Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) 20 Mayıs 2015 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı toplantı özetinde, sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyrettiği kaydedildi.
Kredilerin bileşiminin de arzu edilen yönde ilerlemeye devam ettiği aktarılan özette, ticari kredilerin, tüketici kredilerine kıyasla daha yüksek bir hızla büyüdüğü belirtildi.
Taşıt üretimi önemli rol oynadı
Özette, kredilerdeki bu görünümün bir yandan orta vadeli enflasyon baskılarını sınırlarken diğer yandan cari dengedeki düzelmeyi desteklediği ifade edilerek, şunlara yer verildi:
"Ayrıca, dış ticaret hadlerinin olumlu seyri de cari dengedeki iyileşmeyi desteklemeye devam etmektedir. Sanayi üretimi 2015 yılı ilk çeyreğinde bir miktar ivme kazanmıştır. Bu gelişmede güçlü seyreden taşıt üretimi önemli rol oynamıştır. Tüketici güveni ve yatırım eğilimi ılımlı bir özel kesim iç talebine işaret ederken, öncü göstergeler dış talebin göreli olarak zayıf seyrettiğini göstermektedir. Yakın dönemde Avrupa ekonomisinde gözlenen toparlanma işaretleri dış talebi destekleyici bir gelişme olabilecektir.
Öte yandan, küresel finans piyasalarında oynaklığın devam etmesi ve güven endekslerindeki zayıf seyir özel kesim nihai talebinin büyümeye yaptığı katkıyı sınırlayabilecek risk unsurlarıdır. Özetle, dış talep zayıf seyrini korurken iç talep büyümeye ılımlı düzeyde katkı vermektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın kademeli olacağı ve toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde katkı vermeye devam edeceği öngörülmektedir."
“Çekirdek enflasyondaki iyileşmeyi sınırlıyor”
Uygulanan temkinli para ve maliye politikaları ile alınan makro ihtiyati önlemlerin enflasyonu, özellikle enerji ve gıda dışı (çekirdek) enflasyon göstergelerini olumlu yönde etkilemeye devam ettiği belirtilen özette, ancak döviz kurlarında son dönemde yaşanan oynaklıkların, nisan enflasyon raporunda belirtildiği gibi, çekirdek enflasyondaki iyileşmeyi sınırlandırdığı anımsatıldı.
Toplam talep koşullarının ılımlı seyri ve uluslararası emtia fiyatlarının düşük seviyelerinin enflasyona düşürücü yönde olumlu katkı verdiği, fakat enerji fiyatlarında yakın dönemde gözlenen oynaklıkların bu katkıyı azalttığı dile getirilerek, gıda fiyatlarının yüksek seyrini sürdürdüğü ve enflasyon üzerinde temel risk unsuru olmaya devam ettiği kaydedildi.
“Ekonominin küresel şoklara karşı dayanıklılığı artıyor”
Özette, bununla birlikte, yaz aylarında yeni sezon ürünlerinin pazara girmesiyle gıda fiyatlarında kayda değer bir düzeltme yaşanabileceği değerlendirilerek, şunlar belirtildi:
"Küresel piyasalardaki oynaklık devam etmektedir. Küresel ekonomiye ilişkin azalan öngörülebilirlik ve gelişmiş ülkelerin para politikalarındaki farklılaşma ile birlikte artan belirsizlikler küresel piyasaların veri akışına duyarlılığının yüksek seviyelerde kalmasına neden olmaktadır. Bütün bu gelişmeler sonucunda, risk iştahı ve sermaye akımlarındaki oynaklık sürmektedir. Kurul döviz likiditesini, çekirdek yükümlülükleri ve uzun vadeli borçlanmayı destekleyici yönde atılan adımların ekonominin küresel şoklara karşı dayanıklılığını artırdığını değerlendirmiştir. Gerekli görülmesi halinde aynı doğrultuda ilave önlemler alınmaya devam edilebilecektir.
“Para politikasındaki temkinli yaklaşım sürmeli”
Sonuç olarak, küresel piyasalardaki belirsizlikler ve döviz kuru oynaklıklarının çekirdek enflasyon üzerindeki olumsuz etkileri ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıklar dikkate alındığında, para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesi gerekmektedir. Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir."
“Para politikası güncellenebilir”
Maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmelerin enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip edildiği aktarılan özette, para politikası duruşu oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceğinin varsayıldığı ifade edildi.
Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesinin söz konusu olabileceği dile getirilen özette, açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğinin düşünüldüğü vurgulandı.
Özette, mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak her türlü tedbirin makro ekonomik istikrarı destekleyeceği ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacağı kaydedildi.
İSTANBUL/AA