HİLAL ÖZTÜRK / İSTANBUL
Mavi Marmara saldırısıyla ilgili Türkiye ve İsrail’in yaptığı anlaşmayla mağdurların ‘yasal hasmı’ haline gelen Maliye Bakanlığı’nın bir avukatının ‘kalıplaşmış ve ruhsuz’ bir dava dilekçesi krize neden olmuştu. KARAR’ın manşetten duyurduğu skandala kamuoyundan gelen tepkiler üzerine bakanlık harekete geçti. İşte bu davalarda şehit yakınları ve gazileri rencide edecek durumlar yaşanmaması için Maliye Bakanlığı önlem aldı. Bakanlığın Hukuk Müşavirliği, kurum avukatlarına “Mavi Marmara mağdurlarının açtığı davalarda mahkemelere verilecek dilekçelerde hassas olun” uyarısı yaptı. Krize neden olan dilekçede kullanılan ‘fahiş tazminat talebi’ veya ‘saldırıyı göze alarak gidildiği’ gibi ifadelerin kesinlikle kullanılmaması istendi. Davaların toplumdaki yüksek hassasiyetin gözetilerek yürütülmesi istendi.
Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine İsrail’in kanlı saldırı sonrası, 10 Türk vatandaşı şehit olmuş, 50 kişi yaralanmıştı. Ayrıca insani yardım gönüllülerine, İsrail askerleri tarafından psikolojik işkence yapılmış, eşyalarına ve paralarına el koymuştu. İki ülke arasındaki normalleşme görüşmeleri kapsamında imzalanan anlaşması gereği İsrail aleyhine açılan tazminat davaları, Türkiye’ye yönlendirildi. Çünkü İsrail şehitlerin ailelerine 20 milyon dolar tazminat ödeyip, yasal yükümlülüklerini Türkiye’ye devretti. Bu süreçte bir şehit ailesinin açtığı davalardan birinde karşı taraf olan Maliye Bakanlığı avukatı itiraz dilekçesinde ‘ruhsuz’ ‘kalıplaşmış’ ifadeler kullandı. Maliye Bakanlığı ise yaptığı açıklamada avukata gerekli uyarının yapıldığını, hukuki mülahazalarla hazırlananan dilekçenin, maksadı aşan, yanlış anlaşılmaya neden olan bir sonuca neden olduğu belirtilmişti.