adamlardır çoğu zaman. Böyle riyakârca bir dünyanın içinde gerçekçi, düşündüğünü net söyleyen ve davasına inanan bir adam diye görüyorum.
"SİYASET ÜSTÜ, KİM NE DERSE DESİN"
Siyaset üstü, kim ne derse desin! Partiyi kuruyorsunuz, iktidar oluyorsunuz, 16 yıldır oradasınız. Cumhurbaşkanlığına yeniden aday olmuşsunuz ve seçilmişsiniz. Bunu herkesin takdir etmesi lazım. Bu siyaset bilmeden, Türkiye'deki dinamikleri okumadan olmaz. Bu anlamda Cumhurbaşkanımızın hocalığına, rehberliğine her zaman ihtiyacımız var. İstişare ediyoruz, soruyoruz da zaten. Bu konuda çok şükür yol arkadaşlığından tecrübemize tecrübe kattık diyebilirim. En son ses tellerini nasıl koruduğunu sordum Sayın Cumhurbaşkanımıza.