Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine yönelik 31 Mayıs 2010 yılında İsrail askerlerince düzenlenen ve 10 kişinin şehit olduğu saldırıya ilişkin dava karara bağlandı. Mahkeme heyeti oybirliğiyle Türkiye ve İsrail devleti arasında imzalanan 28 Haziran tarihli anlaşma hükümlerince davanın düşürülmesine karar verdi. Mahkeme, aralarında olay tarihinde İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de bulunduğu 4 İsrailli sanık hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasına ve kırmızı bültenlerin geri alınmasına hükmetti.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya, tüm şikayetçi ve avukatların duruşma salonunu terk etmelerinin ardından ara verildi. 45 dakikalık ara sonrasında yeniden başlayan duruşmada, sadece İsrailli askerlerin avukatları hazır bulundu. Savcı Hüseyin Aslan, davanın düşürülmesi yönündeki talebini tekrar etti.
ANLAŞMA GEREĞİNCE DAVA DÜŞÜRÜLDÜ
Daha sonra mahkeme heyeti kararını açıkladı. Oy birliğiyle verilen kararda, "İsrail devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki anlaşmanın 4. maddesinin 2. cümlesiyle 'Her halükarda bu anlaşma İsrail'in, İsrail adına hareket edenlerin ve İsrail vatandaşlarının Türkiye Cumhuriyeti veya Türk gerçek veya tüzel kişileri tarafından konvoy hadisesi ile ilgili olarak, kendilerine yönelik doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye'de yapılmış ve yapılacak her türlü hukuki ya da cezai talebe ilişkin her türlü sorumluluktan tamamen muaf tutulmalarını sağlayacaktır' hükmü dikkate alındığında kovuşturmaya engel şart getirildiği ve bu şartın gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından mahkememizde görülmekte olan bu kamu davasının düşürülmesine" hükmedildiği belirtildi.
YAKALAMA KARARLARI KALDIRILDI
Heyet, İsrailli sanıklar hakkındaki yakalama kararlarının kaldırılmasına ve kırmızı bültenlerin geri alınmasına da karar verdi. Heyet kararında, itiraz yolunun açık olduğunu da hatırlattı.
DAVADA NELER YAŞANDI?
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, savcı, geçen celse Türkiye ile İsrail arasında imzalanan anlaşmayı gerekçe göstererek davanın düşürülmesini talep etmişti. Duruşma öncesi mağdur ve müşteki avukatları adliye önünde yaptıkları basın açıklamasıyla davanın düşürülmesinin hukuka aykırı olacağını savundu.
MÜŞTEKİLER SALONU TERK ETTİ
Mavi Marmara davasinda bir müştekinin söz almadan konuşması üzerine Mahkeme Başkanı salondan çıkarılmasına karar verdi. Güvenliğin dışarı çıkmasını istemesi üzerine salonda gerginlik yaşandı. Şikâyetçi avukatları "Böyle yargılama olmaz" diyerek cübbelerini çıkararak salonu terk etti. Bu arada mahkeme heyetinin güvenliği için salona çevik kuvvet polisi çağırıldı. Salonda slogan atan müştekiler, tekbir getirip salonu terk etti.
"MAHKEME HUKUKİ OLMAYAN TAVIR SERGİLEDİ"
Hukuçular Derneği adına açıklama yapan Avukat Mehmet Sarı, Mavi Marmara Gemisi'ne yönelik saldırı sonrası dünyanın birçok yerinde davalar açıldığını, bu davalardan birinin de Türkiye'de görüldüğünü hatırlatarak, "Ancak mahkeme son gelişmeler doğrultusunda hukuki olmayan bir tavır sergileme eğilimine gitmiştir. Son duruşma, hakimlerin davayı düşürme, müdahil avukatların da davayı düşürmeme noktasında çetin bir mücadelesi ile geçmiştir" dedi.
"SİYASİ SAİKLERLE KARAR VERMEK HUKUKU ÇİĞNER"
Siyasi mülahazaların bu davanın kapsamı dışında olduğunu vurgulayan Sarı, "Bu saiklerle karar vermek hukuku ayaklar altına almak olacaktır. Bu hukuk tanımaz insanların aklanması anlamına gelecektir" diye konuştu. Avukatlar yapılan açıklamanın ardından duruşmanın görüldüğü mahkeme salonuna çıktı.
ADLİYE KORİDORUNDA ARBEDE
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde öğleden sonra başlayan duruşmaya çok sayıda müşteki ve yakını katıldı. Duruşma salonunda yer olmadığı gerekçesiyle bazı kişilerin alınmaması üzerine adliyenin güvenlik görevlileriyle duruşmayı izlemeye gelenler arasında tartışma yaşandı. Duruşmaya dosyada ismi bulunan mağdur-müştekiler ile avukatları alındı. Duruşmayı izlemek için gelenler ise adliye koridorlarında bekliyor, zaman zaman tekbir getirip sloganlar atıyor. Duruşmada avukatlar savunma yapıyor.
NE OLMUŞTU?
Gazze'ye insanı yardım götüren Mavi Marmara gemisine yönelik saldırıyı gerçekleştirerek 10 kişinin şehit olmasına, 490 kişinin de yaralanmasına neden oldukları gerekçesi ile dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levvi hakkında hayatını kaybedenlerin yakınları ve hakkında hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralananların şikayeti üzerine dava açılmıştı.
İSTANBUL/DHA